17 Mart 2016 Perşembe

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ

T.C.
TOKAT VALİLİĞİ
 (Tokat Defterdarlığı Gelir Müdürlüğü)
Sayı: 32695369-010.01-1
Tarih: 25.11.2014
Konu: Teknoloji geliştirme bölgesi içinde bulunan, ..A.Ş.’ne ait ofislerin kiraya verilerek kira geliri elde edilmesi halinde, bu kazancın Kurumlar ve KDV ‘den istisna olup olmadığı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; A.Ş.’nin bu bölgedeki faaliyetlerinden elde ettiği kazancın 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici ikinci maddesi gereğince kurumlar vergisinden ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun geçici yirminci maddesi uyarınca da katma değer vergisinden müstesna tutulduğu, diğer taraftan Şirketinizce yaptırılan bina içinde bulunan ofislerin kiraya verilmek suretiyle gelir elde edileceği belirtilerek, bu kiralama neticesinde elde edilecek kazançlar dolayısıyla kurumlar ve katma değer vergisi mükellefi olup olmayacağınız (bu kazancın da istisna kapsamında olup olmadığı) hususunda görüş talep edilmektedir.
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesinde; “Yönetici şirketlerin bu Kanun uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançlar ile Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu Bölgedeki yazılım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31/12/2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu maddede yer alan kazanç istisnası hükmünden yararlanılabilmesi için;
- Bu Kanunda tanımlanan teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösterilmesi,
-Kazancın münhasıran bu bölgedeki yazılım ve AR-GE’ye dayalı üretim faaliyetlerinden veya yönetici şirketlerin bu bölgelerin yönetilmesinden ve işletilmesinden elde edilen kazançlardan olması,
-Bölge içi ve dışı faaliyetlerden elde edilen kazanç ayırımının yapılması gerekmektedir.
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.12.2.3. Yönetici şirketlerin yararlanabilecekleri istisnanın kapsamı” başlıklı bölümünde ise “4691 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi hükmüne göre, yönetici şirketin bu Kanunun uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiş olup yönetici şirketlerin istisna edilen kazançları, 4691 sayılı Kanun kapsamında bölgenin kurulmasına, yönetilmesine ve işletilmesine ilişkin faaliyetlerden kaynaklanan kazançlarıdır.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Ayrıca, KDV Kanununun geçici 20 nci maddesinde; 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununa göre teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin kazançlarının gelir veya kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içinde münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetlerinin katma değer vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır.
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanunun amacının, üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamak olduğu; 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında, yönetici şirketin bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde damga vergisi ve harçtan muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin “Yönetici şirketin görev ve sorumlulukları” başlıklı 15 inci maddesinde;
“Yönetici şirket, Kanun amacını gerçekleştirmek üzere;
a) Bölgeye ait planlama ve projelendirmenin yapılması, gerekli alt yapı ve üst yapı hizmetlerinin yürütülmesi,
ı) Bölgede hizmet vermek amacıyla yer almak isteyen kurum, kuruluş, yerli ya da yabancı tüzel veya gerçek kişilerin taleplerinin değerlendirilmesi ve uygun bulunanlara Bölge işletme yönergesi doğrultusunda yer tahsisinin yapılması,
j) Kanunun 8 inci maddesi kapsamında üretim yapmak isteyen işletmelere Kanun, bu Yönetmelik ve Bölge işletme yönergesine uygun olarak yer tahsisinin yapılması,
k) Kuluçka firmalarına, Bölgede uygulanan birim metrekare kira ücretlerinin kamu destekli Ar-Ge projesine sahip olanlar için yüzde 25, diğerleri için yüzde 50’sinden fazla olmamak üzere, Ar-Ge projesi süresi esas alınarak en fazla 36 aya kadar indirimli yer tahsis edilmesi, yer tahsis edilirken diğer firmalardan tamamen ya da kısmen ayrıştırılmış ofis alanlarının oluşturulmasına özen gösterilmesi,
l) Bölgenin yönetimi ve işletilmesi, Bölgede yer alacak girişimci başvuruları ile Bölgede yer alan girişimcilerce yürütülecek her bir yeni Ar-Ge projesinin değerlendirilmesi, uygun görülenlere yer tahsisinin yapılması, teknolojik ürünün üretilmesine izin veren Kanunun 8 inci maddesinin uygulanması, bu Yönetmeliğe uygun kira kontratlarının düzenlenmesi...” denilmektedir.
Bununla birlikte anılan Yönetmeliğin “Bölge arazisinin kullanımı” başlıklı 22 nci maddesinde;
“(1) Bölge olarak belirlenen araziler hiçbir şekilde Kanun amacı dışında başka amaçlarla kullanılamaz.
(2) Yönetici şirket, Bölgede akademik, ekonomik ve sosyal yapının oluşturulmasını sağlamak amacıyla; Bölgenin toplam yapılaşma hakkının % 25 ‘ini aşmayacak kesimi üzerinde Bölge amaçları doğrultusunda gerçekleştirilecek faaliyetlere etkinlik kazandırmak ve Bölgenin ihtiyaç duyduğu ekonomik, sosyal ve kültürel altyapıyı oluşturmak üzere gerekli bina ve tesisleri kurabilir, işletebilir, kiraya verebilir.
(3) Bölge içerisinde yer alan yönetici şirket ile kamu kurumu ya da kuruluşlarına ait gayrimenkullerin satışı yapılamaz. “ şeklinde açıklamalara yer verilmiştir.
Buna göre, ...Geliştirme Bölgesinin yönetilmesinden ve işletilmesinden sorumlu olan şirketinize ait binada bulunan ofislerin, yönetici şirketlerin görev ve sorumlulukları kapsamında olmak ve Bölgenin toplam yapılaşma hakkının % 25’ini aşmamak kaydıyla; bölge amaçlarını gerçekleştirmek üzere kiraya verilmesinden elde edilecek olan kazanç, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir. Ayrıca şirketinize ait binada bulunan ofislerin bu kapsamda kiraya verilmesi işlemleri dolayısıyla KDV Kanununun geçici 20 nci maddesi hükmü gereği KDV istisnasından faydalanmanız mümkündür. Ancak söz konusu ofislerin, yukarıda bahsedilen hüküm ve açıklamalar kapsamı dışında kiralanması durumunda elde edilecek kazancın ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerektiği ve bu işlemlere ilişkin olarak KDV istisnasının uygulanmayacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(Vergi Dünyası Mayıs 2015)

SON YÖNETMELİK DÜZENLEMESİNE GÖRE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE FAALİYET GÖSTEREN KİŞİLERİN YARARLANABİLECEĞİ MUAFİYET VE İSTİSNA DÜZENLEMELERİ
Esas itibariyle Türkiye’nin teknoloji alt yapısını güçlendirmek amacıyla 2001 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun 8’inci maddesinde bu Kanun ile yönetici şirket ve gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri için önemli bir vergi desteği getirilmiştir.
Mezkûr Kanunun 8’inci maddesi hükmü daha sonra 6170 sayılı Kanun ile değiştirilmiş ve muafiyet ve istisna düzenlemesi Geçici 2’nci madde hükmünde düzenlenmiştir. Kanun ile getirilmiş olan muafiyet ve istisna düzenlemelerine ilişkin ayrıntılı açıklamalara 19.06.2002 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış olan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nde yer verilmiştir. Bu Yönetmelik daha sonra 12 Mart 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılmıştır.
12 Mart 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin 37’nci maddesinde 4691 sayılı Kanun ile getirilmiş olan destek unsurlarına yönelik ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir. Bu madde hükmünde yer alan düzenleme ile getirilmiş olan muafiyet ve istisna düzenlemeleri özet olarak şu şekildedir:
1- Yönetici şirketlerin teknoloji geliştirme bölgesinde elde ettiği kazançlar 31.12.2023 tarihine kadar kurumlar vergisinden istisnadır.
2- Yönetici şirketler tarafından düzenlenen kâğıtlar ve bu şirketlerce yapılan işlemler damga vergisi ve harçtan muaftır.
3- Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, yazılım ve/veya Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31.12.2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.
4- Teknoloji geliştirme bölgelerinde çalışan Ar-Ge personeli ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31.12.2023 tarihine kadar her türlü vergiden istisnadır.
5- Atık su arıtma tesisi işleten Teknoloji Geliştirme Bölgelerinden, belediyelerce atık su bedeli alınmayacaktır.

6- Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde üretilen ve satışa sunulan sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetler, katma değer vergisinden müstesnadır.
Yukarıda özet olarak verdiğimiz muafiyet ve istisnalardan katma değer vergisi istisnası, 5035 sayılı Kanun ile getirilmiş olup, uygulama esasları 12 Mart 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikte düzenlenmiştir. Diğer muafiyet ve istisna uygulamaları ise, ufak tefek değişiklikler dışında 6170 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklere paralel düzenlemeler içermektedir.
(Levent BAŞAK VSD Eylül 2014)

Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Uygulanan Kurumlar ve Katma Değer Vergisi İstisnasından Yararlanan Mükelleflerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar
Ülkenin teknolojik altyapısını güçlendirmek ve katma değeri yüksek ürünlerin üretim ve ihracatını yapabilmek açısından teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyette bulunacak işletmelere bazı vergisel kolaylıklar sağlanmıştır.
Bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin yazılım ve Ar-Ge faaliyetleri nedeniyle elde ettikleri kazançlar gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Ayrıca bölgede geliştirilen bazı yazılımların teslimi katma değer vergisinden istisnadır.
Bölgede geliştirilen yazılımların seri üretime tabi tutularak pazarlanması durumunda gelir veya kurumlar vergisi istisnası, ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazançların lisans, patent gibi gayrimaddi haklara isabet eden kısmının, transfer fiyatlandırması esasına göre ayrıştırılmak suretiyle belirlenen kısmına uygulanacaktır. Üretim ve pazarlama organizasyonu nedeniyle doğan kazanıcın diğer kısmı ise istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir. Katma Değer Vergisi Kanunu açısından da aynı durum geçerli olup, istisna sadece lisans, patent gibi gayrimaddi haklara isabet eden kısım için geçerli olacaktır.
Gelir idaresi, özelge bazında vermiş olduğu idari görüşte, yazılımların teslim edilmesinden sonra verilen kurulum, test çalışması, destek, bakım, eğitim, teknik hizmet ve danışmanlık hizmetleri sonucunda elde edilen kazancın gelir veya kurumlar vergisi istisnasından yararlanamayacağını belirtmiştir. Kanaatimizce yazılımlara ilişkin olarak verilen kurulum, test çalışması ve eğitim hizmetleri sonucu elde edilen kazancın, yazılımların teslimi kapsamında değerlendirilerek istisnadan yararlanması gerekmektedir.
(Umut VARLI Yaklaşım / Ağustos 2014)

Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Geliştirilen Yazılım veya Ar-Ge Uygulamasının Bölge İçinde Kullanılmak Üzere Satışı
Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyette bulunan mükelleflere tanınan gelir veya kurumlar vergisi istisnası, 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar, 31.12.2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.  Bununla birlikte, aynı süre içinde, mükelleflerin bu bölgelerde ürettikleri sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı kapsamındaki teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir. Ancak, istisnadan yararlanan mükelleflerin istisna kapsamındaki teslim ve hizmetleriyle ilgili her türlü mal ve hizmet alımları genel hükümlere göre KDV’ye tabidir.
Bu doğrultuda, teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyet gösteren bir mükellef tarafından geliştirilen bir yazılım programının bölge içinde satılması ve satın alan tarafından söz konusu yazılımın bir başka yazılımın geliştirilmesinde kullanılması veya bir ar-ge çalışması sonucu geliştirilen uygulamanın yine bölge içinde başka bir ar-ge çalışmasında kullanılmak üzere satılması halinde, hem ilk geliştirilen yazılım veya ar-ge uygulaması ve hem de nihai olarak geliştirilen yazılım programı ve ar-ge uygulamasına ilişkin satış kazancı gelir veya kurumlar vergisinden istisna olacak, ayrıca hem ilk geliştirilen yazılım programı veya ar-ge uygulaması ve hem de nihai olarak geliştirilen yazılım programı ve ar-ge uygulaması, sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulamalarına yönelik genel anlamda yazılım programlarından olması kaydıyla katma değer vergisinden istisna olacaktır.
(İbrahim ERCAN E-Yaklaşım / Mayıs 2014) 

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE SERİ ÜRETİME TABİ TUTULARAK PAZARLANAN YAZILIMLARIN GAYRİMADDİ HAK BEDELLERİNİN AYRIŞTIRILMASI SORUNU :
Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ilişkin hükümlerine göre gayrimaddi hak bedelinin, maliyet bedeliyle değerleneceği hüküm altına alınmıştır ve bu hükme göre gayrimaddi hak bedeli tespit edilebilecektir. Böylece teknoloji geliştirme bölgelerinde üretilen ve seri üretime tabi tutularak satışı gerçekleştirilen yazılımlardan elde edilen hasılatın gayrimaddi hak bedeline isabet eden kısmı ayrıştırılarak istisna kazanç tutarı hesaplanabilecektir. Ancak, bu yöntemin uygulanabilmesi için mevzuatta gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
(Mustafa Çiftçi/Tayfun AKTAŞ-E. Stajyer Gelirler Kontrolörü, Vergi Müfettiş Yardımcısı-Vergi Sorunları Dergisi Ocak14)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder