GELİR
İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK
MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef
Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
Sayı :
64597866-125[6-2014]-81
Tarih :
27.05.2014
Konu :
Forward işlemi itibariyle oluşan kâr veya zararın KV ve KDV uygulaması.
İlgide
kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin her ayın son iş gününün iki gün
öncesinde kayıtlarında yer alan döviz yükümlülükleri ve döviz varlıklarından
arta kalan net tutar üzerinden, mensubu olduğu ... Grubunun hazine şirketi ile
forward işlemi yapmayı planladığı, grup şirketinin banka ve fınans (kredi
vermeye yetkili kurum) kurumu olmadığını, yapılacak forward işleminin fiziki
teslimle sonuçlanmayacağı belirtilerek; vade kuru ile sözleşme kuru arasındaki
farkın vade tarihinde kur farkı gelir veya gideri olarak dikkate alınıp
alınmayacağı, kur farkı gideri oluşması durumunda kurumlar vergisi tevkifatı
yapılıp yapılmayacağı ile kur farkı gelir veya giderinin KDV ye tabi olup
olmadığı, hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
1- Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:
5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanununun 6. maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin
bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı, safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî
kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı
Kanununun 30. maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların bu maddede yer alan
kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak
üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar
vergisi kesintisi yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
1 seri no.lu
Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “6. Safi Kurum Kazancı” başlıklı bölümüne 5
seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile eklenen “6.1.1. Forward işlemleri”
başlıklı bölümünde; “Forward sözleşmesi, taraflardan birinin sözleşmeye konu
olan finansal varlığı sözleşmede belirlenen fiyat üzerinden gelecekteki belirli
bir tarihte satın almasını, karşı tarafın da sözleşmeye konu finansal varlığı
satmasını şart koşan bir sözleşme türüdür.
Forward
işlemi esas itibarıyla, bir “taahhüt” niteliğinde olduğundan ve gelirin elde
edilmesi sözleşmenin sonuçlandırılması ile gerçekleştiğinden, vadeye kadar
dönem içinde yapılan değerlemelerin (reeskont işlemlerinin) kurum kazancı ile
ilişkilendirilmemesi gerekir. Kurum kazancına dahil edilecek kâr veya zararın
vade sonunda tespit edilmesi gerekmektedir.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Yine 1 seri
no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “30.4.10.1. Forward işlemleri” başlıklı
bölümünde; “Türkiye’de bir işyeri ve daimi temsilcisi olmayan dar mükellef
kurumlar tarafından forward işlemlerinden elde edilen kazancın niteliği ticari
kazanç olup bu kazançlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30. maddesi
uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.” denilmektedir.
Bu hüküm ve
açıklamalara göre, forward sözleşmesi çerçevesinde oluşan vade kuru ile
sözleşme kuru arasındaki fark, vade sonunda kâr veya zarar olarak tespit edilip
kurum kazancına dahil edilecektir. Ayrıca zarar doğması durumunda yurtdışındaki
firmaya borçlandığınız bu tutar üzerinden kurumlar vergisi kesintisi
yapılmayacaktır.
Diğer
taraftan, yurt dışındaki grup şirketiyle gerçekleştirilecek forward
işlemlerinde, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 12. ve 13. maddelerindeki
Örtülü Sermaye ve Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı
hükümlerinin dikkate alınmasının gerektiği tabiidir.
2- Katma Değer Vergisi Kanunu
Yönünden:
3065 sayılı
KDV Kanunu’nun;
- 1/1.
maddesine göre, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
- 4.
maddesinde hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında
kalan işlemler olduğu; bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek,
imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek,
kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
- 17/4-e
maddesinde banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) kapsamına giren
işlemlerin KDV den istisna edildiği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre;
grup firmaları arasında düzenlenen her bir sözleşme süresi sonundaki cari kur
ile sözleşmede belirlenen kur arasındaki fark, lehine fark ortaya çıkan
firmanın verdiği hizmet sonucu ortaya çıktığından bu fark üzerinden KDV
hesaplanması gerekmektedir.
Sözleşme
sonunda oluşacak kur farkı Türkiye’deki firma lehine oluşursa, firma tarafından
düzenlenen faturada KDV hesaplanarak 1 no.lu KDV beyannamesinde mükellef
sıfatıyla beyan edilecektir. Yurtdışındaki firma lehine kur farkı oluşması
halinde, Türkiye’de mukim firma kur farkı bedeli üzerinden hesaplanan KDV yi 2
no.lu KDV beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla beyan ederek ödeyecektir.
Bilgi
edinilmesini rica ederim.
(Vergi
Dünyası Nisan 2015)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder