I.
GEÇEN HAFTANIN GELİŞMELERİ:
- İnternet Servis Sağlayıcılığı
Hizmetine İlişkin Özel İletişlim Vergisi % 5’e Düşürüldü:
18.02.2009 tarihli 5838 sayılı Kanun ile 6802 sayılı
Gider Vergileri kanununda değişiklik yapılarak kablolu, kablosuz ve mobil
internet servis sağlayıcılığı hizmetlerinde ÖİV uygulaması değiştirilmiştir.
Yapılan deşiklikle kablolu, kablosuz ve
mobil internet servis sağlayıcılığı hizmeti % 5, diğer telekomünikasyon
hizmetleri % 15 oranında ÖİV’ne tabi olacaktır.
GSM operatörleri tarafından verilen her nevi mobil
telekomünikasyon işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli kart satışları dahil)
tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri % 25 oranında ÖİV’ye tabi bulunmakta
idi. Bu mükelleflerin 1.3.2009 tarihinden itibaren verdiği internet erişim hizmetlerinde ise bu hizmetlerin ayrıştırılabilmesi
şartıyla % 5 oranında ÖİV uygulanacaktır.
GSM Operatörleri tarafından ön ödemeli hat
abonelerine verilen internet erişim hizmetlerinde, kullanıcıya sunulan hazır
kartların internet erişim hizmeti ve diğer haberleşme hizmetleri için birlikte
kullanılabilmesi halinde kart bedeli üzerinden % 25, münhasıran internet erişim
hizmeti amacıyla kullanılabilir olması, başka bir ifadeyle konuşma, kısa mesaj
vb. diğer hizmetler için kullanılmaya imkan vermemesi halinde kart bedeli
üzerinden % 5 ÖİV hesaplanacaktır.
ÖİV oranını % 5 olarak belirleyen değişiklik
1/3/2009 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, bu tarihten sonra teslim edilen ve
münhasıran internet erişimine imkan veren ön ödemeli kartlarda ÖİV oranı % 5
olarak uygulanabilecektir. 1/3/2009 tarihinden önce teslim edilmiş bulunan ön
ödemeli kartlar nedeniyle herhangi bir iade işlemi yapılmayacaktır.
- 87.04 Tarfe Pozisyonundaki Kapalı
Kasa Kamyonetlerini Kayıt ve Tescilden Önce Tadilat Yaptırarak 87.03
Tarife Pozisyonundaki Binek Otoya Çevirenler Aradaki ÖTV Farkını
Ödeyecekler:
28 Nisan 2009 tarihli 6 nolu ÖTV Sirkülerinde 87.03
tarife pozisyonundaki araçlar için 1/8/2002 - 21/7/2005 tarihleri arasında
87.04 G.T.İ.P. numarasından ÖTV beyan edilmesine ilişkin açıklamalar
yapılmıştır.
ÖTV Kanunu hükümlerine göre, ÖTV mükellefi olan
motorlu araç ticareti yapanlar tarafından ilk iktisap kapsamında teslim edilen
araçlar için Türk Gümrük Tarife Cetveline göre tespit edilen G.T.İ.P
numarası itibariyle ÖTV beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.
Ancak 5838 sayılı Kanunun Geçici 3 üncü maddesi ile
Kanuna ekli (II) sayılı listedeki araçları ilk iktisap kapsamında teslim eden
motorlu araç ticareti yapanların, ÖTV'nin yürürlüğe girdiği 1.8.2002 tarihinden
21.7.2005 tarihine kadar 87.03 tarife pozisyonunda yer alan araçları 87.04
tarife pozisyonunda beyan edip bu kapsamdaki araçlar için vergi ödemiş olmaları
halinde, bu işlemle ilgili ek ÖTV tarhiyatı yapılmaması, yapılan tarhiyatların
terkin edilmesi, tahsil edilen tutarların ise red ve iade edilmemesi
öngörülmüştür.
Motorlu araç ticareti yapanlardan 87.04 tarife
pozisyonunda ÖTV beyan edilmek suretiyle satın alınan kapalı kasa
kamyonetlerin kayıt ve tescilinden önce tadilat yapılmak suretiyle 87.03 tarife
pozisyonundaki bir araca dönüştürülmesi halinde, 87.03 tarife
pozisyonundaki aracın iktisabı için de ÖTV beyan edilmesi ve daha önce
87.04 tarife pozisyonundaki araç için ödenen ÖTV mahsup edilmek suretiyle
aradaki farkın ödenmesi gerekmektedir. Bu şekilde tadilat yapılan araçlar için
ÖTV beyanında bulunmadığı tespit edilenler hakkında Vergi Usul Kanunu
hükümlerine göre cezalı tarhiyat yapılacaktır..
II.
VERGİDE TARTIŞILAN RİSKLER VE
FIRSATLAR:
- Örtülü Sermaye Üzerinden
Hesaplanan KKEG Niteliğindeki Faize İlişkin KDV’nin Düzeltilmesi
Kurumlar Vergisi Kanununa göre, kurumların ortaklarından veya ortaklarla
ilişkisi olan kişilerden aldıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir
tarihte kurumun özsermayesinin üç katını aşan kısmı, örtülü sermaye sayılmaktadır.
Örtülü sermaye üzerinden
borçlu kurumun ödediği faiz vb (kur farkı hariç) tutarlar, gerek borç alan
gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştirdiği hesap
döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kâr payı veya dar mükellef için ana
merkeze aktarılan tutar sayılmaktadır.
Faiz gelir ve gideri faizi alan ve ödeyen tarafından
kar payı sayıldığı için işlemler buna göre düzeltilir. Bu düzeltmenin yapılması için örtülü sermaye kullanan kurum adına tarh
edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması şarttır.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun birinci maddesinde
KDV’ye tabi tutulması öngörülen işlemler belirtilmiş olup, kâr payları KDV’ye
tabi değildir.
Dolayısıyla örtülü sermaye sayılan ödemeler için
hesaplanan faizler katma değer vergisine tabi olmayıp, yapılan işlemin örtülü
sermaye olduğu daha sonra anlaşıldığında faizi ödeyen kurum tarafından indirim
konusu yapılan KDV’ler cezalı olarak ödenecek, faizi alan kurum tarafından
hesaplanan KDV olarak beyan edilenler ise bu kuruma iade edilecektir.
- Kat İrtifakı Kurulmuş Ancak
Henüz Kat Mülkiyetine Geçirilmemiş Gayrimenkullerin 28 Kasım 2009 Tarihine
Kadar Kat Mülkiyetine Geçirilmesi Zorunluluğu:
28 Kasım 2007 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "Kat
Mülkiyeti Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 sayılı Kanun”da 28.11.2007'den
önce kat irtifakı kurulmuş ve üzerindeki yapılar tamamlanıp "yapı kullanma
belgesi" alınmış bulunan gayrimenkullerin, 28 Kasım 2009 tarihine kadar
kat mülkiyetine geçirilmesi zorunlu kılındı.
28 Kasım 2009 tarihine kadar, kat mülkiyetine geçme
yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere belediyeler tarafından her bir daire
malikine 1.000'er TL "idari para cezası" kesilmesi öngörüldü. (Şükrü
Kızılot-Hürriyet 29 Nisan 2009)
III.
GEÇEN HAFTANIN EKONOMİ YORUMLARINDAN
ALINTILAR:
Hurşit
Güneş (Milliyet 27 Nisan 2009)
IMF
tahmini de iyimser; ekonomi daha fazla daralacak
2001
krizinden beter
2001 yılında mali kriz çıktığında sanayi üretimindeki daralma çok daha sınırlıydı; yıl ortalaması yüzde 10 kadardı. En kötü ay olan kasım ayında bile sanayi yüzde 14.4 daralmıştı. Oysa bu yıl son 2 aydır sanayi daralması yüzde 20’leri aşıyor. 2001 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 5.7 oranında daraldığı göz önüne alınırsa, bu yıl daralmanın en az yüzde 6.5 olacağı öngörülebilir.
IMF’nin dış açık ve enflasyon tahminlerini de pek gerçekçi değil. Bu tahminler birbirleriyle uyumlu olsa da bir parça iyimser kalıyor.
IMF, Türkiye ekonomisinin 2009 yılında yüzde 6.9’luk bir enflasyonla karşı karşıya olacağını öngörüyor. Oysa biz sonbaharda (başta petrol olmak üzere) küresel olarak emtia fiyatlarında bir kıpırdanma olmadıkça enflasyonun daha aşağılarda (yüzde 6’dan az) kalacağını düşünüyoruz. Çünkü ithalattan da anlaşıldığı üzere iç talep çökmüş durumda.
IMF dış açığın milli gelirin yüzde 1.2’si kadar olacağını tahmin ediyor. Yani 7-8 milyar dolar.
Hükümet ise açığın daha fazla, 11-12 milyar dolar olmasını bekliyor. Eh ne de olsa ne kadar ekonomik daralma, o kadar da dış açık büzüşmesi. Biz ise bu yıl dış açık oluşmasa şaşmayacağız. Çünkü bizim ekonomik daralma beklentimiz daha yüksek.
2001 yılında mali kriz çıktığında sanayi üretimindeki daralma çok daha sınırlıydı; yıl ortalaması yüzde 10 kadardı. En kötü ay olan kasım ayında bile sanayi yüzde 14.4 daralmıştı. Oysa bu yıl son 2 aydır sanayi daralması yüzde 20’leri aşıyor. 2001 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 5.7 oranında daraldığı göz önüne alınırsa, bu yıl daralmanın en az yüzde 6.5 olacağı öngörülebilir.
IMF’nin dış açık ve enflasyon tahminlerini de pek gerçekçi değil. Bu tahminler birbirleriyle uyumlu olsa da bir parça iyimser kalıyor.
IMF, Türkiye ekonomisinin 2009 yılında yüzde 6.9’luk bir enflasyonla karşı karşıya olacağını öngörüyor. Oysa biz sonbaharda (başta petrol olmak üzere) küresel olarak emtia fiyatlarında bir kıpırdanma olmadıkça enflasyonun daha aşağılarda (yüzde 6’dan az) kalacağını düşünüyoruz. Çünkü ithalattan da anlaşıldığı üzere iç talep çökmüş durumda.
IMF dış açığın milli gelirin yüzde 1.2’si kadar olacağını tahmin ediyor. Yani 7-8 milyar dolar.
Hükümet ise açığın daha fazla, 11-12 milyar dolar olmasını bekliyor. Eh ne de olsa ne kadar ekonomik daralma, o kadar da dış açık büzüşmesi. Biz ise bu yıl dış açık oluşmasa şaşmayacağız. Çünkü bizim ekonomik daralma beklentimiz daha yüksek.
2010’da
sadece kıpırtı var
IMF’ye göre, Türkiye ekonomisi 2010 yılında toparlanmaya başlayacak ve yüzde 1.5 büyüyecekmiş. Makul. Ancak enflasyon aynı düzeyde (yüzde 6.8) kalacakmış. Küresel olarak emtia fiyatları çok değişmezse bu da olabilir... Dış açık konusunda ise IMF 2010 yılında milli gelirin yüzde 1.6’sı kadar bir büyüklük bekliyor. Yani 10-11 milyar dolarlık bir açık. Bu da mantıklı. Özetle, IMF, 2009 için biraz iyimser görünse de 2010 için daha gerçekçi görünüyor.
Ama şurası kesin ki, ekonomide çabuk bir toparlanmayı bekleyen yok.
IMF’ye göre, Türkiye ekonomisi 2010 yılında toparlanmaya başlayacak ve yüzde 1.5 büyüyecekmiş. Makul. Ancak enflasyon aynı düzeyde (yüzde 6.8) kalacakmış. Küresel olarak emtia fiyatları çok değişmezse bu da olabilir... Dış açık konusunda ise IMF 2010 yılında milli gelirin yüzde 1.6’sı kadar bir büyüklük bekliyor. Yani 10-11 milyar dolarlık bir açık. Bu da mantıklı. Özetle, IMF, 2009 için biraz iyimser görünse de 2010 için daha gerçekçi görünüyor.
Ama şurası kesin ki, ekonomide çabuk bir toparlanmayı bekleyen yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder