15 Mart 2016 Salı

KANUNİ TEMSİLCİLERİN SORUMLULUĞU

T.C. DANIŞTAY
Üçüncü Daire
Esas No: 2009/4750
Karar No: 2011/4705

"İçtihat Metni"
Özeti :  Limited şirket kanuni temsilcisi olan davacının şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu dönemde gerçekleşen sahte fatura kullanma eylemine ilişkin olarak re'sen yapılan tarhiyatlar hakkında bir başka kanuni temsilci döneminde uzlaşılmış olması ve yine davacının dönemine ait bir vergisel yükümlülüğün ihlali nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasının başka kanuni temsilci döneminde taksite bağlanmış olması, davacının bu borçlara ilişkin sorumluluğunu kaldırmayacağı hakkında.
(Vergi Dünyası Ağustos 2015)

MÜNFESİH ŞİRKET ADINA TARH EDİLEN VERGİ VE KESİLEN CEZA İÇİN KANUNİ TEMSİLCİ ADINA ÖDEME EMRİ DÜZENLENMESİ
Danıştay 7. Dairesi
Tarih    : 12.05.2014
Esas No         : 2011/7412
Karar No  : 2014/2572
VUK Md. 10
Tüzel kişiliğin sona ermesinden önceki dönemlerle ilgili olsa dahi, münfesih şirket adına tarh ve ceza kesme işlemleri tesis edilemeyeceği; dolayısıyla, kamu alacağının söz konusu şirketten tahsil edilmesinde hukuken olanak bulunmadığından, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde isabet bulunmadığı hk.
(Yaklaşım / Haziran 2015)

T.C. D A N I Ş T A Y
Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Esas No: 2013/150
Karar No: 2014/96
Özeti : Ödeme emirlerine konu vergi borcunun ait olduğu dönemde şirket ortağı olduğu anlaşılan davacının hissesi oranında takip edilebileceği; kanuni temsilciler ile ortaklar arasında kamu alacağının takibi açısından bir öncelik sırası bulunmadığı hakkında.
(Yaklaşım / Mart 2015)

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu
Tarih    : 19.02.2014 Esas No         : 2013/150 Karar No  : 2014/96
VUK Md. 10
AATUHK Md. 35
Ödeme emirlerine konu vergi borcunun ait olduğu dönemde limited şirket ortağı olan ortağın hissesi oranında takip edilebileceği; kanuni temsilciler ile limited şirket ortakları arasında kamu alacağının takibi açısından bir öncelik sırası bulunmadığı hk.
(Yaklaşım / Şubat 2015) 
Limited Şirket Ortağının Kamu Borçları Dışında Kalan Diğer Şirket Borçlarından Sorumsuzluğu
Limited şirketlerde, şirket borçlarından dolayı ortakların sorumluluğu, borcun özel borç ya da kamu borcu olmasına göre değişmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre limited şirket ortakları, sınırlı sorumluluk kapsamında şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülmesi halinde ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu bağlamda, şirketin üçüncü kişilere olan borçlarından dolayı ve şirket alacaklılarına karşı ortağın, hiçbir surette sorumluluğu bulunmamaktadır. Dolayısıyla şirketin özel hukuk hükümlerine tabi borçları nedeniyle alacaklılar, ortaklardan doğrudan ya da dolaylı olarak kişisel herhangi bir talepte bulunamaz.
Bununla birlikte, Devlet, il özel idaresi ve belediyelere olan vergi, SGK primi, resim, harç, vergi cezası, para cezası, gecikme zammı, faiz gibi kamu alacaklarında ise durum farklıdır. Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan söz konusu kamu alacaklarından sermaye payları oranında doğrudan doğruya sorumludur ve ilgili mevzuat gereğince takibe tabi tutulur. Hatta ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait kamu alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumludur.
(Mustafa YAVUZ Yaklaşım / Ocak 2015)

T.C. DANIŞTAY
Üçüncü Daire
Esas No : 2011/991
Karar No : 2013/3859
Özeti : Türk Ticaret Kanunu’nun 511 ve 515'inci maddesi uyarınca,tescil ve ilan yapılana kadar iç işlem niteliğinde olan hisse devri nedeniyle vergi dairesine kanuni temsilcilik görevinden ayrıldığına ilişkin bir bildirimde bulunmadığı anlaşılan davacının, kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında.
(Vergi Dünyası Ocak 2015)

DANIŞTAY ÜÇÜNCÜ DAİRE
 Esas No : 2011/991
 Karar No : 2013/3859
Özet: Tescil ve ilân yapılana kadar iç işlem niteliğinde olan hisse devri nedeniyle vergi dairesine kanuni temsilcilik görevinden ayrıldığına ilişkin bir bildirimde bulunmadığı anlaşılan davacının, kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı hk.
(MDERGİ Aralık 2014)

ORTAKLIK PAYINI DEVREDEN LİMİTED ŞİRKET ORTAĞININ, DEVİR ÖNCESİ KAMU ALACAĞINDAN SORUMLULUĞU
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu
Tarih   : 30.04.2013
Esas No         : 2011/491
Karar No : 2013/190
AATUHK Md. 35
VUK Md. 8
6183 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre limited şirket ortakları, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve payları oranında sorumlu olduğundan, kamu alacağını yaratan vergilendirmenin ait olduğu dönemde şirketin paylarına sahip ortakların, bu dönemden sonra paylarını devretmiş olsalar da ortaklık sıfatının sürdüğü dönemlere ilişkin kamu borçlarından sorumlu olacakları hk.
(Yaklaşım / Aralık 2014) 

T.C. D A N I Ş T A Y Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No : 2010/184
Karar No : 2012/97
Özeti : 1- Kanuni temsilciler için öngörülen sorumluluk, tüzel kişinin vergi ile ilgili ödevlerinin gereği gibi yerine getirilmemesinden doğmakla birlikte, tüzel kişinin varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilememiş olmak şartına bağlanmasına karşın, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağından sermaye payı düzeyinde doğrudan doğruya sorumlu tutulduğu,
 2- Limited şirket ortağı ile kanuni temsilcinin takibinin farklı kurallara tabi olduğu ve 6183 sayılı Kanun’da, kamu alacağının öncelikle kanuni temsilciden aranması, tahsil edilememesi halinde sermaye payı ile sınırlı olmak üzere ortakların mal varlığından tahsil edilmesini öngören bir sıralama yapılmasına gerek bulunmadığı ve böyle bir sıralama bulunmadığı hakkında.
(Vergi Dünyası Kasım 2014)

Limited Şirketlerde Müdürlerin Hukuki Sorumluluğunu Ortadan Kaldıran Durumlar
Limited şirketler, müdür/müdürler tarafından yönetilir ve temsil olunur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda müdürlere önemli görev ve yetkiler verilmiş; bununla beraber, ağır yükümlülük ve sorumluluklar da yüklenmiştir. Kanun’da öngörülen yükümlülüklerin ihlali ve sorumlulukların yerine getirilmemesi halinde şirket tüzel kişiliği, ortaklar ve şirket alacaklıları, müdürler hakkında hukuki sorumluluk (tazminat) davası açılabilir. Ancak belli durumların varlığı halinde müdürler aleyhine sorumluluk davası açılamayacaktır. Bu durumlar; genel kurulun müdürleri ibra etmesi, zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren iki ve her halde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıllık zamanaşımı süresinin dolması, Kanun’dan veya şirket sözleşmesinden doğan bir görev veya yetkinin, kanuna dayanılarak başkasına devri ve kusurlu hareket edilmediğinin ispatı şeklinde sıralanabilir.
Ayrıca, TTK’da sorumluluğu sona erdiren yeni bir durum da öngörülmüştür. Buna göre müdürler, kontrolü dışında kalan, Kanun’a veya şirket sözleşmesine aykırılıklar veya yolsuzluklar sebebiyle sorumlu tutulamayacak, bu sorumlu olmama durumu gözetim ve özen yükümü gerekçe gösterilerek geçersiz kılınamayacaktır.
Görüldüğü üzere, limited şirketlerde müdürlerin hukuki sorumluluğu ağırdır; ancak bu sorumluluk sürekli olarak devam etmemektedir. Belli hallerin varlığı halinde müdürlerin hukuki sorumluluğu ortadan kalkmakta, bir başka deyişle müdürler sorumluluktan kurtulmaktadır.
(Mustafa YAVUZ Yaklaşım / Kasım 2014)

Limited Şirket Ortaklarının Vergi Borçlarından Dolayı Sorumlulukları
T.C. DANIŞTAY Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No : 2011/491
Karar No : 2013/190
Özeti : 6183 sayılı Kanun’un 35'inci maddesine göre limited şirket ortakları, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve payları oranında sorumlu olduğundan, kamu alacağını yaratan vergilendirmenin ait olduğu dönemde şirketin paylarına sahip ortakların, bu dönemden sonra paylarını devretmiş olsalar da ortaklık sıfatının sürdüğü dönemlere ilişkin kamu borçlarından sorumlu olacakları hakkında.
(Vergi Dünyası Ekim 2014)

Limited şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen vergi borcuna karşı kanuni temsilciler ile limited şirket ortaklarının sorumluluk durumlarının, aralarında sıralama yapılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gibi Yasa’da da bir öncelik sıralaması yapılmadığından, şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen vergi alacağı için şirket ortaklarının takip edilebileceği hk.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu

Tarih     : 30.04.2014
Esas No: 2014/144
Karar No : 2014/307
(Yaklaşım / Eylül 2014)

LİMİTED ŞİRKET ORTAĞINA HACİZ.
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2011/573
Karar No : 2013/204
Özet: Ortağı olduğu asıl borçlu limited şirkete tebliğ edilmiş bir ödeme emrine dayanmaksızın ve 6183 sayılı Yasa hükümleri kapsamında hakkında bir cebri takibata başlanmadan, asıl borçlu şirketle ilgili takibat kapsamında ortağın taşınmazına uygulanan haciz işleminde, hukuka uygunluk bulunmadığı Hk.
(MDERGI/Temmuz 2014)

Limited Şirket ortakları şirketten ayrılsa bile kamu borçlarından sorumludur
T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2011/491
Karar No : 2013/190
Özet: 6183 sayılı Kanun'un 35'inci maddesine göre limited şirket ortakları, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve payları oranında sorumlu olduğundan, kamu alacağını yaratan vergilendirmenin ait olduğu dönemde şirketin paylarına sahip ortakların, bu dönemden sonra paylarını devretmiş olsalar da ortaklık sıfatının sürdüğü dönemlere ilişkin kamu borçlarından sorumlu olacakları Hk.
(LY Mevzuat Dergisi Haziran 2014)

Ticaret Sicilinde Tescil ve İlan Edilmeyen Limited Şirket Hisse Devirlerinin Amme Borçlarından Kaynaklanan Sorumluluğa Etkisi
YTTK hükümleri ve önceki bölümlerde yer alan açıklamalarımız göz önünde bulundurulduğunda ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmeyen limited şirket hisse devirlerinin 6183/md. 35 kapsamındaki sorumluluğun belirlenmesinde herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Burada önem arz eden hisse devrinin pay defterine kaydedilip kaydedilmediği hususudur. Pay defterine usulüne uygun şekilde kaydedilen hisse devirlerinde devreden ortak açısından sorumluluğun kalktığı tarih olarak noter onaylı devir sözleşme tarihi olacaktır. Bu tarihten sonra amme borcundan dolayı devreden ortak adına takip ve tahsil yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Her ne kadar yasal düzenlemeler ticaret siciline tescil ve ilanı zorunlu tutmamış olsa da bizim hisselerini devreden limited şirket ortaklarına tavsiyemiz vergi dairesince yapılacak muhtemel işlemlerden ötürü zaman ve para kaybına uğramamaları için bu devirlerini ticaret sicilinde tescil ve ilan ettirmeleridir.
(Serdar TAŞDÖKEN Yaklaşım / Haziran 2014) 

KANUNİ TEMSİLCİLERİN TÜZEL KİŞİLERİN VERGİ VE BUNA BAĞLI ALACAKLARDAN DOLAYI SORUMLULUKLARI, KANUNİ TEMSİLCİ OLDUKLARI SÜRE İLE SINIRLIDIR
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu
Tarih : 13.11.2013
Esas No : 2012/353
Karar No  : 2013/546
Kanuni temsilcilerin, tüzel kişilerin vergi ve buna bağlı alacaklardan dolayı sorumlu tutularak takip edilebilmeleri için bu kişilerin borcun ait olduğu dönemde kanuni temsilci olmaları gerekmekte olup, sorumlulukları kanuni temsilci oldukları süre ile sınırlıdır.
(Yaklaşım / Mayıs 2014)

SOSYAL GÜVENLİK ALACAKLARI BAKIMINDAN LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ KİŞİSEL SORUMLULUĞU
Genel olarak limited şirket ortakları şirket borçlarından dolayı ortakların sorumluluğu sadece koymakla yükümlü olduğu sermaye tutarı ile sınırlı da olsa, sosyal güvenlik alacakları bakımından bu kuralın iki önemli istisnası bulunmaktadır.
Öncelikle limited şirket ortakları payını devretse dahi kendi döneminde doğmuş sosyal güvenlik alacaklarından 6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesi gereği önce tüzel kişiliğe takip yapılması ve alacağın tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde ortağın sermayesi oranında mal varlığı ile sorumlu tutulmaktadır
Diğer taraftan şirketi temsille yetkili limited şirketi ortakları ise temsile yetkilerinin bulunduğu dönemde doğan sosyal güvenlik alacaklarından 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin yirminci fıkrası uyarınca şirket tüzel kişiliği ile birlikte borcun tamamından müştereken ve müteselsilen doğrudan mal varlıkları ile sorumlu tutulmaktadırlar.
Mehmet Emre DİKEN (Vergi Dünyası Mayıs 2014)

Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Kanuni Temsilci Sıfatıyla Amme Alacaklarından Müteselsil Sorumlu Olmalarının Şartları
Görev dağılım kararı alınırken eğer şirket politikası uyarınca yönetim kurulu üyelerinin tamamının kanuni temsilci sayılması istenmiyorsa en az bir yönetim kurulu üyesinin ana sözleşme kapsamında yürütülen tüm işlerden tam sorumlu olmasına yönelik bir belirleme yapılması, özellikle mali konularda ayrıntılı belirlemelerin yapılması ve diğer yönetim kurulu üyelerinin bu konularda yetkili ve görevli olmadıklarının net şekilde belirlenmesi, başka görev ve yetki belirlemeleri yoluyla kanuni temsilcilerin yetki ve görevlerinin sınırlandırılmaması gerektiğine dikkat edilmesi ve bu şekilde alınan kararın noter tasdiğinden geçirildikten sonra ticaret siciline tescilinin, ticaret gazetesinde yayınının ve yayınlanmış kararın muhakkak suretle Maliye Bakanlığına yapılacak bildirim ekinde gönderilmesinin ihmal edilmemesi gerekmektedir.
SEDAT ABDULLAH ARISOY Eski Baş Hesap Uzman

ANONİM ŞİRKET YÖNETİM KURULU ÜYELERİ VE LİMİTED ŞİRKET MÜDÜR VE ORTAKLARININ ŞİRKETİN VERGİ VE DİĞER KAMU BORÇLARINDAN SORUMLULUĞUNUN FER’İLİĞİ VE TAKİP SIRASI
Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürlerinin gerek AATUHK mükerrer md. 35 hükmü kapsamındaki, gerekse VUK md. 10 hükmü kapsamındaki sorumlulukları fer’i niteliktedir. VUK md. 10 kapsamına giren vergi ve vergiye bağlı alacaklar açısından yönetim kurulu üyeleri ile müdürlerin takip edilebilmesi için, vergi alacağının asıl vergi borçlusu şirketten tahsil imkansızlığının gerçekleşmiş olması diğer bir ifade ile tüm takip yollarının asıl şirket hakkında tüketilmiş bulunması gerekmektedir. Bununla beraber, anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürleri, vergi borçlarının ödenmemesinde kusurlarının bulunmadığını iddia ve ispat ederlerse sorumlu tutulamazlar. AATUHK mükerrer md. 35 kapsamındaki kamu alacakları açısından ise tahsil imkansızlığının gerçekleşmesi mutlak bir şart olmayıp bunun “anlaşılması” da kamu borcundan fer’i sorumlu olan anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürlerinin takibi açısından yeterli sayılmış olup, AATUHK mükerrer md. 35 kusursuz sorumluluğu düzenlediği için, anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürlerinin AATUHK mükerrer md. 35 kapsamına giren kamu borçlarının ödenmemesinde kusurlarının bulunmadığını iddia ve ispat ederek sorumluluktan kurtulmaları mümkün değildir.   Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürleri, şirketin prim borçlarından ise, birinci derecede ve doğrudan sorumlu olup, kusursuzluklarını ispat edemezlerse sorumlu tutulacaklardır.
Limited şirket ortaklarının şirketin kamu borçlarından sorumluluğunu düzenleyen AATUHK md. 35 ve kanuni temsilcilerin şirketin vergi ve buna bağlı borçlardan sorumluluğunu düzenleyen VUK md. 10 ve diğer kamu borçlarından sorumluluğunu öngören AATUHK mükerrer md. 35’te takip sıralamasına ilişkin herhangi açık bir hüküm bulunmadığı için, kanaatimizce limited şirket ortak ve müdürleri arasında, kamu alacaklısına karşı sorumlulukları açısından öngörülmüş farklı bir takip sıralaması söz konusu değildir. Diğer bir ifade ile ortaklar da kanuni temsilci olan müdürler de, şirketten tahsil edilemeyen ya da tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu borçlarından dolayı ikinci derecede ve aralarında bir takip sıralaması/kademe olmaksızın aynı zamanda ve birinci sırada sorumludur.
Levent YARALI (Yaklaşım Aralık 2010)

ÖDENMEYEN VERGİ BORÇLARINDAN KANUNİ TEMSİLCİNİN SORUMLU TUTULMASINDA ZAMANAŞIMI
Tüzel kişilerin vadesinde ödenmeyen vergi borçlarından kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmesi için, zamanaşımına uğramadığının ve tüzel kişiden tahsil olanağı kalmadığının idarece tespiti gerektiği; Kanuni temsilcinin araçlarına ve evine uygulanan haczin asıl borçlu adına yapılan bir işlem olmaması nedeniyle, zamanaşımını kesmeyeceği; Kanuni temsilci olduğu limited şirkete ait vergi borcunun tahsili amacıyla tebliğ edilen ödeme emri düzenlenmeden önce asıl borçlu şirket hakkında zamanaşımını kesecek nitelikte herhangi bir işlem yapılmaması nedeniyle zamanaşımına uğradığı anlaşılan vergi borcunun kanuni temsilciden istenilmesinin mümkün bulunmadığı hk.
Danıştay 3. Dairesi Esas No   : 2006/3902 Karar No  : 2009/51

DANIŞTAY KARARI
Tüzel kişilerin vadesinde ödenmeyen vergi borçlarından kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmesi için, zamanaşımına uğramadığının ve tüzel kişiden tahsil olanağı kalmadığının idarece tespiti gerektiği; Kanuni temsilcinin araçlarına ve evine uygulanan haczin asıl borçlu adına yapılan bir işlem olmaması nedeniyle, zamanaşımını kesmeyeceği; Kanuni temsilci olduğu limited şirkete ait vergi borcunun tahsili amacıyla tebliğ edilen ödeme emri düzenlenmeden önce asıl borçlu şirket hakkında zamanaşımını kesecek nitelikte herhangi bir işlem yapılmaması nedeniyle zamanaşımına uğradığı anlaşılan vergi borcunun kanuni temsilciden istenilmesinin mümkün bulunmadığı hk.
(Danıştay 3. Dairesi Tarih: 20.01.2009-Esas No: 2006/3902-Karar No: 2009/51)

Anonim şirketlerde amme borçlarından sorumlu olan kanuni temsilciler nasıl belirlenir?
Bir anonim şirketin kanuni temsilcilerinin belirlenmesinde;
1.    Anonim Şirket esas sözleşmesinde yönetim kurulu üyelerinden birinin veya birden fazlasının şirketi temsile yetkili kılınıp kılınmadığı,
2.    Şirketi temsile yetkili üye esas sözleşmede belirlenmemiş ise sözleşmede yönetim kurulu veya genel kurula, yönetim kurulu üyesi olması şartıyla murahhas üyeleri veya şirkette pay sahibi olmayan sorumlu müdürleri temsilci olarak belirleme konusunda yetki verilip verilmediği,
3.    Esas sözleşmede temsilci belirleme konusunda yetkisi bulunan organ tarafından bu yetki çerçevesinde temsil salahiyetinin; yönetim kurulu üyelerinden biri veya birkaçına ya da yönetim kurulu üyelerinden en az biri ile birlikte şirketin sorumlu müdürü veya müdürlerine devredilip devredilmediği,
Hususları dikkate alınarak belirleme yapılacaktır. Bu hususların varlığı, ticaret sicili kayıtlarına ve ilanın yapıldığı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesine bakılarak tayin olunacak, temsil yetkisi murahhas üyelere veya pay sahibi olmaları zorunlu bulunmayan müdürlere bırakılmamış ise yönetim kurulu üyelerinin tamamı kanuni temsilci sıfatını taşıyacaktır.

Yönetim kurulu üyelerinin tamamının kanuni temsilci olması istenmiyorsa ne yapılmalıdır?
En az bir yönetim kurulu üyesinin ana sözleşme kapsamında yürütülen tüm işlerden tam sorumlu olmasına yönelik bir belirleme yapılması, özellikle mali konularda ayrıntılı belirlemelerin yapılması ve diğer yönetim kurulu üyelerinin bu konularda yetkili ve görevli olmadıklarının net şekilde belirlenmesi, başka görev ve yetki belirlemeleri yoluyla kanuni temsilcilerin yetki ve görevlerinin sınırlandırılmaması gerektiğine dikkat edilmesi ve bu şekilde alınan kararın noter tasdiğinden geçirildikten sonra ticaret siciline tescili, ticaret gazetesinde yayını ve yayınlanmış kararın muhakkak suretle Maliye Bakanlığına yapılacak bildirim ekinde gönderilmesi gerekir.

Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürleri amme borçlarından dolayı asıl borçlu takip edilmeden takip edilebilirler mi?
Kanuni temsilcilerin ve bu kapsamda anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürlerinin gerek AATUHK mükerrer md. 35 hükmü kapsamındaki, gerekse VUK md. 10 hükmü kapsamındaki sorumlulukları fer’i niteliktedir. Sorumluluğun fer’iliği ilkesi olarak da adlandırılan bu nitelik, borç için asıl yükümlü takip edilmeden sorumluya başvurulamaması gereğini ifade eder.

Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürleri SGK prim borcu nedeniyle doğrudan takip edilebilirler mi?
Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürleri, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim alacakları açısından, primlerin tahakkuk ya da ödenmesiyle yetkili/görevli olmalarına rağmen haklı bir nedene dayanmaksızın şirketin prim borçlarını tahakkuk ettirmez ya da ödemezlerse, asıl işveren ile birlikte müteselsilen sorumlu tutuldukları için doğrudan takip edilebilir. Diğer bir ifade ile üst düzey yönetici veya yetkililer ile kanuni temsilcilerin ve bu kapsamda anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından takibi için, asıl prim borçlusu olan işveren hakkında AATUHK mükerrer md. 35’de öngörüldüğü şekilde öncelikle bir takibin yapılması ve kamu alacağının kısmen veya tamamen anonim ya da limited şirketin mal varlığından tahsil edilememesinin gerçekleşmesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılmış olması şartı aranmamaktadır.

Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürleri amme borçlarından dolayı kusurlarının bulunmadığını iddia ederek sorumluluktan kurtulabilir mi?
AATUHK mükerrer md. 35 kusursuz sorumluluğu düzenlediği için, anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürlerinin AATUHK mükerrer md. 35 kapsamına giren kamu borçlarının ödenmemesinde kusurlarının bulunmadığını iddia ve ispat ederek sorumluluktan kurtulmaları mümkün değildir. 

Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürleri SGK prim borçlarından dolayı kusurlarının bulunmadığını iddia ederek sorumluluktan kurtulabilir mi?
Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürleri, şirketin prim borçlarından dolayı, birinci derecede ve doğrudan sorumlu olup, kusursuzluklarını ispat edemezlerse sorumlu tutulacaklardır.

Limited şirket payı devralan ortak devir tarihinden önceki kamu borçlarından sorumlumudur?
-Ortağın payını devretmesi halinde, devir öncesine ait kamu alacaklarının ödenmesinden payı devreden ve devralan kişiler,
-Kamu alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahipleri farklıysa kamu alacaklarının ödenmesinden bu kişiler
müteselsilen sorumludur.

Limited şirket ortaklarının özel ve kamu borçlarından dolayı sorumluluğu nasıldır?
Limited şirket ortaklarının, şirketin özel hukuk ilişkilerinden doğan (piyasa) borçlarından sorumlulukları, şirkete koydukları veya koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı olduğu halde, şirketin kamu borçlarından sorumlulukları sermaye payları oranındadır.

DANIŞTAY KARARI
Limited şirketin ödenmeyen vergi borçlarından dolayı ortağın takip edilebilmesi için öncelikle söz konusu kamu alacağının sırası ile şirketten ve kanuni temsilciden tahsilinin imkansız hale geldiğinin ortaya konulması gerekmektedir.
(Danıştay 9. Dairesi-Tarih: 04.02.2009-Esas No: 2007/5859-Karar No  : 2009/530)

Danıştay 3. Dairesi
Tarih    : 08.11.2012
Esas No: 2010/2335
Karar No  : 2012/3569
VUK Md. 10
YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNİN SONA ERDİĞİNİN DİLEKÇE İLE VERGİ DAİRESİNE BİLDİRİLMİŞ OLMASI HALİNDE, TESCİL VE İLAN GEREKLİ OLMAKSIZIN DİLEKÇE TARİHİ İTİBARİYLE KANUNİ TEMSİLCİLİK SIFATININ SONA ERECEĞİ
Yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı, üçüncü kişi konumundaki vergi dairesinin ödeme emri düzenlenmesinden önceki tarihli dilekçe ile bilgisine giren yönetim kurulu üyesinin kanuni temsilcilik sıfatının, dilekçe tarihi itibarıyla sona ereceği ve söz konusu tarihten sonraki dönemlere ait vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali gerektiği hk.
Yaklaşım/Şubat 2014

Yaklaşım/Şubat 2014
TÜZEL KİŞİLİĞİN VERGİ BORCUNDAN DOLAYI KANUNİ TEMSİLCİ ADINA ÖDEME EMRİ DÜZENLENMESİ
Danıştay 9. Dairesi
Tarih    : 13.09.2012
Esas No : 2010/9101
Karar No  : 2012/4583
Tüzel kişiliği devam eden ve elde ettiği gelirler hakkında yeterli araştırma yapılmayan borçlu tüzel kişilik için tüm takip yolları tüketilmeden vergi borcunun kanuni temsilciden aranamayacağı hk.
(Yaklaşım Ocak 2014)

Danıştay 9. Dairesi

Esas No : 2010/9101

Karar No : 2012/4583

Tüzel kişiliğin faaliyetinin devam ettiği ve gelir elde ettiği anlaşıldığından borçlu tüzel kişilik için tüm takip yolları tüketilmeden vergi borcunun kanuni temsilciden aranamayacağı hk.
(Vergi Dünyası Aralık 2013)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder