I.
5084 SAYILI KANUNDA ÖNGÖRÜLEN
TEŞVİKLERDEN 31.12.2012 TARİHİNE KADAR YARARLANABİLMENİN KOŞULLARI:
Bilindiği
üzere, 5838 sayılı Kanunla değişmeden
önce, 29/1/2004 tarihli ve 5084
sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanunun; 12/5/2005 tarihli ve 5350 sayılı Kanunla değişik 4 üncü
maddesinde,
"31.12.2008 tarihine kadar uygulanmak
üzere 2 nci maddenin (a) bendi kapsamındaki illerde;
a) 1.4.2005 tarihinden itibaren yeni işe
başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, en az on işçi
çalıştırmaları koşuluyla, bu iş yerlerinde çalıştırdıkları işçilerin,
b) (Değişik:28/3/2007-5615/24 md.)
1.4.2005 tarihinden önce işe başlamış olan gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinden asgari on işçi çalıştıranların iş yerlerinde fiilen çalışan
işçilerin,
Prime esas kazançları üzerinden 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun 72 ve 73 üncü maddeleri uyarınca hesaplanan sigorta
primlerinin işveren hissesinin; organize sanayi veya endüstri bölgelerinde
kurulu iş yerleri için tamamı, diğer yerlerdeki iş yerleri için yüzde sekseni
Hazinece karşılanır."
7 nci maddesinin, 26/12/2006 tarihli ve
5568 sayılı Kanun ile değişik (h) bendinde,"Bu Kanunun 3, 4 ve 6 ncı
maddelerinde yer alan destek ve teşvikler, bu
maddelerde belirtilen sürelere bakılmaksızın Kanun kapsamına giren
illerdeki yeni yatırımlardan; 31/12/2007 tarihine kadar tamamlananlar için 5
yıl, 31/12/2008 tarihine kadar tamamlananlar için 4 yıl, 31/12/2009 tarihine
kadar tamamlananlar için 3 yıl süreyle uygulanır."
7 nci maddeye, 12/5/2005 tarihli ve 5350
sayılı Kanun ile eklenen (i) bendinde ise, "Bu Kanun kapsamındaki yatırımlarla ilgili olarak yatırıma başlama
ve yatırımın tamamlanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye
Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve
Hazine Müsteşarlığı müştereken yetkilidir."
hükümleri yer almaktaydı.
18/2/2009
tarihli ve 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 32
nci maddesinin on üçüncü fıkrası ile, 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın
Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 3 üncü, 4
üncü ve 6 ncı maddelerinin birinci fıkralarında yer alan “31.12.2008” ibareleri “31/12/2009” şeklinde değiştirilmiş, 7 nci maddesinin (h) bendinde yer alan
“31/12/2007” ibaresinden önce gelmek üzere “31/12/2004 tarihine kadar
tamamlananlar için 31/12/2009 tarihine kadar,” ibaresi eklenmiştir.
Görüldüğü
üzere, 5084 sayılı Kanunun uygulamasında yararlanma süresi bakımından iki tarih
söz konusudur:
- 31.12.2009 (değişmeden önce
31.12.2008)
- 31.12.2012
Kanunun
3, 4 ve 6’ncı maddelerinde yer alan gelir vergisi stopaj teşviği, sigorta primi
işveren hissesi teşviği ve enerji desteklerinden, Kanunun 2’nci maddesinde
belirtilen 49 il ile Gökçeada ve Bozcaada’da en az on işçi çalıştırmaları
koşuluyla, 1.4.2005 tarihinden itibaren yeni işe başlayanlar ile 1.4.2005
tarihinden önce işe başlamış olan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin
tümü yatırıma başlama veya tamamlama ile
ilgili şartları yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 31.12.2009
tarihine kadar yararlanacaklardır.
Kanunun
7/h maddesinde ise, bu illerdeki yeni
yatırımlarda söz konusu teşvikler; 31/12/2004 tarihine kadar tamamlananlar
için 31/12/2009 tarihine kadar, 31/12/2007 tarihine kadar tamamlananlar
için 5 yıl, 31/12/2008 tarihine kadar tamamlananlar için 4 yıl, 31/12/2009
tarihine kadar tamamlananlar için 3 yıl süreyle uygulanır. Ancak aynı maddenin
(ı) bendine göre, yatırıma başlama ve yatırımın tamamlanmasına ilişkin usul
ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı müştereken
yetkilidir.
Teşviklerden 31.12.2012 Tarihine Kadar Yararlanabilmek
İçin Yatırıma Başlama ve Yatırımın Tamamlanmasına İlişkin Tespit Edilecek
Kriterlere Uyulması Gerekmektedir:
Sözkonusu
illerde yapılan yeni yatırımlardan
31.12.2004 ile 31.12.2009 tarihi arasında tamamlananların söz konusu
teşviklerden 31.12.2012 tarihine kadar yararlanıp yararlanamayacakları,
yatırıma başlama ve yatırımın tamamlanmasına ilişkin tespit edilecek usul
esaslara uygunluğuna bağlıdır.
5838
sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce konuyla ilgili olarak Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkanlığının yayımladığı 16.1.2009 tarih ve 2009/12 sayılı Genelgede; sözkonusu
illerde 31/12/2008 tarihine kadar, yatırıma başlama ile ilgili durumlardan
herhangi birinin gerçekleştirildiğini belgeleyen işverenlerden, en geç
31/12/2009 tarihine kadar "İşyeri Açma ve Çalışma ruhsatlarına İlişkin
Yönetmelikte" belirtilen kriterlere uygun işyeri açma ve çalışma ruhsatı
almış olanların, yatırımlarını tamamlamış olarak kabul edilecekleri belirtilmiş
ve dolayısıyla Kanunda öngörülen teşvikten 31/12/2012 tarihine kadar
yararlanılabilecekleri ifade edilmiştir.
Öte
yandan söz konusu Genelgede yatırıma başlama tarihinin aşağıda sayılan
durumlardan herhangi birinin gerçekleştirildiğinin belgelendirilmesi halinde
geçerli sayılacağı belirtilmiştir:
a- 5084 sayılı Kanun kapsamında bedelsiz
yatırım yeri tahsis edilmiş olduğu,
b- Akreditif açtırıldığı,
c- Yatırımın büyüklüğü ile uyumlu alt yapı
hazırlandığı,
ç- Yatırımla ilgili ithalat, bina-inşaat
yapımı ve makine teçhizat alımına ilişkin harcamalara başlanılarak yasal
defterlere buna ilişkin gerekli kayıtları yaptığı,
d- Yatırımın gerçekleşme durumunun
Organize Sanayi Bölgelerinde Bölge Yöneticiliğine, diğer bölgelerde Sanayi ve
Ticaret İl Müdürlüğüne bildirilmiş olduğu.
5838
sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra SGK’nun yayımladığı 23.03.2009 tarih
ve 2009-46 sayılı Genelgede, 16/1/2009 tarih ve 2009/12 sayılı Genelgenin
yayımı tarihi itibariyle yürürlükten kaldırıldığı, kapsama giren 49 il ile
Gökçeada ve Bozcaada da faaliyet gösteren gelir veya kurumlar vergisi mükellefi
olan işverenlerin, yatırımlarını tamamlamalarından dolayı sigorta primi işveren
hissesi teşvikinden 1/1/2010 tarihinden 31/12/2012 tarihine kadar
yararlanabilmelerine ilişkin usul ve esasların ayrıca hazırlanacak genelgede
açıklanacağı belirtilmiştir.
Yeni
hazırlanacak Genelgede yatırıma başlama ve yatırımın tamamlanması ile ilgili
süreye bağlı kriterlerin dikkatle izlenmesi ve bu kriterlerin zamanında yerine
getirilmesi bölgede yatırım yapanların
teşvikten 31.12.2012 tarihine kadar yararlanabilmeleri için çok önemlidir.
II.
5838 SAYILI KANUNLA MOTORLU TAŞITLARA
İLİŞKİN OLARAK GETİRİLEN TEŞVİK VE AFLAR:
5838
sayılı Kanunla motorlu taşıtlara ilişkin bazı teşvik ve aflar getirilmiş olup,
yapılan düzenlemeler aşağıda özetlenmiştir.
- Adlarına model yılı 1979 veya daha eski olan otomobil, kaptıkaçtı,
arazi taşıtları ve benzerleri ile motosikletler, minibüs, panel van,
motorlu karavan, otobüs ve benzerleriyle kamyonet, kamyon, çekici ve
benzeri taşıt kayıt ve tescilli bulunan ve 28.02.2009 tarih itibarıyla yük
ve yolcu taşımacılığı dışında bilanço esasına göre defter tutmayı
gerektiren başkaca ticari veya mesleki faaliyetten dolayı mükellefiyeti
bulunmayan gerçek ve tüzel kişiler ile bunların mirası reddetmemiş mirasçılarının
söz konusu taşıtlarını, 28/2/2009 tarihinden 30/6/2010 tarihine kadar (bu
tarih dahil) il özel idarelerine bedelsiz olarak teslim etmeleri veya taşıtlarını hurdaya
çıkarmak suretiyle kayıt ve tescillerini sildirerek Makine ve Kimya
Endüstrisi Kurumu Hurda İşletmesi Müdürlüğü hurda müdürlüklerinden
(Kırıkkale, İzmir-Aliağa, Kocaeli-Seymen MKEK hurda müdürlükleri) herhangi
birine teslim etmeleri halinde,
teslim edilen taşıtlara ilişkin olarak 31/12/2009 tarihine kadar tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan motorlu
taşıtlar vergisi ile gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve
31/12/2008 tarihine kadar tescil plakasına kesilen idari para cezaları
terkin edilecek, bu alacaklar nedeniyle 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre
mükellefin sair mal varlığına tatbik edilmiş olan hacizler kaldırılacak
ve yapılan işlem sonucundan mükellefe bilgi verilecektir.
- Adlarına; model yılı 1998 veya daha eski olup, 28.02.2009 tarihi itibarıyla
mevcut olmayan veya herhangi bir nedenle motorlu taşıt vasfını kaybetmiş
tescilli taşıt bulunan, bu
taşıtlara ait motorlu taşıtlar vergisi asıllarının 1/4’ünü 31/12/2009
tarihine kadar ödemeleri şartıyla, kalan vergi aslı, gecikme zammı,
gecikme faizi, vergi cezaları ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 116 ncı
maddesine istinaden tescil plakasına kesilen trafik idari para cezalarının
tamamının tahsilinden vazgeçilecek ve ödemeyi müteakip trafik tescil
kayıtları silinecektir.
- Taşıtları
05.07.2003 tarihinden önce çalınan ve ilgili trafik tescil kaydında taşıtının
çalındığına ilişkin açıklayıcı bilgi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin, çalınma tarihinden
bulunma tarihine kadar, henüz bulunmadıysa 5/7/2003 tarihine kadar olan
vergilendirme dönemlerine ait olup bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla ödenmemiş olan motorlu taşıtlar vergisi ile bu vergiye ilişkin
gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve tescil plakasına kesilen
trafik idari para cezaları
ilgili vergi dairesi tarafından mükellef başvurusu beklenilmeden terkin
edilecektir.
- 25.5.1997
tarihinden önce, taşıtını noter satış senediyle satan ancak ilgili trafik
tescil kaydı halen adına devam eden gerçek ve tüzel kişilere ait taşıtlar
adına tahakkuk etmiş ve vadesi geçmiş olmasına rağmen Vergi Usul
Kanununun düzeltme zamanaşımı hükümleri nedeniyle terkin edilemeyen
motorlu taşıtlar vergileri, gecikme zamları, gecikme faizleri ile vergi
cezaları, ilgili vergi dairesi tarafından mükellef başvurusu beklenilmeden
terkin edilecektir. Öte yandan, 28/2/2009
tarihinden önce ilgili trafik tescil kuruluşuna başvuruda bulunmamış olan
satıcılar adına tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergileri, gecikme zamları,
gecikme faizleri ile vergi cezaları; ilgili trafik tescil kuruluşuna
başvurularak, taşıtın 31/12/2009 tarihine kadar alıcısı adına tescili
kaydıyla, VUK’da belirtilen düzeltme zamanaşımı hükümlerine tabi
olmaksızın, satıcının motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetinin bulunduğu
vergi dairesi tarafından düzeltilecektir. Motorlu taşıtlar vergisinde düzeltme yapılan
taşıtlarla ilgili olarak 31/12/2003 tarihinden önce tescil plakasına
kesilen idari para cezaları mükellef başvurusu beklenilmeden terkin
edilecektir.
Diğer Hususlar:
Otomobil,
kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri ile motosikletler, minibüs, panel
van, motorlu karavan, otobüs ve benzerleriyle kamyonet, kamyon, çekici ve
benzeri taşıtlarını 28.02.2009
tarihinden önce noter satış senediyle veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın
alan ancak, ilgili trafik tescil kuruluşunda adlarına kayıt ve tescil
ettirmemiş olan mükelleflerden, 31/12/2009
tarihine kadar, adlarına kayıt ve tescil ettiren ve Kanunun yayımlandığı
28/2/2009 tarihi itibarıyla yük ve yolcu taşımacılığı dışında bilanço esasına
göre defter tutmayı gerektiren başkaca ticari veya mesleki faaliyetten dolayı
mükellefiyeti bulunmayanlar, öngörülen diğer
şartları da yerine getirmeleri halinde söz konusu düzenlemelerden yararlanabileceklerdir.
Bu
madde kapsamında trafik tescil kayıtları silinen motorlu taşıtların, adlarına tescil kaydı bulunanlar tarafından
ilgili kurumlara teslimi ile il özel idarelerinin bu kapsamda teslim aldıkları
hurda taşıtların satışından elde ettikleri kazançlar ve bu faaliyetlerle ilgili
olarak yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar her türlü vergi, resim ve
harçtan müstesnadır, bu madde kapsamında yapılan motorlu taşıt teslimlerine
ilişkin olarak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a)
bendi hükmü uygulanmaz ve bunların alışlarında ödenen ve indirim konusu yapılan
KDV düzeltilmez.
Örneğin mevsimlik işlerde
çalıştırılmak üzere alınan işçilerle yapılan veya askerlik ya da doğum gibi
nedenlerle izinli olan işçilerin, yerine geçici olarak alınan işçilerle yapılan
sözleşmeler belirli süreli iş sözleşmeleridir.
Belirli süreli iş
sözleşmesinin, geçerli bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme)
yapılması halinde, iş sözleşmesi başlangıcından itibaren belirsiz süreli olarak
kabul edilmektedir.
c) Tam Süreli-Kısmi Süreli İş
Sözleşmeleri
Haftalık ve günlük
çalışma sürelerinin tamamını bir işverene bağımlı olarak geçirmek üzere yapılan
sözleşmelere, tam süreli iş sözleşmesi denilir.
İş Kanunu’na İlişkin
Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 6. maddesine göre, işyerinde tam süreli iş
sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan
çalışmalara ilişkin yapılan sözleşmelere kısmi süreli iş sözleşmesi denilir.
Örneğin, 45 saat çalışma süresinin uygulandığı bir işyerinde 30 saate kadar
yapılan çalışma kısmi çalışma olarak kabul edilir.
Kısmî süreli çalışan
işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal
işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir. Bölünmeyen menfaatlerde
ise bir farklılık söz konusu olmayacaktır.
d) Çağrı Üzerine Yapılan İş Sözleşmeleri
Genellikle otel, lokanta,
eğlence yerleri gibi işyerlerinde uygulanan çağrı üzerine çalışmaya dayalı iş
sözleşmesi, işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç
duyulması halinde iş görme edimini yerine getireceğinin kararlaştırıldığı, bir
iş sözleşmesidir.
Yazılı olarak yapılması
gereken bu sözleşmede, çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi
çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanacaktır.
İşveren, çağrıyı, aksi
kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak
zorundadır. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren
her çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır.
e) Deneme Süreli İş Sözleşmeleri
İşçi ve işverenin
birbirlerini ve iş koşullarını tanımalarını sağlamak amacıyla, sürekli iş
sözleşmelerine, en fazla iki ay sürebilecek
bir deneme süresi konulabilir.
İşçinin çalıştığı günler
için ücret ve diğer hakları ödenir. Deneme süresi içinde taraflar iş
sözleşmesini, bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız olarak
feshedebilme imkânına sahiptir.
Deneme süresinin
dolmasına rağmen devam eden iş sözleşmesi, deneme süresinin bitiminden değil;
fiilen işçinin işe başladığı tarihten itibaren hüküm ve sonuç doğurur. Bu
nedenle yıllık ücretli izin ve kıdem tazminatına hak kazanma açısından deneme
süresi de dikkate alınır.
f) Takım Sözleşmesi İle Oluşturulan İş Sözleşmeleri
Genellikle inşaat ve
yükleme boşaltma işlerinde veya tarımsal işlerde birden çok işçinin meydana
getirdiği bir takımı temsilen bu işçilerden birinin, takım lideri sıfatıyla
işverenle yaptığı sözleşmelere takım sözleşmesi denilir. Eğer takımda ismi yazılı işçiler veya bu
işçilerden bir kısmı gelip işe başlamazlarsa takım lideri, işverenin zarar ve
ziyanını tazmin ile yükümlüdür. (Şahin TÜRK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müfettişi E- Yaklaşım Haziran 2009)
g) Mevsimlik İş Sözleşmeleri
Mevsimlik işler için
yapılan sözleşmelerdir. Belirli veya belirsiz süreli olarak yapılan mevsimlik
iş sözleşmeleri, mevsim sonunda sona ermemekte, gelecek mevsim dönemine kadar
askıya alınmaktadır. Bir yıldan az süren mevsimlik işlerde çalışan işçiler
hakkında, yıllık ücretli izne ilişkin hükümler uygulanmamaktadır.
h) Geçici Süreli İş Sözleşmeleri
İşyerinin geçici olan bir
işine ilişkin olarak, ihtiyaç duyduğu işgücünü karşılamak amacıyla yapılan
sözleşmelere, geçici süreli iş sözleşmesi adı verilir.
İşyerinin asıl işçisinin,
geçici olarak çalışmadığı durumlarda bu işçilerin yerine işçi alınması veya işyerindeki
olağan dışı işler için gerekli olan işçilerin alınması veya işyerinin acil
siparişlerinin yetiştirilmesi için işçi alınması hallerinde, işçilerle yapılan
ve süresi bu işlerin tamamlanmasıyla
sona erecek olan sözleşmeler geçici süreli iş sözleşmeleridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder