Sigortalılık
Hallerinin Çakışması
Gerek mülga
506 ve 1479 sayılı Yasa ve gerekse 5510 sayılı Yasa’nın 53. maddesi
sigortalılık hallerinin çakışması halinde ilke olarak ilk sigortalılığı esas
almış ve kesinti olmadığı sürece diğer sigortalılığa geçilmesine müsaade
etmemiştir.
Ancak 6111
sayılı Yasa ile 5510 sayılı Yasa bazı sigortalılık hallerine öncelik
tanımıştır. Buna göre devlet memuru olarak çalışmak olan kişi 4/c sigortalısı
olarak tescil edilmekte ve 4/c sigortalılığı devam ettiği sürece diğer
sigortalılık hallerine geçememektedir. Kendi nam ve hesabına çalışan kişiler
ise 4/b sigortalısı olarak tescil edilmekte ve hizmet akdi ile çalışmaya
başlamaları halinde ise kural olarak 4/a sigortalısı olmaktadırlar. 4/a
sigortalısı da (4/b sigortalılığını gerektiren bir faaliyete başlasa dahi)
hizmet akdi ile çalıştığı işten ayrılmadan 4/b sigortalısı olmamaktadırlar. Bu
kişiler ancak talep etmeleri halinde iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
primini 4/b sigortasından ödemeleri mümkün olmaktadır.
6111 sayılı
Yasa değişikliği 01.03.2011 öncesi olaylara uygulanmayacağı yasa hükmü olsa da
lehte olan hükümlerin tamamlanmamış hukuki durumlara uygulanması gerekmektedir.
(Serdar GÜNAY E-Yaklaşım / Kasım 2014)
Yurt
Dışında ve Türkiye’de Geçen Sigorta Prim Ödeme Sürelerinin Birleştirilmesi
Yoluyla Yaşlılık Aylığına Hak Kazanma
Türkiye’de sigorta prim ödemesi bulunan sigortalıların Türkiye ile sosyal
güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerde de çalışması diğer bir ifade ile prim
ödemesinin bulunması halinde, sigortalının Türkiye’deki sigorta hizmetleri ile
yaşlılık aylığına hak kazanamaması(6) ancak her iki ülkede geçen hizmetlerin
birleştirilmesi sonrası sigortalılık süresi, prim gün sayısı ve yaş
şartlarından her üçünün de sağlanması koşuluyla yaşlılık aylığı alabilmesi
mümkündür.
Belirtmeliyiz ki; Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi yapılan ülkede
geçen primlerin birleştirilmesi yaşlılık aylığı miktarı açısından fiili değil
farazi bir birleşmeden ibarettir. Bu nitelikteki bir hizmet birleştirmesi,
sigortalının Türkiye’de farklı kapsamlarda geçen sigortalılık sürelerinin 2829
sayılı Hizmet Birleştirme Kanunu’nda belirtildiği biçimde birleştirme sonucuna
yol açmamaktadır. Sigortalının her iki ülkede geçen hizmetlerle yaşlılık aylığı
talebinde bulunması halinde her iki ülkede geçen hizmetler sanki tek ülkede
geçmiş gibi değerlendirilmekte ancak birleştirilmiş hizmetler üzerinden
hesaplanan aylık ise Türkiye prim gün sayısının toplam prim gün sayısına oranı
miktarında ödenmektedir. Türkiye mevzuatı açısından fiili bir birleştirme yurt
dışı hizmet borçlanmasının yapılmasıyla mümkündür. Türkiye’de geçen prim gün
sayısının fazla olması halinde borçlanma yapılsa dahi yaşlılık aylığı
önemsenmeyecek miktarda artacağından önce sözleşme aylığının talep edilmesi ve
diğer şartların sağlandığı tarihte de sözleşme aylığının tam aylığa
yükseltilmesi başvurusunun yapılması isabetli olacaktır.
(Murat GÖKTAŞ Murat ÖZDAMAR Yaklaşım / Nisan 2014)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder