AR-GE
HARCAMALARININ GİDERLEŞTİRİLMESİ Mİ YOKSA AMORTİSMAN
YOLUYLA
İTFA EDİLMESİ Mİ GEREKİR ?
Kurumların Ar-Ge harcamaları sonucunda fikri mülkiyet hukuku çerçevesinde
bir gayri maddi hak (imtiyaz, ticari marka, patent, lisans, faydalı model) elde
etme beklentisi varsa gerçekleşen harcamanın aktifleştirilmesi ve dönemsellik
ilkesine uygun olarak amortisman yoluyla itfası, eğer gayri maddi bir hak
oluşması beklentisi yoksa doğrudan gider yazılması mümkün olup, 5520 sayılı
KVK, 1 seri numaralı KVK GT, 5746 sayılı Kanun bu sistematiğe göre
düzenlenmiştir.
Yapılan Ar-Ge projelerinde herhangi bir şekilde bir gayri maddi hak
oluşması zorunluluğu yoktur. Kaldı ki böyle bir bilgiye ulaşılmış olduğu
varsayılsa dahi söz konusu bilgi birikiminin ticari marka, patent veya lisans
ile tescil altına alınmadığı ve bu suretle üçüncü kişilere karşı korunmadığı
sürece gayri maddi hak olarak değerlendirilmesi doğru değildir. Şirketlerin bu
şekilde sahip olduğu gizli bilgileri veya üretim yönteminin ancak üçüncü bir
kişiye know-how sözleşmesi ile kullandırılması halinde gayri maddi haktan söz
edilebilir.
Şirket tarafından geliştirilen ve ilgili kurul değerlendirmelerinden
geçen Ar-Ge projelerine ilişkin olarak yapılan harcamalar sonucunda herhangi
bir gayri maddi hak beklentisi oluşmadığı için aktifleştirilmesi gerekmeyen
harcamaların araştırma ve geliştirme gideri olarak dikkate alınması gerekir.
VUK'a göre amortismana tabi tutulması gereken maddi duran varlık ve benzeri
harcamalar ise amortisman yoluyla itfa edilmelidir.
(Şaban KÜÇÜK MDERGI Mart 2015)
5746 SAYILI
KANUN KAPSAMINDA YARARLANILACAK AR-GE İNDİRİMİNDE TÜBİTAK HİBELERİNDE TAHSİL VE
TAHAKKUK ESASI
TÜBİTAK
tarafından yapılan ödemeler genellikle “Proje Harcamaları Değerlendirme ve
Tasdik Raporlarının” TÜBİTAK’a gönderilmesinden sonra yapılmaktadır.
Değerlendirme sonucunda, projelere ilişkin ödemeler projenin yapıldığı hesap
döneminde olabildiği gibi bir sonraki hesap dönemine de sarkabilmektedir. Ar-Ge
indirimi tutarının hesaplanması açısından, ilgili hesap dönemi içinde tahsil
edilen hibelerle ilgili sorun oluşmamaktadır. Ancak henüz tahsil edilmemiş ve
tahakkuk etmiş hibelerle, tahsil edilmesine rağmen ilgili hesap döneminden
sonra elde edilmiş hibeler için ne yapılacağı hususu sorun olarak ortaya
çıkmaktadır.
Sonuç
itibariyle, mükelleflerin Ar-Ge indirimi olarak dikkate alabileceği tutar hibe
şeklinde verilen destek tutarlarının dışında kalan tutarlar olmalıdır. Her ne
kadar ödemeler bir sonraki yıla sarkmış olsa da yapılan hibe şeklindeki
desteklerin Ar-Ge harcamaları tutarından düşülmesi gerekir. Netice itibariyle
alınan hibe şeklindeki destekler dikkate alınarak buradaki tutar Ar-Ge
harcamalarından düşülür ve Ar-Ge indirimine esas tutar belirlenir.
(Haluk ÖZTÜRK VSD Eylül 2014)
TÜBİTAK’TAN ALINAN SANAYİ AR-GE
DESTEKLERİNİN VERGİ UYGULAMALARI YÖNÜNDEN MUHASEBELEŞTİRİLMESİNE BAKIŞ
Ülkemizde Ar-Ge faaliyetlerini
destekleyen devlet kuruluşlarından biri olan TÜBİTAK, ülkemiz sanayi kesiminin
Ar-Ge’ye daha fazla kaynak ayırmasını özendirmek, sanayi kuruluşlarının kendi
arasında ve üniversitelerle daha yakın işbirlikleri ve ortaklıklar sağlamasını
teşvik etmek amacıyla; kurumların proje esaslı Ar-Ge ve yenilik projelerini
“1501- TÜBİTAK Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı” aracılığı ile %60’a
varan oranda hibe şeklinde destekleyebilmektedir.
TÜBİTAK tarafından sanayi
kuruluşlarına yönelik sağlanan 1501- TÜBİTAK Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme
Programı hakkında kısa bilgilendirmeler yapılmış ve akabinde hibe şeklinde
TÜBİTAK’tan destek alan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu destekleri
muhasebeleştirme işlemleri sırasında dikkate alacakları esas ve usuller 5520
sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile 5746 Sayılı Ar-Ge Faaliyetlerinin
Desteklenmesi Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde karşılaştırmalı olarak
ortaya konmaya çalışılmıştır.
(Abdullah KİRAZ E.Gelirler Baş
kontrolörü, Vergi Başmüfettişi- Vergi Sorunları Dergisi Aralık 2013)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder