17 Mart 2016 Perşembe

SGK EMEKLİLİK

Sigortalılık Hallerinin Çakışması
Gerek mülga 506 ve 1479 sayılı Yasa ve gerekse 5510 sayılı Yasa’nın 53. maddesi sigortalılık hallerinin çakışması halinde ilke olarak ilk sigortalılığı esas almış ve kesinti olmadığı sürece diğer sigortalılığa geçilmesine müsaade etmemiştir.
Ancak 6111 sayılı Yasa ile 5510 sayılı Yasa bazı sigortalılık hallerine öncelik tanımıştır. Buna göre devlet memuru olarak çalışmak olan kişi 4/c sigortalısı olarak tescil edilmekte ve 4/c sigortalılığı devam ettiği sürece diğer sigortalılık hallerine geçememektedir. Kendi nam ve hesabına çalışan kişiler ise 4/b sigortalısı olarak tescil edilmekte ve hizmet akdi ile çalışmaya başlamaları halinde ise kural olarak 4/a sigortalısı olmaktadırlar. 4/a sigortalısı da (4/b sigortalılığını gerektiren bir faaliyete başlasa dahi) hizmet akdi ile çalıştığı işten ayrılmadan 4/b sigortalısı olmamaktadırlar. Bu kişiler ancak talep etmeleri halinde iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primini 4/b sigortasından ödemeleri mümkün olmaktadır.
6111 sayılı Yasa değişikliği 01.03.2011 öncesi olaylara uygulanmayacağı yasa hükmü olsa da lehte olan hükümlerin tamamlanmamış hukuki durumlara uygulanması gerekmektedir.
(Serdar GÜNAY E-Yaklaşım / Kasım 2014) 

Yurt Dışında ve Türkiye’de Geçen Sigorta Prim Ödeme Sürelerinin Birleştirilmesi Yoluyla Yaşlılık Aylığına Hak Kazanma
Türkiye’de sigorta prim ödemesi bulunan sigortalıların Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerde de çalışması diğer bir ifade ile prim ödemesinin bulunması halinde, sigortalının Türkiye’deki sigorta hizmetleri ile yaşlılık aylığına hak kazanamaması(6) ancak her iki ülkede geçen hizmetlerin birleştirilmesi sonrası sigortalılık süresi, prim gün sayısı ve yaş şartlarından her üçünün de sağlanması koşuluyla yaşlılık aylığı alabilmesi mümkündür.
Belirtmeliyiz ki; Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi yapılan ülkede geçen primlerin birleştirilmesi yaşlılık aylığı miktarı açısından fiili değil farazi bir birleşmeden ibarettir. Bu nitelikteki bir hizmet birleştirmesi, sigortalının Türkiye’de farklı kapsamlarda geçen sigortalılık sürelerinin 2829 sayılı Hizmet Birleştirme Kanunu’nda belirtildiği biçimde birleştirme sonucuna yol açmamaktadır. Sigortalının her iki ülkede geçen hizmetlerle yaşlılık aylığı talebinde bulunması halinde her iki ülkede geçen hizmetler sanki tek ülkede geçmiş gibi değerlendirilmekte ancak birleştirilmiş hizmetler üzerinden hesaplanan aylık ise Türkiye prim gün sayısının toplam prim gün sayısına oranı miktarında ödenmektedir. Türkiye mevzuatı açısından fiili bir birleştirme yurt dışı hizmet borçlanmasının yapılmasıyla mümkündür. Türkiye’de geçen prim gün sayısının fazla olması halinde borçlanma yapılsa dahi yaşlılık aylığı önemsenmeyecek miktarda artacağından önce sözleşme aylığının talep edilmesi ve diğer şartların sağlandığı tarihte de sözleşme aylığının tam aylığa yükseltilmesi başvurusunun yapılması isabetli olacaktır.
(Murat GÖKTAŞ Murat ÖZDAMAR Yaklaşım / Nisan 2014) 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder