FİNANSAL
KİRALAMAYA GENEL BAKIŞ VE YENİLEME FONUNUN FİNANSAL KİRALAMALARDA UYGULAMASI
Finansal kiralama işlemlerine ilişkin olarak ülkemizdeki bir eksikliği
gidermek amacıyla yapılan son düzenlemelerin bazı belirsizliklerinden dolayı ve
konuya ilişkin uygulamaları farklı yönleriyle ele almak için birçok makale
yazılmıştır. Finansman bulma güçlüğü içerisinde olan bütün işletmelerin bu
güçlüğü bir miktar da olsa aşmayı, işletmelerinin gerek büyümelerini
sağlamaları gerekse de varlıklarını devam ettirebilmeleri boyutunda, finansal
kiralama önemli bir finansman aracı modeli rolü üstlenmiş durumdadır. Özellikle
küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin büyümelerine hız vermek için bu
finansman yöntemini tercih edecekleri açıktır.
Bilindiği üzere yenileme fonu uygulaması VUK’un “Amortismana Tabi
Malların Satılması” başlıklı 328’inci maddesinde ve “ Amortismana Tabi Malların
Sigorta Tazminatı” başlıklı 329’uncu maddesinde düzenlenmiştir. Yukarıda
esasları izah edilen yenileme fonunun uygulaması, işletmelerin amortismana tabi
iktisadi kıymetlerini yenilemelerini teşvik amaçlı bir vergi erteleme
müessesesidir. Düzenlemelere göre satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya
alınan sigorta tazminatlarıyla ziyaa uğrayan malların yenilenmesi, işin
mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar
verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde, satıştan elde edilen kar,
yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl
süre ile tutulabileceği, yeni değerlerin iktisabında kullanılan karın, yeni
değerler üzerinden VUK hükümlerine göre ayrılacak amortismanlara mahsup
edilebileceği hüküm altına alınmıştır. Finansal Kiralama ise, kira süresi
sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın, bir
iktisadî kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile
yararların kiracıya bırakılması sonucunu doğuran kiralamalar olarak tanımlanmış
olup, bu kapsamda kiralanan iktisadi kıymetlerin kullanma hakknaait amortisman
giderleri de yenileme fonuna alınan tutarlardan mahsup edilebilecektir.
(Serdar BULUT Mesut DELİBALTA Vergi Sorunları
Aralık 2014)
FİNANSAL
KİRALAMA İŞLEMLERİNDE FAİZ VE KUR FARKLARI SORUNU
Kira süresi
sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın,
bir iktisadî kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile
yararların kiracıya bırakılması sonucunu doğuran kiralamalar olarak tanımlanan
finansal kiralama işlemleri gün geçtikçe çokça başvurulan bir finansman yöntemi
olmaktadır.
Finansal
kiralama işlemlerinde ortaya çıkan faiz ve kur farklarının gider mi yazılacağı
yoksa maliyete mi ekleneceği konusunda uygulamada çeşitli görüşler yer
almaktadır. Bu görüşlerden ilkine göre, finansal kiralama işlemlerinde ortaya
çıkan faiz giderleri ve kur farklarının oluştukları dönemde, dönem matrahının
tespitinde doğrudan gider olarak dikkate alınması gerektiği yönündedir. İkinci
görüşe göre finansal kiralama işlemlerinde ortaya çıkan faiz ve kur farkları
finansal kiralama konusu kıymetin maliyetine intikal ettirilmesi ve maliyete
eklenen bu farkların ilgili kıymetin amortisman süresi içinde itfa edilmesi
gerekmektedir. Bizim de katıldığımız üçüncü görüşe göre finansal kiralama
işlemi esas olarak bir kredi işleminden farklı olmadığından hareketle finansal
kiralama suretiyle yapılan alımlarda ortaya çıkan faiz ve kur farkları ilk yıl
iktisadi kıymetin maliyetine eklenmesi gerekmektedir. Daha sonraki yıllarda ise
doğrudan gider yazma ya da maliyet ile ilişkilendirmek suretiyle itfa etme
konusunda mükellefler serbesttir.
(Fatih AKIN VSD Eylül 2014)
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 31.01.2014
Sayı : 64597866-130[28-2014]-9-4529
Finansal kiralama sözleşmesi kapsamında yurt dışından uçak kiralanması işleminin yüzde 1 oranında KDV’ye tabi olduğu, hesaplanan KDV’nin 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerektiği hk.
(Yaklaşım Mart 2014)
SON DEĞİŞİKLİKLER ÇERÇEVESİNDE
FİNANSAL KİRALAMA İŞLEMLERİNDE VERGİ VE TEŞVİK UYGULAMALARI
Finansal
kiralama, yatırım malının mülkiyeti finansal kiralama şirketinde kalmak
suretiyle, belirlenen sözleşme süresince kira karşılığında kullanım hakkının
kiracıya verilmesini sağlayan bir finansman yöntemidir.
Finansal
kiralama yöntemi hukuk literatürümüze ilk olarak 3226 sayılı Kanun ile
girmiştir. Ancak, finansal sektörde görülen değişiklikler ve uygulamada ortaya
çıkan ihtiyaçlar neticesinde yapılan düzenlemenin yeterli olmadığı görülerek,
6361 sayılı Kanun hazırlanmıştır. Bu çalışmada, 6361 ve 6495 sayılı Kanunlar
ile yeni teşvik sisteminde yapılan düzenlemeler çerçevesinde finansal kiralama
işlemlerinde vergi ve teşvik uygulamaları incelenecektir.
(Doç. Dr.
Erhan Gümüş- Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Maliye Bölümü Öğretim
Üyesi-Vergi Sorunları Dergisi Ocak 2014)
FİNANSAL KİRALAMA İŞLEMLERİNİN
DEĞERLEMESİ VE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
Vergi Usul Kanunu Mükerrer 290’ıncı maddesiyle ilgili
vurgulanması gereken önemli bir nokta, bu madde kapsamında, işlemin finansal
kiralama sayılabilmesi için taraflardan birinin finansal kiralama şirketi
olmasına gerek olmadığıdır. Diğer bir deyişle, 6361 sayılı Finansal Kiralama,
Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamına girmemekle birlikte, VUK’un
mükerrer 290’ıncı maddesi uyarınca finansal kiralama sayılan işlemlerin
muhasebeleştirilmesi ve değerlemesi bu madde kapsamında yapılacaktır.
Dolayısıyla bir kiralama işleminin vergi mevzuatı
açısından finansal kiralama olarak kabul edilmesi için VUK’un mükerrer 290’ncı
maddesinde yer alan şartları taşıması gerekli ve yeterlidir.
VUK’un mükerrer 290’ıncı maddesindeki düzenlenmelere
ilişkin açıklamalar, 319 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği’nde yer almaktadır.
(Hüseyin Dinçer Eski Hesap Uzmanı -Vergi Dünyası Aralık 2013)
Finansal Kiralama Kanunu Kapsamında
Gerçekleştirilen “Sat ve Geri Kirala”
İşlemlerine İlişkin Kurumlar Vergisi ve KDV İstisnası
02.08.2013
tarihinden itibaren, 6361 sayılı Kanun kapsamında taşınmazların geri kiralama
amacıyla ve sözleşme sonunda geri satın alınması şartıyla, finansal kiralama
şirketlerine satışı ile bu taşınmazların finansal kiralama şirketlerince tekrar
devralındığı kuruma satışından doğan kazançların tamamının (% 100’ü) kurumlar
vergisinden istisna olduğu, istisna hükmünden yararlanabilmek için, KVK’nın
5/1-e maddesinde yer alan bu taşınmazların en az iki tam yıl süreyle aktifte
bulunma şartı aranmayacağı, ancak taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan
kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları taşınmazları, söz konusu
uygulama kapsamında yani “sat ve geri
kiralama” amacıyla satmaları halinde istisnadan yararlanıp
yararlanamayacakları tartışmalıdır.
Finansal
kiralama şirketlerince bizzat kiracıdan satın alınıp geriye kiralanan
taşınmazlara uygulanmak üzere ve kiralamaya konu taşınmazın mülkiyetinin
sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile; kiralanmaya
konu taşınmazların kiralayana satılmasının, bu taşınmazların satan kişilere
kiralanmasının ve kira süresinin sonunda kiracıya yani satan kişiye devrinin
KDV’den istisna olduğu, taşınmazların en az iki tam yıl aktife kayıtlı olması
şartı ya da teslimin bir kurum tarafından yapılması şartı veyahut da bu
taşınmazların ticaretini yapmama şartı gibi şartların, bu istisnanın
uygulanması açısından aranmayacaktır.
KDVK’nın
17/4-y maddesinde yer alan istisna kısmi istisna mahiyetinde olduğu için,
istisna uygulaması nedeniyle yapılması gereken indirim düzeltmesi veya
kısıtlamasının yaratacağı sorun istisna
konusu işlemin 17/4-r maddesi kapsamında değerlendirilmesi suretiyle, önlenebilir.
Nihat
UZUNOĞLU (Eski Baş Hesap Uzmanı) Vergi Dünyası Kasım 2013
TAŞINMAZLARIN SAT
GERİ KİRALA İSTİSNA UYGULAMASINDA FİNANSAL KİRALAMA MÜMKÜN MÜ?
6361
sayılı Kanun finansal kiralama şirketlerine yalnız finansal kiralama yapma
hakkı değil, faaliyet kiralaması yapma hakkı da tanıdığı, 6495 sayılı Kanun ile
getirilen ve finansal kiralama şirketleri ile taşınmazlar üzerinde sat-geri
kirala uygulaması yalnız finansal kiralama yoluyla değil, faaliyet kiralaması
yoluyla da yapılabilecektir.
Kanunun
uygulanmasında satış bedeli ve satıştan elde edilecek kar, dolayısıyla
istisnaya konu tutarın ne olduğu faaliyet kiralaması ise kolayca belli iken,
finansal kiralamada finansal kiralama şirketinin istisnadan yararlanabileceği
tutarın ne olduğu ise Kanun düzenlemesinden anlaşılamamakta olup durumun bir
düzenlemeyle çözülmesi zorunludur.
Akın
AKBULUT (Eski Baş Hesap Uzmanı) Vergi Dünyası Kasım 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder