13 Mayıs 2006 Cumartesi

2006 YILI BİRİNCİ GEÇİCİ VERGİ DÖNEMİNDE YATIRIM İNDİRİMİ İSTİSNASI UYGULAMASI





1.1.2006’dan İtibaren Yatırım İndirimi İstisnası Uygulaması

Bilindiği üzere 8 Nisan 2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5479 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun “yatırım indirimi”ne ilişkin 19 ncu maddesi yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanuna eklenen geçici 69 ncu madde ile kaldırılan yatırım indirimi istisnasına ilişkin geçiş hükümleri düzenlenmiştir. Bu hükümler 1.1.2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Diğer bir deyişle yatırım indirimi uygulaması, 1.1.2006 tarihinden itibaren vergi sistemimizden kaldırılmıştır.

Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 69’ncu maddede;

a)    2005 yılından devreden yatırım indirimi istisnası tutarları,
b)   24.4.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, 1.1.2006 tarihinden sonra yapılacak yatırımlar nedeniyle hesaplanan yatırım indirimi istisnası tutarları,
c)    Gelir Vergisi Kanununun mülga 19 uncu maddesi kapsamında 1.1.2006 tarihinden önce başlanan yatırımlarla ilgili olarak, bu tarihten sonra yapılan ve önceden başlanan yatırımla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz eden yatırımlar nedeniyle hesaplanan yatırım indirimi istisnası tutarları,

Sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait kazançlardan indirilebilecektir.

2006, 2007 ve 2008 yıllarında yapılacak yatırım indirimi istisnası uygulamasının şartları şöyledir:

a)    24.4.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında başlanılmış yatırımlar, Gelir Vergisi Kanununun 4842 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmadan önceki ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı maddeleri çerçevesinde yapılmaya ve yatırım indirimi istisnası tutarı ve stopaj yükümlülüğü bu hükümlere göre uygulanmaya devam edilecektir.
b)   Gelir Vergisi Kanununun mülga 19 uncu maddesi kapsamında 1.1.2006 tarihinden önce başlanan yatırımlarla ilgili olarak, bu tarihten sonra yapılan ve önceden başlanan yatırımla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz eden yatırımlar için 31.12.2005 tarihi itibariyle 19’ncu maddenin yürürlükten kalkmadan önceki hükümleri uygulanacaktır.
c)    1.1.2006 tarihinden sonraki kazançlardan yatırım indirimi istisnası tutarı düşüldüğünde, kurumlar vergisi mükellefleri için 31.12.2005 tarihi itibariyle geçerli olan % 30 kurumlar vergisi oranı uygulanacaktır.

İhtilaf Konusu Olabilecek Düzenlemeler

5479 sayılı Kanundaki bazı düzenlemelerin genel hukuk ilkelerine ve bu bağlamda Anayasaya uygunluğu tartışmalı olup düzenlemenin iptali amacıyla Anayasa Mahkemesine başvurulmuştur.

Yasada hukuki ihtilaf konusu olabilecek düzenlemeler şunlardır:

a)    5479 sayılı Kanun 8 Nisan 2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ancak Gelir Vergisi Kanunundaki yatırım indirimi hükümlerini kaldıran maddesi 1.1.2006 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. 01.01.2006 - 08.04.2006 tarihleri arasında yürürlükte bulunan GVK’nun 19’ncu madde hükümlerine göre yatırım yapıp yatırım indirimi istisnasından faydalanmayı düşünen mükellefler mağdur olmuşlardır. 
b)   31.12.2005 tarihi itibariyle devreden yatırım indirimi tutarı bulunan veya bu tarihten önce yatırıma başlayıp halen devam eden yatırımı bulunan mükellefler yatırıma başladıklarında yatırım indirimi tutarlarını kazançlarından süresiz olarak indirebileceklerini hesaplarken, bu düzenleme ile istisna tutarlarının indirimi sadece üç yıl süre ile sınırlandırılmıştır.
c)    Bu üç yıllık sürede istisnadan faydalanan mükellefler, vergi oranlarında lehlerine yapılan değişiklikten (gelir vergisi oranları aynı yasa ile değiştirilmiş, kurumlar vergisi oranını % 20’ye düşürecek yasa tasarısı halen Meclis’te görüşülmektedir.) faydalanamayacaklardır.

Konunun genel hukuk ilkeleri açısından tartışılacak bir çok yönü bulunduğu kanısındayız. Bu nedenle her mükellefin kendi durumunu değerlendirip düzenlemeden zarar görmesi söz konusu ise ihtirazi kayıtla beyanname verip dava açma alternatifini tartışmasında fayda bulunmaktadır.

2006 Yılında Yatırım İndirimi İstisnasından Faydalanılıp Faydalanılmamasının Değerlendirilmesi

Yukarıda açıkladığımız üzere, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında yatırım indirimi istisnası uygularken, kurumlar vergisi oranının 2006 yılı başından itibaren (şifahi açıklamalar bu yöndedir) % 20 olarak uygulanacağını, istisna uygulandığında ise kalan matraha eski kurumlar vergisi oranı % 30’un uygulanacağını, yatırım indirimi istisnasının % 19,8 oranında stopajlı veya stopajsız olup olmadığını göz önünde bulundurmak gerekmektedir.

Örneğin, 2005 yılından 2006 yılına 200 birim yatırım indirimi istisna tutarı devreden  bir kurumlar vergisi mükellefinin, (bu tutarın 24.4.2003 tarihinden önce alınmış teşvik belgesine ait olduğunu yani stopajlı olduğunu düşünelim) 2006 yılı kurum kazancının 1000 birim olduğunu varsayalım. (Devreden yatırım indirimi tutarının yeniden değerleme oranında (% 0,39) endekslenmesi ihmal edilmiştir)

Yatırım indirimi istisnası uygulanır ise:

1000-200     = 800 KV matrahı
800x% 30    = 240 KV

200x%19,8  =   39,6 yatırım indirimi stopajı
240+39,6     = 279,6 toplam vergi yükü

Yatırım indirimi istisnası uygulanmaz ise:

1000x%20   = 200 toplam vergi yükü

Görüldüğü üzere bu mükellefin yatırım indiriminden faydalanmaması daha avantajlı olmaktadır. (Kar dağıtımı yapıldığında stopaja tabi tutulmuş yatırım indirimine isabet eden kısımdan % 10 kar dağıtım stopajı yapılmayacaktır)

Örneğin, aynı mükellefin devreden yatırım indirimi tutarının 1000 olduğunu varsayarsak,

Yatırım indirimi istisnası uygulanır ise:

1000-1000      = 0 KV matrahı
1000x%19,8= 198 yatırım indirimi stopajı

Yatırım indirimi istisnası uygulanmaz ise:

1000x%20   =200 KV

Kar dağıtımı yapılır ise, yatırım indirimi istisnasının uygulandığı senaryoda vergi yükü aynı kalacak, yatırım indirimi istisnasının uygulanmadığı senaryoda 800x%10=80 birim kar dağıtımı stopajı yapılacağı için şirketteki vergi yükü 200+80=280 birime çıkacaktır. (Ortağın beyanname vermesi durumunda kar dağıtımı stopajı hesaplanan vergiden mahsup edilir.) Bu durumda salt şirketin vergi yükü göz önüne alınır ise, yukarıdaki birinci örneğin aksine, bu örnekte yatırım indirimi istisnası uygulanması daha avantajlı görünmektedir.

Örnekleri çoğaltmak mümkün olup bu senaryolarda kritik nokta kurum kazancı tutarı ile yatırım indirimi istisnası tutarının büyüklüklerinin birbirine mukayesesidir.

2006 Yılının Birinci Geçici Vergi Döneminde Yapılan Tercih

2006 yılı ilk geçici vergi döneminde beyan edilecek matrah, Meclisteki tasarı henüz yasalaşmadığı için % 30 oranında vergiye tabi tutulacaktır. Bu nedenle, bu geçici vergi döneminde yatırım indirimi istisnası uygulamak, özellikle geçici vergi dönemlerinde yararlanılan istisnaların stopaja tabi olmadığı da göz önünde bulundurulursa avantajlı olabilecektir. Ancak bu dönemde uygulanan istisnanın diğer dönemler ve hesap döneminin tümü için uygulanma zorunluluğunun bulunduğu ileri sürülebilir. Bilindiği üzere amortisman ve maliyet yöntemleri için böyle bir zorunluluk söz konusudur. 217 nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, istisnaların uygulanması açısından, sadece gerekli şartların ortaya çıktığı geçici vergi dönemlerinde istisnaların uygulanabileceği, şartların ortadan kalktığı dönemde ise diğer dönemleri de kapsayacak şekilde istisna uygulamasının yapılmayacağı, bu durumda istisna uygulanan önceki dönemler için herhangi bir müeyyide uygulanmayacağı belirtilmiştir. Şartların ortadan kalkması ifadesi gayri iradi bir durumu belirtmektedir.

Tercih ise adı üstünde iradi bir durumdur. Ancak buna rağmen, diğer dönemlerde vergi oranının değişecek olması nedeniyle yeni bir durumun ortaya çıkması söz konusu olduğu için, bu geçici vergi döneminde yapılacak tercihin diğer dönemlerde değiştirilebileceği görüşündeyiz.

Aynı değişikliğin, 1.1.2006’dan önce yapılan stopajlı ve stopajsız yatırım indirimi tutarlarından öncelikle hangisinin indirim konusu yapılacağı tercihinde de söz konusu olabileceğini düşünüyoruz. Çünkü 1.1.2006’dan önce yapılan tercih, yatırım indirimi istisna tutarlarının indiriminde herhangi bir süre kısıtlamasının söz konusu olmadığı şartlarda yapılmış idi. Oysa şimdi istisna tutarları ancak 2006, 2007 ve 2008 yılları kazançlarından indirilebilecektir.

Ancak bu konularda yapılacak uygulamalar eleştiri konusu olabileceğinden yargı sürecinin gözden uzak tutulmamasında yarar bulunmaktadır.
on ~ r e _o 0� solid windowtext 1.0pt;border-right:solid windowtext 1.0pt; mso-border-top-alt:solid windowtext .5pt;mso-border-left-alt:solid windowtext .5pt; mso-border-alt:solid windowtext .5pt;padding:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt'>



Yok



Yok
Elde edilen kar payının net tutarına tutarın 1/9’u eklendikten sonra bulunan tutarın yarısı Gelir Vergisi Kanununun 103’ncü maddesindeki tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aştığı takdirde, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir. Beyannameye yazılan tutarın 1/5’i beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir.
Tam ve dar mükellef kurumların 24.4.2003 tarihinden önceki yatırım indirimi hükümlerine tabi, üzerinden stopaj yapılmış kazançları




Yok



Yok
Elde edilen kar payının net tutarına tutarın 1/9’u eklendikten sonra bulunan tutarın yarısı Gelir Vergisi Kanununun 103’ncü maddesindeki tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aştığı takdirde, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir. Beyannameye yazılan tutarın 1/5’i beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir.
  


13 Şubat 2006 Pazartesi

2005 YILI KURUMLAR VERGİSİ KARŞILIĞININ HESABI




2005 yılının son geçici vergi beyannamesinin verileceği bugünlerde, kurumlar vergisi karşılığının hesaplanması ve kurumlar vergisi beyannamesinin doldurulması sırasında dikkat edilecek hususlara değinmekte fayda görüyoruz. Bilindiği üzere kurumlar vergisi beyannamesi 15 Nisan tarihine kadar verilecek ve Nisan ayı sonuna kadar tek taksitte ödenecektir.

KURUMLAR VERGİSİ MATRAHININ HESABINDA TİCARİ KARDAN MALİ KARA GEÇİŞ:

Kurumlar Vergisi beyannamesinin Ticari Bilanço Karı satırına kaydedilen ticari kardan, Dönem Safi Kurum Kazancı (Matrah) satırına kaydedilen mali kara ulaşırken;
  1. Kanunen kabul edilmeyen giderlerin ilave edilmesi,
  2. Vergiye tabi olmayan gelirler ve benzerlerinin indirilmesi,
  3. Zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimlerin düşülmesi,
  4. Geçmiş yıl zararlarının düşülmesi,
  5. Son olarak, kazancın bulunması halinde indirilecek istisna ve indirimlerin düşülmesi gerekmektedir.

Daha sonra Hesaplanan Kurumlar Vergisi satırına yazılan kurumlar vergisi tutarından;
-varsa yabancı ülkelerde ödenen vergilerden mahsup edilecek kısım,
-yıl içinde kesinti yoluyla ödenen vergiler,
-geçici vergi
Mahsup edilir. Farkın artı veya eksi olmasına göre ödenecek veya iadesi gereken vergi ortaya çıkacaktır.

  1. Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler:

Yıl içinde gider yazılan ancak matrahın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün olmayan tutarlarlar ile matraha ilavesi gereken diğer unsurlar  beyannamenin Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler satırına yazılarak ticari kara eklenir. Aşağıda belirtilen unsurlar bunlara örnek olarak verilebilir.

-Belgesi olmayan giderler,
-GVK’nun 40-41’nci maddeleri ile KVK’nun 14-15’nci maddeleri hükümleri uyarınca matrahtan indirilmesi mümkün olmayan giderler,
-Kıdem tazminatı karşılığı,
-Ödenmemiş SSK primleri,
-Özel iletişim vergisi,
-Alınan vadeli çek reeskontları,
-Senetsiz alacak reeskontları,
-Önceki yıl matrahtan indirilen reeskont gelirlerinin bu yıl iptali nedeniyle gider yazılan tutar,
-VUK hükümlerine uygun olmayan karşılıklar (menkul kıymet değer düşüklüğü karşılığı vb)
-İhracatla ilgili belgesiz giderlerin binde beş götürü gider yazma haddini aşan kısmı,
-Kanunen kabul edilmeyen giderlere ilişkin KDV,
-Örtülü kazanç dağıtımı kapsamına giren ödemeler,
-Örtülü sermaye sayılan borçlanmalara ilişkin faizler,
-İzah edilemeyen kasa fazlalıkları için hesaplanan ancak muhasebe kaydı atılmayacak faiz tahakkukları,
-Satıldığı yıl 529-Diğer Sermaye Yedekleri Hesabı’na kaydedilen veya sermayeye ilave işlemi fiilen tamamlanmış istisnaya tabi tutulacak gayrimenkul ve iştirak hissesi satış kazancı tutarı,
-Bağış ve yardımlar ile sponsorluk harcamaları, (Bu harcamaların indirimi mümkün olan tutarları beyannamenin ilgili bölümünde indirim konusu yapılır.) 
-İşletmeden çalınan mal ve paralar ile ilgili zararlar,
-Kurumlar vergisinden istisna edilen gelirlere ilişkin giderler,
-Binek otolara ait motorlu taşıt vergileri,
-Önceki dönem giderleri
-Borçların döviz satış kuru ile değerlenmesi halinde döviz satış kuru ile döviz alış kuru arasındaki fark,
-VUK madde 323’deki şartlar oluşmadığı halde ayrılan şüpheli alacak karşılıkları veya şüpheli alacak karşılıklarının teminatlı kısmı,
-Enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş amortismana tabi olmayan iktisadi kıymetlerin (arsa, iştirak hissesi) satışından zarar doğmuşsa; zararın 2003 enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kısmı

  1. Vergiye Tabi Olmayan Gelirler ve İndirimler:

Beyannamenin Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler bölümünün Diğer İndirimler ve İstisnalar satırına yazılması gereken kalemler aşağıda sayılmış olup örnekler çoğaltılabilir.

-Verilen vadeli çeklere ait reeskont faiz geliri,
-Önceki dönem kanunen kabul edilmeyen gider yazılan alınan vadeli çeklere ilişkin reeskont faiz giderinin bu yıl iptali nedeniyle gelir yazılan tutarı,
-Önceki dönemde kanunen kabul edilmeyen gider yazılan dövizli borçların döviz satış kuru ile değerlenmesinden kaynaklanan döviz satış kuru ile döviz alış kuru arasındaki farkın bu yıl iptal amacıyla gelir yazılan tutarı,
-Personele ödenmesine karar verilen temettü ikramiyesi,
-Önceki dönem kanunen kabul edilmeyen gider yazılmış karşılıkların iptalinden oluşan konusu kalmayan karşılık tutarları,
-2003 yılı enflasyon düzeltmesi sonucu ortaya çıkan reel olmayan finansman giderlerine ilişkin itfa payı,
-Önceki dönem kanunen kabul edilmeyen gider yazılan ödenmeyen SSK primlerinden bu yıl ödenenlerin tutarı,
-Örtülü sermaye niteliğindeki borçlara ilişkin gelir kaydedilen lehteki kur farkları

  1. Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisnalar:

Kurumlar Vergisi Kanununun istisnalarla ilgili 8’nci maddesinde veya özel kanunlarda yer alan ve beyannamenin Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler bölümündeki satırlara kaydedilecek istisnalar aşağıda sayılmış olup bunların kurum kazancından indirimi zarar yaratsa dahi bu zarar gelecek dönemlerdeki kazançtan indirilebilecektir.

-Tam mükellef kurumlardan elde edilen temettü payları (iştirak kazancı istisnası KVK md 8/1)
-Yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançları, (KVK md 8/4)
-Rüçhan hakkı kupon satış kazançları ile emisyon primleri (KVK md 8/5)
-Yurt dışı inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar (KVK md 8/7)
-Eğitim, öğretim ve rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden sağlanan kazançlar (KVK md 8/8)
-Yurtdışı iştirak kazançları (KVK md 8/9)
-Yurtdışında bulunan işyerleri veya daimi temsilciler aracılığıyla elde edilen yurt dışı kazançlar (KVK md 8/10)
-Yurtdışı iştirak kazançları (KVK md 8/11)
-Gayrimenkul ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası (KVK md 8/12)
-Araştırma ve geliştirme harcamaları indirimi (KVK md 14/6)
-Teknoloji geliştirme bölgelerinde elde edilen kazançlar (4691 s. Kanun geç. Md 2)
-4325 sayılı Kanun uyarınca bazı illerde 1.1.1998-31.12.2000 tarihleri arasında işe başlamış mükelleflerin elde ettikleri kazançlar
-Serbest bölgelerde elde edilen kazançlar
-Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar (4490 s. Kanun ve 69 nolu KVGT)
-Diğer indirim ve istisnalar

  1. Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu:

Beyannamede zarar olsa dahi indirilecek istisnalar uygulandıktan sonra kalan bir tutar varsa bu tutardan geçmiş yıl mali zararları mahsup edilir. Zarar mahsubunda bilançodaki ticari zarar değil, son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde (beyannamenin 46 nolu satırı) oluşan mali zararlar indirim konusu yapılacaktır. 2005 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edilecek en eski zarar 2000 yılı mali zararı olacaktır. Vergi barışından yararlanılmış ise yararlanılan yıllara ait zarar tutarlarının yarısı mahsup edilecektir. Öte yandan “aynı sektörde faaliyet göstermesi” ve “son beş yıla ait kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresi içinde verilmiş olması” koşullarıyla KVK’nun 37’nci maddesine uygun olarak devralınan kurumların, devir tarihi itibariyle aktif toplamını geçmeyen son beş yıla ilişkin zararları devralan kurum tarafından indirilebilecektir.

5.  Kazancın Bulunması Halinde İndirilecek İstisna ve İndirimler:

Beyannamede zarar mahsubundan sonra kalan bir tutar var ise (51 nolu satırda) bu tutar ile sınırlı olarak aşağıda sayılan kalemler indirilecektir.

-Risturn istisnası (KVK md 8/2)
-Bağış, yardım ve sponsorlukluk harcamaları, (KVK mükerrer md 14)
(Bu tutarlar ticari karın hesabında gider olarak dikkate alındığı için önce kanunen kabul edilmeyen gider olarak kurum kazancına eklenir, sonra mükerret 14’ncü maddeye göre hesaplanan tutarları beyannamenin 53-54-55 ve 56 nolu satırlarında indirim konusu yapılır. İlgili yılda mahsup edilemeyen bağış, yardım ve sponsorluk harcamaları sonraki yıla devretmez, indirim hakkı kaybolur.)
-Yatırım indirimi
(24.4.2003 tarihinden önce alınmış teşvik belgeleri kapsamında hesaplanan ve indirim konusu yapılan yatırım indirimi tutarları stopaja tabi olup, bu tarihten sonra Gelir Vergisi Kanununun 19’ncu madde kapsamında yapılan yatırım harcamaları için hesaplanan ve indirim konusu yapılan yatırım indirimi tutarları % 19,8 oranında stopaja tabi değildir. Önceki yıllarda mahsup edilememiş eski hükümlere tabi yatırım indirimi tutarları yeniden değerleme oranında (% 9,8), yeni hükümlere tabi yatırım indirimi tutarları TEFE artış oranında (% 4,54)  endekslenecektir. Eski ve yeni hükümlere tabi yatırım indirimi tutarlarının bir arada bulunması halinde mükellefler öncelikle hangisini indirecekleri konusunda önceki dönemlerde serbestçe karar vermişlerdir. Bu yıl da önceki yıllarda yapılan tercihe uygun olarak indirim uygulamasına devam edilmelidir. Eski veya yeni hükümlere tabi yatırım indirimi uygulaması için tercih yapıldığında hangi kategori öncelikle uygulanacak ise indirime  ilk önce o kategorinin en eski yılından başlanır.
 
KURUMLAR VERGİSİNİN HESABI

Beyannamenin 69 nolu satırına yazılan kurumlar vergisi matrahı üzerinden % 30 oranında kurumlar vergisi hesaplanır. Hesaplanan kurumlar vergisinden;
-Yabancı ülkelerde ödenen vergiler,
-Yurt içinde kesinti yoluyla ödenen vergiler,
-Geçici vergi mahsup edilir.

Yurt içinde kesinti yoluyla ödenen vergilerin mahsup edilebilmesi için beyannamenin ekinde tablo verilmesi yeterlidir. Mahsup edilemeyen vergiler inceleme raporu ve teminat gerekmeksizin başka vergi borçlarına mahsup edilebilir. On bin YTL nı aşmayan nakit iadeler de inceleme raporu ve teminat gerekmeksizin yerine getirilir. On bin YTL nı aşan kısmın yüzbin YTL na kadar olan kısmı süresinde tam tasdik sözleşmesi yapan YMM raporu ile yüzbin YTL nı aşan kısmın ise vergi inceleme raporu ile yapılması gerekmektedir.

Yurt dışında elde edilen ve Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançlardan dışarıda ödenen vergiler, Türkiye’de hesaplanan kurumlar vergisinden indirilebilir. Mahsup edilemeyen tutar hiçbir şekilde iade edilmeyecektir.

Yıl içinde ödenen geçici vergiler hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilir. Mahsup edilemeyen tutar diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Geçici verginin nakden veya mahsuben iadesi için beyannamenin ilgili satırına iadesi gereken geçici vergi tutarının yazılması gerekir. Aksi takdirde yıl sonuna kadar vergi dairesine dilekçe ile başvurmak gerekir.
{ p c ?o �]m ormal>Kendi nam ve hesabına çalışan sigortalı bakımından ise kendisi tarafından,
Bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç iş günü içinde, İş Kazası ve Meslek Hastalığı     Bildirgesi ile Kuruma bildirilecektir.
  1. İş Kazası ve Meslek Hastalığında İşverenin Sorumluluğu
5510 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine 5510 sayılı Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilecektir. Ancak, işverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınacaktır.
İş kazasının, Kanunda belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilecektir.
Ayrıca sağlık raporu alınması gereken ağır ve tehlikeli işlerde çalışanların, rapor alınmadan işe başlatılmışsa, işe girmeden önce mevcut olduğu tespit edilen hastalıkları nedeniyle ödenecek geçici iş görmezlik ödenekleri işverene ödettirilecektir.
  1. Terör Mağduru, Eski Hükümlü ve Özürlü Çalıştırma Yükümlülüğü:
50 veya daha fazla işçi çalıştıran işverenlerin terör mağduru ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu kaldırılmış olup, %3 özürlü çalıştırma yükümlülüğü devam etmektedir. 
  1. SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı kurumlarından emekli olup yeniden bağımsız çalışanlardan kesilecek prim:
SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı emeklisi olup 4/b sigortalısı olmayı gerektirecek bağımsız çalışanların emekli aylıklarından 01.10.2008 tarihinden itibaren %12 prim kesilir. Bu oran her yıl 1 puan artırılarak %15’ e kadar çıkarılır.