MEVZUATTA GEÇEN HAFTA
- AR-GE FAALİYETLERİ KAPSAMINDAKİ
DAMGA VERGİSİ İSTİSNASI
07 Temmuz 2009 Tarihli Resmi Gazetede 5746 sayılı
Ar-ge Kanununa ilişkin 3 nolu Tebliğ yayımlanmıştır. Tebliğde ar-ge teşviği
kapsamındaki damga vergisi istisnası uygulaması açıklanmıştır.
5746 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (4) numaralı
fıkrası uyarınca, Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile ilgili olarak düzenlenen
kağıtlar damga vergisinden müstesnadır.
Bu çerçevede, Kanun ve yönetmelik kapsamındaki Ar-Ge
ve yenilik faaliyetlerinde istihdam edilen personele münhasıran bu görevleri
ile ilgili olarak yapılan ücret ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtlara da
istisna uygulanacaktır.
Diğer taraftan, noter, resmi daireler, diğer kamu
kurum ve kuruluşları gibi kurum ve kuruluşlarca, 5746 sayılı Kanun kapsamında
Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlara damga
vergisi istisnası uygulanabilmesi için, kamu kurum ve kuruluşları, Teknoloji
Geliştirme Merkezi (TEKMER) Müdürlüğü veya TÜBİTAK tarafından onaylı listenin,
mükellef tarafından işlem esnasında bu işlemi yapacak kurum ve kuruluşlara
ibraz edilmesi yeterli olup söz konusu kurum ve kuruluşlarca başkaca bir belge
aranmayacaktır.
- GENEL BÜTÇELİ İDARELER İLE
KİŞİLER ARASINDA DÖVİZ CİNSİNDEN DÜZENLENECEK KAĞITLARA AİT DAMGA
VERGİSİNDE KUR FARKLARI DİKKATE ALINMAYACAKTIR:
52 nolu Damga Vergisi Genel Tebliğnde, genel bütçeli
idarelerle kişiler arasında yabancı para cinsinden düzenlenen kağıtlara (ihale
kararları hariç) ait damga vergisinin ödenmesine yönelik açıklamalar yapılmıştır.
44 nolu Damga Vergisi Genel Tebliğinde, genel
bütçeli daireler ile kişiler arasında düzenlenen kağıtlara (ihale kararları
hariç) ait damga vergisinin, anılan dairece kağıdın mahiyeti ve nispi veya
maktu vergi tutarını gösteren formüle edilmiş bir yazıyla, kişinin tabi olduğu
ödeme usulüne bakılmaksızın, kişiler tarafından, kağıdın düzenlenmesinden önce
peşin olarak, genel bütçeli idarelere hizmet veren saymanlıklara veya
mükellefin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine
makbuz karşılığı ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak, yabancı para
cinsinden düzenlenecek söz konusu kağıtlara ilişkin olarak, kağıdın düzenlenme
tarihi itibarıyla oluşacak kur farkı nedeniyle tereddütler oluşmuştur.
52 nolu Damga Vergisi Genel Tebliğinde, genel
bütçeli idareler ile kişiler arasında yabancı para cinsinden düzenlenecek ihale
kararları dışındaki kağıtlara ait damga vergisinin, 44 Seri No.lu Damga Vergisi
Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen esaslar çerçevesinde, kağıdın düzenlenmesinden
önce ödemenin yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru esas
alınarak belirlenen matrah üzerinden hesaplanması ve kişiler tarafından makbuz
karşılığı ödenmesi gerektiği açıklanmıştır. Diğer bir deyişle, sonradan
imzalanmak suretiyle tekemmül eden kağıdın düzenlenme tarihi itibarıyla
oluşacak kur farkları nedeniyle damga vergisi yönünden herhangi bir işlem tesis
edilmeyecektir.
VERGİDE
TARTIŞILAN RİSKLER VE FIRSATLAR
- ÖNEMLİ FIRSAT: VARLIK BARIŞINDA
SÜRE UZATILMIŞ VE KAPSAM GENİŞLETİLMİŞTİR; SAHTE VEYA MUHTEVİYATI
İTİBARİYLE YANILTICI BELGE KULLANMA NEDENİYLE YAPILAN TARHİYATLARDA AFTAN
YARARLANACAKTIR:
Bilindiği üzere 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli
Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun ile yurt içi ve yurt dışında bulunan
bazı varlıkların % 5 veya % 2 oranında vergi ödenmek suretiyle yurda
getirilmesi ve kayda alınması imkanı tanınmıştır.
Kanunun getirdiği imkanlar özetle şöyleydi:
- 1.10.2008
tarihi itibariyle gerçek ve tüzel kişiler tarafından yurt dışında sahip
olunan para, döviz, altın, menkul kıymet, diğer sermaye piyasası
araçları ile taşınmazların 2.3.2009 akşamına kadar bankalara bildirilmesi veya
vergi dairesine beyan edilmesi ve bu değerler üzerinden % 2 oranında
verginin ödenmesi,
- Gelir
veya kurumlar vergisi mükelleflerince Türkiye’de sahip<olunan ancak
1.10.2008 itibariyle yasal defter kayıtlarında yer almayan para, döviz,
altın, menkul kıymet, diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların
2.3.2009 akşamına kadar vergi dairesine beyan edilmesi ve beyan edilen
değerler üzerinden % 5 oranında verginin ödenmesi,
Koşuluyla bildirilen ve beyan edilen varlıklar
nedeniyle 1.1.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak hiçbir suretle
vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacağı gibi diğer nedenlerle 1.1.2008
tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılan vergi incelemeleri sonucu
gelir, kurumlar ve KDV yönünden bulunan matrah farklarından bu Kanun kapsamında
beyan edilen değerler mahsup edilecekti. Bu geçmişte benzer uygulamaları
yapılan matrah artırımı yoluyla vergi affı anlamına geliyordu.
Buradaki
en büyük zaaf KDV indiriminin reddinden kaynaklanan tarhiyatların Kanundan
yararlandırılmaması idi.
10 Temmuz 2009 tarihli resmi Gazetede yayımlanan
5917 sayılı Kanun 5811 sayılı kanunda değişiklikler yaparak süreyi uzatmış
kapsamı genişletmiştir. Yapılan düzenlemelerin en önmelisi KDV indiriminin
reddinden kaynaklanan tarhiyatların kapsam içine alınması olmuştur. Yapılan
düzenlemeler özetle şöyledir:
- 5811
sayılı Kanundan yararlanmak için beyan ve bildirimde bulunma süresi
30.9.2009 tarihine kadar uzatılmıştır.
- Değişiklikten
önce 1.10.2008 tarihinden önce sahip olunan varlıkların bildirim ve beyanı
söz konusu iken, değişiklikten sonra 1.6.2009 tarihi itibariyle sahip
olunan varlıkların bildirim ve beyanına imkan tanınmıştır
- Beyan
edilen veya bildirilen varlıkların değerinin tarhiyattan mahsup
edilebilmesi için beyan edilen veya bildirilen varlık değerleri üzerinden
tarh edilen vergilerin vadesinde ödenmesi şartı getirilmiştir. Öte yandan
eski hükümlere göre başvuru yapıp adlarına tarhedilen vergileri henüz
ödemeyen mükellefler de bu vergileri gecikme zammı ile birlikte 30.9.2009
tarihine kadar ödemeleri koşuluyla tarhiyattan mahsup imkanından
yararlanacaklardır.
- KDV
indiriminin reddinden kaynaklanan tarhiyatlara da mahsup imkanı
getirilmiştir. Eski hükümlere göre 2.3.2009 tarihine kadar beyan ve
bildirimde bulunanlar bu imkandan yararlanamayacaklardır. Bunu da
eşitsizlik olarak değerlendirdiğimizi söylemek durumundayız.
- Yurt
dışında elde edilen bazı kazançlara ilişkin olarak 5811 sayılı Kanunla
getirilen geçici istisnaların süresi uzatılmıştır.
Haklarında 19.6.2009 tarihinden önce vergi
incelemesine başlanmış olanlar yeni düzenlemenin tarhiyattan mahsup imkanından
yararlanamayacaklardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder