Ülkemiz
Avrupa Birliği süreci ile birlikte çok temel konuların masaya yatırılıp
tartışıldığı bir süreci aynı anda yaşıyor. Değişim yasası doğadaki her şeyin değiştiğini
söyler. Toplumları da bundan soyutlamak mümkün değil. Bilinen en eski mevzuat
düzenlemesi olan Hammurabi kanunları döneminden beri toplumların düzeni belli bazı
yazılı kurallarla sağlanıyor. Diğer bir deyişle her toplum kendi yasa
yapıcılarının kendisine uygun gördüğü ölçülere göre dikilen elbisenin içine
girmek zorunda. Toplumun alt yapısı (üretim güçleri) bu elbiseye sığmaz ise
elbisede zamanla bazı tadilatlar yapılması gerekiyor ya da eski elbiseyi çöpe
atıp yeni bir elbise dikmek gerekiyor.
Bu
nedenle, yasal düzenlemeler tarihin akışını belirleme yönünden her ne kadar
birincil unsur değilse bile, bu akışı hızlandırıcı veya yavaşlatıcı bir
fonksiyona sahip. Bilmem farkında mısınız hukukçularımız (Anayasa Mahkemesi
başkanı ve eski Yargıtay Başsavcısı başta olmak üzere) şu günlerde çok temel
bir konuyu tartışmaya başladılar. Hukuk sistemimizi (sadece yasal düzenlemeleri
kastetmiyorum) çok esaslı bir şekilde değiştirecek bu polemik ”yargıç
bağımsızlığı” konusunda. Hukukçuların bir kısmı yargıçların tarafsız olmasını
birincil öncelik olarak ele alıyor. Bir kısmı ise yargıç bağımsızlığını ilk
sıraya koyuyor. Çok temel, çok heyecanlı, tartışmanın sonucuna göre ülkemiz
hukuk tarihinde alınmış bir çok yargı kararının hukuki olmaması nedeniyle çöpe
atılması sonucunu doğuracak bir tartışma. Tabii fiilen değil en azından
vicdanen. Tartışmaların, hatta bazen en temel konuların ele alındığı
tartışmaların bireyleri olduğu gibi toplumları da mutlaka geliştireceğini ve
ilerleteceğini belirterek esas konumuza geçelim.
Bu
günlerde ekonomik ve ticari yaşamı biçimlendirecek bir çok kanuni düzenleme birbiri
ardı sıra Mecliste kanunlaşıyor. Sosyal Güvenlik Yasası, Türk Ticaret Kanunu,
Borçlar Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu, Sendikalar Kanunu, Serbest Bölgeler ile ilgili
tasarı taslakları bunlardan bazıları. Bunlardan bir kısmı Mecliste görüşülüp
kabul edildi, bir kısmı Meclis komisyonlarında, bir kısmı da Bakanlar Kurulunda
Meclise sevkedilmek üzere bekliyor.
Önemli
olduğunu düşündüğümüz bazı yasa tasarılarının düzenlemelerine aşağıda değineceğiz.
Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısı
Bu
tasarıda daha önceki yazılarımızda ayrıntılı olarak ele aldığımız Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda yapılan bazı düzenlemelerin yanında
Gelir Vergisi Kanununda ve Katma Değer Vergisi Kanununda da bazı düzenlemeler
yapılmaktadır.
Yapılan
düzenlemelerden biri, 5084 sayılı Kanun ile 49 ile uygulanan stopaj vergisi,
SSK primi, enerji ve arsa tahsisi teşviklerinden stopaj vergisi teşvikinin
uygulandığı işyerlerinde bu teşvikten yararlanan ücretlere, bu sene başından itibaren
yürürlüğe giren asgari geçim indirimi müessesesinin nasıl uygulanacağı
konusundadır. Tasarıda bu ücretlere
asgari geçim indirimi tutarının % 40’ının uygulanacağı belirtilmektedir.
Tasarıda
KDV Kanununun 29 ncu maddesinde yapılan düzenleme ile amortismana tabi iktisadi kıymetler için yüklenilen KDV’nin iade
alınabilmesi konusunda Bakanlar Kurulu yetkilendirilmektedir. Bakanlar
Kurulu bu yetkisini düşük oranlı mal ve hizmet grupları ile farklı sektörler
bazında kullanacaktır. KDV iadesi alan mükellefler yönünden bunun olumsuz bir
düzenleme olduğunu belirtelim.
Veraset Ve İntikal
Vergisi Kanununun Yürürlükten Kaldırılması ve Gelir Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı
Tasarının 1 nci
maddesiyle Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu yürürlükten kaldırılmaktadır. Gerekçe olarak, mükelleflerin bu
vergiye uyumda karşılaştıkları güçlükler nedeniyle, fiilen intikal eden
malların hukuki tescil işlemlerinin uzun yıllar boyunca yapılmaması ve bu
nedenle bu durumun veraset yoluyla intikal eden malların fiili sahipliği
(zilyetliği) ile hukuki sahiplerinin farklı kişiler olması sonucunu doğurması,
resmi kayıtların güncellenmesindeki gecikmelerin ekonomik faaliyetlerin
kayıtlılık düzeyinin artırılmasının önünde engel teşkil etmesi
gösterilmektedir. Kısacası bu verginin uyum maliyetinin yüksek olması, kayıt ve
tescil sürelerinde çarpıklıklar doğurması ve mali açıdan getirisinin çok az
olması nedeniyle yürürlükten kaldırılması öngörülmektedir.
Tasarının
2 nci maddesiyle 1.1.1998 tarihinden önce veraset yoluyla veya ivazsız intikal
eden mallar için VİV beyannamesinin verilmeyeceği, 1.1.1998 ile bu tasarının
kanunlaşıp yürürlüğe girdiği tarih arasında veraset yoluyla veya ivazsız olarak
intikal eden ancak daha önce beyan edilmemiş mallar için VİV beyannamesinin bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan 7338 sayılı VİVK’na göre verileceği ve ödeneceği
belirtilmiştir.
Veraset
ve İntikal Vergisi Kanunu yürürlükten kaldırılmakla beraber, bu Kanunun vergi
kapsamına aldığı ivazsız intikallerin vergilendirilmesine devam edilecektir. Tasarının
3’ncü maddesiyle GVK’nun 80’nci maddesinin sonuna 3’ncü bent olarak
“Karşılıksız intikallerin gelir sayılan tutarı” ibaresi eklenerek, ivazsız intikaller sair kazanç ve irat
olarak gelir vergisi kapsamına alınmıştır.
GVK’na
82’nci maddesinden sonra gelmek üzere mükerrer 82. Madde eklenmiştir. Mükerrer
82. Maddeye göre veraset yoluyla vaki olanlar hariç olmak üzere, herhangi bir
suretle karşılıksız olarak intikal eden iktisadi kıymetlerin VUK’na göre
bulunan değerinin,
1.000.000
YTL ye kadar olan kısmının % 50 si,
1.000.001
YTL ile 5.000.000 YTL arsındaki kısmın % 60 ı
5.000.001
YTL ve üzerindeki kısmın % 70 i
İntikalin
gerçekleştiği takvim yılında hak sahibinin geliri sayılacaktır..
Karşılıksız olarak
intikal eden malların Türkiye de bulunmaması halinde, kazanç Türkiye’de elde
edilmiş sayılmayacak ve vergilendirilmeyecektir.
GVK’nun
94’ncü maddesine eklenen 16 nolu bend ile; para ve mal üzerine yarışma ve çekiliş düzenleyenler ile
spor müsabakaları ve at yarışlarına dayalı müşterek
bahis düzenleyen gerçek ve tüzel kişiler ödedikleri ikramiyelerden GVK’daki
vergi tarifesine uygun olarak tevkifat
yapacaklardır.
Tevkifat
suretiyle vergilendirilen bu gelirler için beyanname
verilmeyecek veya verilen beyannameye dahil edilmeyecektir.
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı'nın Başbakanlık’a Gönderdiği Tasarıdaki Kıdem Tazminatı Fonu
Hakkındaki Düzenleme
Tasarıda,
mevcut kıdem tazminatı uygulaması sona erdirilip, Kıdem Tazminatı Fonu
kurulması öngörülmektedir.
Mevcut düzenlemede bir işyerinde çalışan işçilerin işten ayrılmaları durumunda aşağıdaki hallerde kıdem tazminatına hak kazanılmaktadır.
Mevcut düzenlemede bir işyerinde çalışan işçilerin işten ayrılmaları durumunda aşağıdaki hallerde kıdem tazminatına hak kazanılmaktadır.
a) İşveren tarafından 4857 sayılı İş
kanunun 25. Maddesinin II numaralı bendinde gösterilen ahlak ve iyi niyet
kurallarına uymayan haller ve benzeri nedenler dışında iş sözleşmesinin
feshedilmesi durumunda,
b) İşçi tarafından 4857 sayılı İş
kanunun 24. Maddesinde sayılan nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,
c) Muvazzaf askerlik dolayısıyla iş
sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,
d) İşçinin bağlı bulunduğu kanunla
kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, veya malullük aylığı yahut toptan ödeme alması
amacıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,
e) Kadının evlendiği tarihten itibaren
bir yıl içerisinde kendi rızası ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda,
f) İşçinin ölümü sebebiyle iş
sözleşmesinin son bulması halinde,
g) Sosyal Sigorta Yasalarında değişiklik
yapan 4447 sayılı yasa ile getirilen bir hükümle, 506 sayılı Kanunun 60.
maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen
yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81. maddesine göre
yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme
gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,
İşçinin
işe başladığı tarihten itibaren iş sözleşmesinin devamı süresince her geçen tam
yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Kıdem tazminatının
tavanı 2087,92 YTL dır.
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Başbakanlık’a gönderilen
“İstihdam Paketi” adı verilen tasarıda kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemeler
yer almaktadır.
Bu Tasarıya göre kıdem tazminatına hak kazanma aşağıdaki hallerde söz konusu olacaktır:
a) Bağlı oldukları kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, malullük aylığı bağlanması yahut toptan ödeme almak amacıyla hizmet akitlerini feshetmeleri halinde,
b) İşverence hizmet akdinin feshedilmesi durumunda işçinin hak kazandığı yaşlılık, emeklilik, malullük aylığı veya toptan ödeme almak amacıyla ilgili kuruma veya sandığa başvurması halinde,
c) Adına en az 5 (veya 10 yıl) Fona prim ödenen işçinin isteği halinde,
d) İşçinin ölümü halinde kanuni mirasçıları, kıdem tazminatına hak kazanacaklar.
Tasarıya göre Sosyal Güvenlik Destek Primi ödenenler için sadece malullük aylığı şartlarının gerçekleşmesi veya ölüm halinde kıdem tazminatı ödenecek.
Bu Tasarıya göre kıdem tazminatına hak kazanma aşağıdaki hallerde söz konusu olacaktır:
a) Bağlı oldukları kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, malullük aylığı bağlanması yahut toptan ödeme almak amacıyla hizmet akitlerini feshetmeleri halinde,
b) İşverence hizmet akdinin feshedilmesi durumunda işçinin hak kazandığı yaşlılık, emeklilik, malullük aylığı veya toptan ödeme almak amacıyla ilgili kuruma veya sandığa başvurması halinde,
c) Adına en az 5 (veya 10 yıl) Fona prim ödenen işçinin isteği halinde,
d) İşçinin ölümü halinde kanuni mirasçıları, kıdem tazminatına hak kazanacaklar.
Tasarıya göre Sosyal Güvenlik Destek Primi ödenenler için sadece malullük aylığı şartlarının gerçekleşmesi veya ölüm halinde kıdem tazminatı ödenecek.
Sistemin
işleyişi şöyle olacaktır:
Her
ay işçinin bireysel fondaki hesabına, ücretin belirlenecek bir oranında (işçinin
aylık ücretinin yüzde 3'ü öngörülüyor) prim yatırılacak, işçi de işten
ayrıldığında bireysel fonda biriken parayı nemasıyla birlikte alacaktır. Taslağa
göre, kıdem tazminatlarının değerlendirileceği bireysel emeklilik şirketini
işveren, fonda biriken paralan değerlendirecek olan yatırım fonlarını ise İşçi
belirleyecektir. Kıdem tazminatlarına herhangi bir vergi ya da benzeri kesinti
uygulanmayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder