23 Eylül 2019 Pazartesi



EKONOMİDE GEÇEN HAFTA
                                         
31.12.2018         
06.09.2019    
20.09.2019    

USD/TL                                 
5,2693             
5,6873
5,6981
Yukarı (-)
EUR/TL                                  
6,07                
6,2998
6,2977
Aşağı (+)
BİST 100                              
91.270              
103.072
100.339
Aşağı (-)
FAİZ (TRY 2 YIL. TAH.)       
19,73                
15,33
14,96
Aşağı (+)
BRENT PETROL                  
56,21                
60,22
64,90
Yukarı (-)
CDS                                     
359,77              
379,77
379,70
Aşağı (+)
S&P 500                             
2.510,03            
3007,39
2.989,62
Aşağı (-)



·        Takip hesaplarına atılacak krediler

Geçen hafta BDDK yaptığı açıklamada, bankacılık sektöründe takip hesaplarına aktarılması gereken toplam 46 milyar liralık kredi tespit edildiğini ve ilgili bankalara 2019 sonuna kadar söz konusu krediler için beklenen kredi zarar karşılıklarının ayrılması konusunda bildirimde bulunulduğunu açıkladı. Bu, kredi mekanizmasının tekrar etkin bir şekilde işlemesi için gerekli bir adımdır ve bu anlamda olumludur. Üstelik açıklamada, bu krediler için karşılık ayrılmasının bankaların yüzde 18,2 olan sermaye yeterlilik rasyosunu yaklaşık 50 baz puan kadar düşürmesi ve yüzde 17,7 seviyesine getirmesi, takibe dönüşüm oranının ise yüzde 4,6'dan yüzde 6,3 seviyesine yükseltmesinin beklendiği ifade edilmiştir. Açıklamada, sermaye yeterlilik rasyosunun Basel III kriterlerinde yüzde 8 olduğu halde, Türkiye'de ihtiyatlı bir yaklaşımla yüzde 12 olarak uygulandığı anımsatılarak, oranın her iki kriterin de üstünde kaldığı belirtilmiştir.

Bu krediler inşaat ve enerji sektörlerinde yoğunlaşmış olup, bunun dışında ayrıca yeniden yapılandırma ihtiyacı içinde bulunan kredi stoku bulunmaktadır. Nitekim, TBB Başkanı Aydın, Türk bankacılık sisteminin enerji sistemindeki kredi stokunun 47 milyar dolar olduğunu, bunun 35 milyar dolarında herhangi bir problem olmadığını, 12-13 milyar dolarlık bölümünün yapılandırma gerektirdiğini belirtmiştir.

·        Konut satışları

TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları 2019 Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %5,1 oranında artarak 110 bin 538 oldu.

İpotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %168 oranında artış göstererek 34 bin 148 olmuştur. Bu artışta, kamu bankalarının faiz indirme kararı alarak kullandırdığı düşük faizli konut kredilerinin etkisi çok nettir. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %30,9 olarak gerçekleşmiştir.

·        Özel sektörün yurt dışı kredi borcu azalıyor
Temmuzda 2018 sonuna kıyasla özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu 11,2 milyar dolar azalarak 198,5 milyar dolara, kısa vadeli kredi borcu ise (ticari krediler hariç) 2,5 milyar dolar gerileyerek 12,9 milyar dolara düştü.
·        Fed 11 yıl sonra art arda 2. kez faiz indirdi
Fed Eylül ayı toplantısında beklentiye paralel olarak 25 bp faiz indirimine gitti. Banka 11 yıllık aranın ardından ilk kez Temmuz'da faiz indirmişti. Böylece Fed fonlama faizi yüzde 1.75 – 2.00 aralığına indi. Küresel büyüme görünümünün geçen yıldan bu yana zayıfladığını ifade eden Powell, son toplantıdan bu yana yurt dışında ek zayıflıklar gördüklerini belirtti. FED’in faiz indirimi elbette gelişmekte olan ülkeler açısından olumludur.
·        Fitch/Parker: Türkiye'de enflasyon şu anda düşüyor ve büyüme iyileşiyor
Fitch Ratings’in Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Ülke Notları Grubu Direktörü Ed Parker, "Türkiye geçen yazki finansal krizden toparlanarak ve dengelenerek son derece etkileyici bir şekilde direnç ve esneklik gösterdi” demiş.
Ancak ardından, kamu borcunun milli gelire oranının bu yıl sonunda yüzde 4 seviyesine yaklaşmakta olduğunu, bankaların varlık kalitesinde bozulmanın görüldüğünü eklemiş. Bu riskler her ülke ekonomisinde mevcut olabilir. Önemli olan bunların en aza indirilmesi ve doğru yönetilmesidir.
·        Brent petroldeki artış

Petrol fiyatları, Suudi Arabistan'da petrol saha ve tesislerine düzenlenen saldırıların küresel petrol arzını yaklaşık yüzde 5 azaltmasının ve bölgede istikrarsızlığın daha da artacağı endişelerinin güçlenmesinin ardından hafta içinde varil başına 71 doların üzerine yükselmiş ve sonra 65 USD seviyesine inmiştir. Ağustos başından bu yana 60 USD seviyesinde seyreden petrol fiyatları bu gelişme ile 65 USD seviyesine oturmuş görünüyor. Üretimin tekrar eski seviyesi gelmesinin zaman alacağı ifadeediliyor.

·        İşsizlik oranı Haziran'da %13'e yükseldi
TÜİK verilerine göre Türkiye'de işsiz sayısı Haziran'da geçen yılın aynı dönemine göre 938 bin kişi artarak 4 milyon 253 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 2,8 puanlık artış ile %13,0 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 3,2 puanlık artış ile %15,3 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 5,4 puanlık artış ile %24,8 oldu. Bu rakamlar ekonominin durgunluk döneminden geçtiğini çok net bir şekilde gösteriyor. Toparlanmadaki ilk işaretler tüketim cephesinden gelerek, yatırım ve istihdama yansıyacağı için işsizlikteki iyileşme işaretleri için biraz daha beklememiz gerekecek.
·        Perakende satış hacmi, temmuzda bir önceki aya göre yüzde 1,5 geriledi
Perakende satış hacmi, temmuzda bir önceki aya göre yüzde 1,5 azaldı. Temmuzda, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 2,8, otomotiv yakıtı satışları yüzde 0,3 azalırken, gıda, içecek ve tütün satışları aynı seviyede kaldı. Bu veri açısından tüketim cephesinde toparlanma işareti görünmüyor.

·        Merkezi yönetim bütçesi Ağustos'ta 576,3 milyon TL fazla verdi
Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçe dengesi verilerine göre, 2018 yılı Ağustos ayında 2.5 milyar lira faiz dışı fazla verilirken, bu rakam 2019 Ağustos ayında 11.4 milyar lira oldu.
Bütçenin 8 aylık gerçekleşme rakamlarına bakıldığında, Ağustos 2018 de 50.763 milyon TL olan bütçe açığı, Ağustos 2019 da 68.106 milyon TL olmuştur. En büyük gider kalemi cari transferler, bu kalemin içindeki en büyük kalemde sosyal güvenlik sistemine yapılan ödemeler olmuştur. Süreklilik vasfı bulunmayan bu anlamda sağlam bir kaynak olmayan vergi dışı gelirlerdeki % 57 reel artış bütçe dengesini olumlu etkilemiştir.

Ancak hemen eklemek gerekir ki, 2015 yılından beri faiz dışı bütçe açığının GSYH’a oranı sürekli artmaktadır.

·        Konut fiyat endeksi KFE (2017=100), temmuzda bir önceki aya göre yüzde 1,92 artarak 113,15 oldu.
Ancak bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,54 artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 11,24 azaldı. Bu veri de inşaat sektörünün durumunu göstermesi açısından önemlidir.
·        Tüketici güven endeksi 58.3'ten Eylül ayında 55.8'e geriledi
Tüketim cephesindeki toparlanma açısından önemli bir öncü göstergedir. Ekonominin toparlanması için öncelikle tüketicilerin güveninin sağlanması şarttır.
·        Merkezi yönetim brüt borç stoku, ağustos ayı itibarıyla 1 trilyon 248,3 milyar lira oldu.
Borç stokunun 626,7 milyar lira tutarındaki kısmı Türk lirası, 621,7 milyar lira tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluştu.
Merkezi yönetim borç stokunun GSYH’a oranı Haziran 2019 itibariyle % 30,58’dir. Bu oran son üç yıldır % 28 ile 29 arasında seyretmekte olup, 2019 da dikkat çekici bir artış söz konusudur. Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere, 2015 den bu yana ortalama maliyet sürekli artarken, ortalama vade düşmektedir.
Son üç yıldır Amerikan Merkez Bankasının bilançosunu küçültme stratejisine bağlı olarak gelişmekte olan ülkeler için borçlanma maliyetlerinin arttığı bir gerçektir. Ancak son aylarda Amerikan Merkez Bankasının iki kez faiz indirmesi, Avrupa Merkez Bankasının ve diğerlerinin de faiz indirme yönünde sinyaller vermesi ülkemiz açısından olumlu bir gelişmedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder