T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı : 38418978-120[23-15/6]-903 04/09/2015
Konu : Türkiye'de yürütülen proje nedeniyle yurtdışından elde edilen ücret
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Merkezi Brüksel'de bulunan Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) ile aranızda yapılan sözleşme gereğince "…" projesinde proje koordinatörü olarak hizmet verdiğinizi, söz konusu hizmetin bedelinin ETUC tarafından döviz olarak ödeneceğini, ETUC'un Türkiye'de gelir elde eden bir kurum olmadığını belirtilerek, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 23 üncü maddesinin 14 numaralı bendi gereğince, ücretinizin istisna olup olmadığı konusunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin 14 numaralı bendinde; Kanuni ve iş merkezi Türkiye' de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretlerin gelir vergisinden istisna edileceği hükme bağlanmıştır.
147 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin "Kanuni ve İş Merkezi Türkiye 'de Olmayan Dar Mükellefiyete Tabi îşverenlerce Hizmet Erbabına Döviz Olarak Ödenen Ücretler" başlıklı 1-c bölümünde;
"İstisna hükmünün uygulanmasında, aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir.
-İşveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan kurumların, Türkiye 'de herhangi bir kanuni merkezinin veya iş merkezinin bulunmaması gerekir. Türkiye 'de kanuni ve iş merkezi olmayan kurumların ise tam mükellef oldukları devlette hangi statüyü taşıdıkları, tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığı herhangi bir iktisadi işletmelerinin varlığı ya da yokluğu önem taşımayacaktır.
-Türkiye 'de hizmet arzeden gerçek kişinin işveren sıfatıyla bağlı olduğu dar mükellef kurum, söz konusu kişiye döviz olarak ödediği ücretleri, doğrudan doğruya yurt dışında elde ettiği gelirinden ayırıp vermeli, hiç bir zaman için Türkiye'de elde ettiği kazanç ile ilgilendirmemelidir. Bu çerçevede hizmet erbabının Türkiye 'de tam mükellef veya dar mükellef statüsünü taşıması hiçbir önem taşımayacaktır. Ödeme, yurt dışında elde edilen gelir üzerinden yapılacağı için, Türkiye'deki faaliyetler nedeniyle bu ücretler Gelir Vergisi Kanununun 40'ıncı maddesi hükmüne göre gider olarak dikkate alınmayacaktır..."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi kurumların bünyesinde çalışan hizmet erbabına ödenen ücretlere istisna uygulanabilmesi için;
1-Türkiye' de hizmet arz eden gerçek kişinin bağlı olduğu işverenin dar mükellef kurum olması, bu kurumun da Türkiye' de kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması,
2-Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbabı ve yapılan ödemenin de ücret niteliğinde olması,
3-Dar mükellef kurumun Türkiye'deki personeline yapılacak ödemenin bu kurumun yurt dışı kazançlarından karşılanması,
4-Ücretin döviz olarak ödenmesi,
5-Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye'deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi,
şartlarının bir arada mevcut olması gerekmektedir.
Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesinde, ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabının ücretleri üzerinden vergi tevkifatı yapılmayacağı ve bunların ücret gelirleri için yıllık beyanname vermelerinin gerektiği hükme bağlanmıştır.
Özelge talep formunuz ve ekinde yer alan sözleşmenin tetkikinden; ETUC'un Türkiye'de yürüttüğü "…" projesi kapsamında tarafınıza ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, tarafınıza yapılan ödeme, ETUC'un Türkiye'de yürüttüğü proje nedeniyle kendisine yapılan ödemelerden karşılandığından, "dar mükellef kurum, söz konusu kişiye döviz olarak ödediği ücretleri, doğrudan doğruya yurt dışında elde ettiği gelirinden ayırıp vermeli, hiç bir zaman için Türkiye'de elde ettiği kazanç ile ilgilendirmemelidir" şartı ihlal edilmektedir.
Bu itibarla, ETUC'tan elde ettiğiniz söz konusu ücretin Gelir Vergisi Kanununun 23/14 üncü maddesi kapsamında gelir vergisinden istisna tutulması mümkün değildir.
Öte yandan, ETUC tarafından yurtdışından yapılan ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması mümkün olmadığından, bu ücret gelirlerinizin Gelir Vergisi Kanununun 92 nci maddesinde belirlenen sürede, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edileceği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
YURT DIŞINDAN DÖVİZ OLARAK ELDE EDİLEN ÜCRETTE İSTİSNA UYGULAMASI
Maliye
Bakanlığı Özelgesi
Tarih
: 04.09.2014
Sayı : 62030549-120[23-2013/663]-2161
GVK Md. 23
Dar mükellef kurumun Türkiye’deki personeline döviz olarak yapacağı
doğrudan ödemenin gelir vergisinden istisna olması, bir şirket aracılığı ile
yapılması halinde istisnadan faydalanamayacağı hk.
(Yaklaşım / Aralık 2014)
Almanya
mukimi bir kurum personelinin Türkiye’de
elde ettiği ücretlerin vergilendirilmesi
Özelge:
Tarih : 29.06.2009
Sayı : B.07.1.GİB.4.16.16.01/GV-09-126/2342
…………. A.Ş.
Başkanlığımıza verilen 12.06.2009 tarihli dilekçede, Türk kökenli Alman vatandaşı olarak Türkiye'de ikamet eden
ve 2001 yılından beri firmanızda satınalma müdürü olarak çalışan ……..’ın maaşının, Alman ortağınız
olan …. firması tarafından 2004 yılından itibaren ülke vergi mevzuatına uygun
olarak kanuni kesintileri yapıldıktan (ancak çifte vergilendirme olmaması
amacıyla bu vergiler herhangi bir resmi daireye ödenmeyip ayrı bir hesapta
tutulmaktadır) sonra Almanya’daki banka şubesine yatırılmak suretiyle ödendiği
ve firmanızda çalışmasının karşılığı olarak da anılan firmaya yaptığınız ödemelerle ilgili yıllık
hizmet faturası aldığınızı belirterek, adı geçenin elde ettiği ücret geliri
nedeniyle Türkiye’de gelir vergisi
beyannamesi verilip verilmeyeceği, verilecek olması halinde eski yıllar için
nasıl bir yol izleneceği hususlarında
bilgi talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine
bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan
ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin
ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam,
avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar
altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı
ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini
değiştirmez. ..." denilmiş olup, Kanunun 62 nci maddesinin
birinci fıkrasında, "İşverenler,
hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve
tüzel kişilerdir." tanımlamasına yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 23 üncü maddesinin (14) numaralı bendinde ise, "Kanuni
ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında
çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları
üzerinden döviz olarak ödediği ücretler"in gelir vergisinden müstesna
olduğu hükme bağlanmıştır.
Konu ile ilgili olarak 09.02.1986 tarih ve 19014 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan 147 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Kanuni ve İş
Merkezi Türkiye'de Olmayan Dar Mükellefiyete Tabi İşverenlerce Hizmet Erbabına
Döviz Olarak Ödenen Ücretler" başlıklı bölümünde; "İstisna hükmünün
uygulanmasında, aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir.
-İşveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan kurumların, Türkiye'de
herhangi bir kanuni merkezinin veya iş merkezinin bulunmaması gerekir.
Türkiye'de kanuni ve iş merkezi olmayan kurumların ise tam mükellef oldukları
devlette hangi statüyü taşıdıkları, tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığı
herhangi bir iktisadi işletmelerinin varlığı ya da yokluğu önem taşımayacaktır.
- Türkiye'de hizmet arz eden gerçek kişinin işveren sıfatıyla bağlı
olduğu dar mükellef kurum, söz konusu kişiye döviz olarak ödediği ücretleri,
doğrudan doğruya yurt dışında elde ettiği
gelirinden ayırıp vermeli,
hiç bir zaman
için Türkiye'de elde
ettiği kazanç ile
ilgilendirmemelidir. Bu çerçevede ücret erbabının Türkiye'de tam mükellef
veya dar mükellef statüsünü taşıması hiç bir önem taşımayacaktır. Ödeme, yurt
dışında elde edilen gelir üzerinden yapılacağı için, Türkiye'deki faaliyetler
nedeniyle bu ücretler Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesi hükmüne göre gider
olarak dikkate alınmayacaktır.
……." açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan
dar mükellefiyete tabi kurumların bünyesinde çalışan hizmet erbabına ödenen
ücretlere bu istisnanın uygulanabilmesi için;
1-Türkiye'de hizmet arzeden gerçek kişinin bağlı olduğu işverenin dar
mükellef kurum olması, bu kurumun da Türkiye'de hiçbir şekilde kazanç elde
edecek şekilde faaliyette bulunmaması,
2-Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbabı ve yapılan ödemenin
de ücret niteliğinde olması,
3-Dar mükellef kurumun Türkiye'de personeline yapılacak ödemenin bu
kurumun yurtdışı kazançlarından karşılanması,
4-Ücretin döviz olarak ödenmesi,
5-Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye'deki hesaplarına gider
olarak kaydedilmemesi,
şartlarının bir arada mevcut olması gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numarasında
tam mükellef kurum olarak kayıtlı olan şirketinizin, %50 hissesine ortak olan
ve Almanya’da faaliyet gösteren …. firması tarafından …..’a yapılan ücret ödemeleri yukarıda sayılan
şartları taşımadığından, adı geçenin söz konusu maddede yer alan istisnadan
yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
Diğer taraftan; “Türkiye
Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti Arasında Gelir ve Servet Üzerinden
Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması”nın “Bağımlı
Faaliyetler”i düzenleyen 15’inci maddesinin 1 ve 2’nci fıkraları,
“1. 16, 18, 19 ve 20 nci Madde
hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet akdi
dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri menfaatler, bu hizmet
diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette
vergilendirilecektir. Eğer hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde
edilen gelir diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci
fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette
ifa ettiği hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:
a) Gelir
elde eden kişi, bu diğer Devlette bir vergilendirme dönemi içinde bir veya bir
kaç seferde 183 günü aşmamak üzere kalırsa, ve
b) Ödeme, bu
diğer Akit Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren
adına yapılırsa, ve
c) Ödeme,
işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden
yapılmazsa,
yalnızca ilk
bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir.” hükmünü öngörmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; şirketinizde satınalma müdürü olarak görev
yapmakta olan ……..’ın Türkiye’deki
ikamet süresinin, 2001 ve takip eden
yıllarda bir takvim yılı
içinde 183 günü
aşmış olması durumunda,
yurt dışında mukim …… firmasından elde ettiği ücretleri
nedeniyle Türkiye’de vergilendirilmesi gerekeceğinden, ücret gelirleri
için 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 95’nci
maddesindeki
“Aşağıda yazılı hizmet erbabının
ücretleri hakkında vergi tevkif usulü cari olmaz:
1.
Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet
erbabı,
…….. ,
Bunlar
gelirlerini, bu kısmın 2'nci bölümündeki hükümlere göre, yıllık beyanname ile bildirirler.” hükmü
uyarınca Almanya’daki firmanın Türkiye’de çalışanı …’ın geçmiş yıllar da dahil olmak üzere yıllık beyanname vermesi gerekmektedir.
Bilgilerinizi rica ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder