12 Ekim 2009 Pazartesi

MALİ GÜNDEM (12.10.2009)


MEVZUATTA GEÇEN HAFTA

  1. YURT İÇİNDEN GÜMRÜKSÜZ SATIŞ MAĞAZALARINA YAPILAN MAL TESLİMLERİ KDV’NE TABİ OLACAKTIR, BU MAĞAZALAR TARAFINDAN YAPILAN TESLİMLER İSE KDV’DEN İSTİSNADIR
06 Ekim 2009 tarihinde yayımlanan 52 nolu KDV Sirkülerinde, gümrüksüz satış mağazalarına yurtiçinden yapılan mal teslimleri ile bu mağazalar tarafından yapılan İşlemlerin KDV  karşısındaki durumu irdelenmiştir.
1.1.        Yurtiçinden Yapılacak Mal Teslimleri 
KDV Kanununun 11/1-a maddesinde ihracat teslimleri vergiden istisna edilmiş olup, 12 nci maddesinin 1 inci fıkrasına göre bir teslimin ihracat teslimi sayılması;
- Teslim yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılması,
- Teslim konusu mal Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı ya da yurt dışındaki müşteriye gönderilmek üzere yetkili gümrük antreposuna konulması,
koşullarının gerçekleşmesine bağlanmıştır.
Gümrük mevzuatına göre, gümrük antreposu sayılan gümrüksüz satış mağazalarının T.C. gümrük bölgesi içinde faaliyet gösterdikleri kabul edilmektedir. Bu çerçevede söz konusu mağazalara yurt içinden yapılan teslimler, T.C. gümrük bölgesinden geçerek yurt dışındaki bir müşteriye vasıl olmadığından, hukuken ihracat teslimi sayılmamaktadır. Dolayısıyla, gümrüksüz satış mağazalarına yurt içinden yapılacak teslimler Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesi gereğince katma değer vergisine tabidir.
Burada çıkış gümrüklerindeki gümrüksüz satış mağazalarında satılan mallar için, yurt dışındaki müşteriye gönderilmek üzere yetkili gümrük antreposuna konulması hükmünden hareketle KDV istisnasının uygulanması daha doğru olurdu.
1.2.        İthalat İşlemleri
Katma Değer Vergisi Kanununun ithalat istisnasını düzenleyen 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile; 
- 4458 sayılı Gümrük Kanununun 167 nci maddesi [(5) numaralı fıkrasının (a) alt bendi ile (7) numaralı fıkrası hariç] kapsamında gümrük vergisinden muaf veya müstesna malların ithali,
(c) bendi ile de;
-Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların teslimi,
katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
Bu hükümler çerçevesinde, gümrük mevzuatı uyarınca gümrük antreposu sayılan gümrüksüz satış mağazalarının gerçekleştirdikleri mal teslimleri Katma Değer Vergisi Kanununun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca katma değer vergisinden müstesnadır.
Ayrıca, gerçek kişiler tarafından gümrüksüz satış mağazalarından katma değer vergisinden istisna olarak satın alınan bu malların, Gümrük Kanununun 167 nci maddesinin birinci fıkrasının 4 (150 EURO'yu geçmeyen eşyanın ithali) ve 6/a numaralı bentleri kapsamında ithali de (değeri 430 EURO'yu geçmemek üzere yolcuların beraberindeki hediyelik eşya)Katma Değer Vergisi Kanununun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca katma değer vergisine tabi değildir.

  1. YURT İÇİNDEKİ ÖTV MÜKELLEFLERİ TARAFINDAN GÜMRÜKSÜZ SATIŞ MAĞAZALARINA YAPILAN MAL TESLİMLERİ ÖTV’NE TABİDİR, ÖTV İSTİSNASI UYGULANARAK İTHAL EDİLEN MALLARIN BU MAĞAZALAR TARAFINDAN TESLİMİ İSE ÖTV’DEN İSTİSNADIR
06 Ekim 2009 tarihinde yayımlanan 9 nolu ÖTV Sirkülerinde, gümrüksüz satış mağazalarında yapılan işlemlerin ÖTV karşısındaki durumu irdelenmiştir.
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinin; (a) bendiyle Kanuna ekli (I) sayılı listedeki malların ithalatçıları veya rafineriler dahil imal edenler tarafından teslimi, (c) bendiyle de (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi olmayanlar ile (III) ve (IV) sayılı listelerdeki malların ithalatı veya imal ya da inşa edenler tarafından teslimi, bir defaya mahsus olmak üzere ÖTV'ye tabi tutulmuştur.
Kanunun 5/1 inci maddesi ile bu Kanuna ekli listelerdeki malların ihracat teslimleri:
-Teslimin yurt dışındaki müşteriye yapılması,
-Teslim konusu malın T.C. gümrük bölgesinden çıkması,
şartıyla vergiden müstesna tutulmuştur. Bu maddede yurt dışındaki müşteri tabirinin; ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezleri yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir işletmenin yurt dışında faaliyet gösteren şubelerini ifade ettiği belirtilmiştir. Malın ihraç edilmeden önce herhangi bir şekilde değerlendirilmek üzere yurt içinde alıcıya tesliminin ihracat sayılmayacağı aynı maddede hükme bağlanmıştır. 
Kanunun 7 nci maddesinin 6 numaralı bendiyle, Gümrük Kanununun 167 nci maddesi (5 numaralı fıkrasının (a) bendi ile 7 numaralı fıkrası hariç) kapsamında gümrük vergisinden muaf ve müstesna olan malların ithali ÖTV'den de istisna edilmiştir. 4458 sayılı Gümrük Kanununun 167 nci maddesinin birinci fıkrasının; 4 numaralı bendiyle değeri 150 EURO'yu geçmeyen eşyanın ithali, 6 numaralı bendinin (a) alt bendiyle de değeri 430 EURO'yu geçmemek üzere yolcuların beraberindeki hediyelik eşya gümrük vergisinden muaf tutulmuştur.
Ayrıca ÖTV Kanununun 7 nci maddesinin 7 numaralı bendiyle, gümrük antrepo rejimine tabi tutulan malların ithali ÖTV'den istisna edilmiştir. Gümrük antrepo rejimine ilişkin hükümler Gümrük Kanununun 93 ila 107 maddelerinde düzenlenmiş olup, bu hükümlere dayanılarak 13.10.2006 tarihli ve 26318 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrüksüz Satış Mağazaları Yönetmeliğine göre gümrüksüz satış mağazaları, 31.5.2002 tarihli ve 24771 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinin 277 nci maddesinin (c) bendinde belirtilen gümrük antrepo rejimi kapsamındaki özel antrepolardır.
Gümrüksüz satış mağazaları gümrük antreposu sayıldığından, bu mağazalar tarafından ÖTV'nin konusuna giren malların ithali ÖTV Kanununun 7/7 nci maddesine göre vergiden müstesna tutulacaktır. Bu mağazalar tarafından ithal edilen mallar antrepo rejimi kapsamında olduğu sürece ÖTV uygulanmayacaktır. Bu şekilde ÖTV istisnası uygulanan malların, Gümrük Kanununun 167. maddesinin birinci fıkrasının 4 ve 6/a bentleri kapsamında gerçek kişiler tarafından gümrük vergisinden muaf olarak yurda girişinde de ÖTV Kanununun 7/6 ncı maddesi gereğince ÖTV istisnası uygulanacaktır.
Ancak, yurt içindeki ÖTV mükellefleri tarafından imal edilerek gümrüksüz satış mağazalarına teslim edilen mallar T.C. gümrük bölgesinden çıkmadığından ve gümrüksüz satış mağazaları yurt dışındaki müşteri kapsamına girmediğinden, bu teslimlerde ÖTV yönünden ihracat istisnası uygulanmasına imkan bulunmamaktadır. Yurt içindeki mükelleflerin serbest dolaşımdaki mallarının bu mağazalara tesliminde antrepo rejimi uygulanması söz konusu olmadığından, ÖTV mükelleflerinin bu mağazalara yaptığı teslimlerde Kanunun 7/7 nci maddesine göre istisna uygulanması da mümkün değildir.























VERGİDE TARTIŞILAN RİSKLER VE FIRSATLAR

  1. İŞ SÖZLEŞMESİNİN TÜRLERİ
İş sözleşmeleri, taraflar arasında ilişkinin sona ermesi halinde, hak ve borçların tespit edilmesinde önemli bir belge niteliğindedir. İş sözleşmeleri, işletmelerin ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenlenebilmektedir. İş sözleşmelerinde süre bir yıl veya üzerindeyse yazılı şekil şartı zorunluluğu vardır.
İş sözleşmesinin türleri şunlardır:
a)    Sürekli-Süreksiz İş Sözleşmeleri
En çok otuz iş günü süren işlere süreksiz iş, otuz iş gününden fazla devam eden işlere ise sürekli iş denilmektedir. Bir iş sözleşmesinin sürekli veya süreksiz olduğunun tespitinde fiili süre değil işin niteliği önemlidir.
b)   Belirli Süreli-Belirsiz Süreli İş Sözleşmeleri
İş ilişkisinin belirli bir süreye bağlı olarak yapılmadığı hallerde yapılan sözleşme belirsiz süreli; belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanmasına bağlı olarak yazılı şekilde yapılan sözleşme ise, belirli süreli iş sözleşmesi olarak tanımlanmaktadır.
Örneğin mevsimlik işlerde çalıştırılmak üzere alınan işçilerle yapılan veya askerlik ya da doğum gibi nedenlerle izinli olan işçilerin, yerine geçici olarak alınan işçilerle yapılan sözleşmeler belirli süreli iş sözleşmeleridir. 
Belirli süreli iş sözleşmesinin, geçerli bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılması halinde, iş sözleşmesi başlangıcından itibaren belirsiz süreli olarak kabul edilmektedir.
c)    Tam Süreli-Kısmi Süreli İş Sözleşmeleri
Haftalık ve günlük çalışma sürelerinin tamamını bir işverene bağımlı olarak geçirmek üzere yapılan sözleşmelere, tam süreli iş sözleşmesi denilir.
İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 6. maddesine göre, işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışmalara ilişkin yapılan sözleşmelere kısmi süreli iş sözleşmesi denilir. Örneğin, 45 saat çalışma süresinin uygulandığı bir işyerinde 30 saate kadar yapılan çalışma kısmi çalışma olarak kabul edilir.
Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir. Bölünmeyen menfaatlerde ise bir farklılık söz konusu olmayacaktır.
d)    Çağrı Üzerine Yapılan İş Sözleşmeleri
Genellikle otel, lokanta, eğlence yerleri gibi işyerlerinde uygulanan çağrı üzerine çalışmaya dayalı iş sözleşmesi, işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme edimini yerine getireceğinin kararlaştırıldığı, bir iş sözleşmesidir.
Yazılı olarak yapılması gereken bu sözleşmede, çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanacaktır.
İşveren, çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak zorundadır. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren her çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır.
e)    Deneme Süreli İş Sözleşmeleri
İşçi ve işverenin birbirlerini ve iş koşullarını tanımalarını sağlamak amacıyla, sürekli iş sözleşmelerine, en fazla iki ay sürebilecek  bir deneme süresi konulabilir.
İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları ödenir. Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini, bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız olarak feshedebilme imkânına sahiptir.
Deneme süresinin dolmasına rağmen devam eden iş sözleşmesi, deneme süresinin bitiminden değil; fiilen işçinin işe başladığı tarihten itibaren hüküm ve sonuç doğurur. Bu nedenle yıllık ücretli izin ve kıdem tazminatına hak kazanma açısından deneme süresi de dikkate alınır. 
f)     Takım Sözleşmesi İle Oluşturulan İş Sözleşmeleri
Genellikle inşaat ve yükleme boşaltma işlerinde veya tarımsal işlerde birden çok işçinin meydana getirdiği bir takımı temsilen bu işçilerden birinin, takım lideri sıfatıyla işverenle yaptığı sözleşmelere takım sözleşmesi denilir. Eğer takımda ismi yazılı işçiler veya bu işçilerden bir kısmı gelip işe başlamazlarsa takım lideri, işverenin zarar ve ziyanını tazmin ile yükümlüdür. (Şahin TÜRK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müfettişi E- Yaklaşım Haziran 2009)
g)    Mevsimlik İş Sözleşmeleri
Mevsimlik işler için yapılan sözleşmelerdir. Belirli veya belirsiz süreli olarak yapılan mevsimlik iş sözleşmeleri, mevsim sonunda sona ermemekte, gelecek mevsim dönemine kadar askıya alınmaktadır. Bir yıldan az süren mevsimlik işlerde çalışan işçiler hakkında, yıllık ücretli izne ilişkin hükümler uygulanmamaktadır.
h)    Geçici Süreli İş Sözleşmeleri
İşyerinin geçici olan bir işine ilişkin olarak, ihtiyaç duyduğu işgücünü karşılamak amacıyla yapılan sözleşmelere, geçici süreli iş sözleşmesi adı verilir.
İşyerinin asıl işçisinin, geçici olarak çalışmadığı durumlarda bu işçilerin yerine işçi alınması veya işyerindeki olağan dışı işler için gerekli olan işçilerin alınması veya işyerinin acil siparişlerinin yetiştirilmesi için işçi alınması hallerinde, işçilerle yapılan ve süresi bu işlerin  tamamlanmasıyla sona erecek olan sözleşmeler geçici süreli iş sözleşmeleridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder