15 Mart 2016 Salı

DAMGA VERGİSİ

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Müdürlüğü)
Sayı : 97895701-155[1-2013/285]-32                     05.01.2015
Konu :Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde damga vergisi hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinden, Adalet Başmüfettişliğinin teftişine konu olan ve ... İnşaat Tic. Ltd. Şti. ile mal sahipleri arasında imzalanan satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesini, adı geçen Şirketin hem müteahhit firma olarak hem de Şirket yetkililerinin garantör olarak imzalamış olmalarından bahisle, damga vergisinin ne şekilde alınması gerektiği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; 3'üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu; 6'ncı maddesinde, bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların herbirinden ayrı ayrı vergi alınacağı, bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde damga vergisinin, en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınacağı, ancak bu akit ve işlemlere asıl işlemin akitlerinden başka bir şahsın eklenen akit ve işleminin de ayrıca vergiye tabi olacağı. 10'uncu maddesinde, damga vergisinin nispi veya maktu olarak alınacağı, nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli paranın, maktu vergide kağıtların mahiyetlerinin esas olacağı, belli para teriminin, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği; 12'nci maddesinde, damga vergisine tabi kağıtlarda yazılı yabancı paraların Maliye Bakanlığınca tayin ve ilan edilecek fiyat üzerinden Türk parasına çevrilerek damga vergisinin alınacağı parayı ifade edeceği hükümleri yer almaktadır.
Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "LAkitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
35 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde, vergiye tabi kağıdın yabancı para cinsinden düzenlenmesi halinde kağıt üzerinde yer alan dövizin, kağıdın düzenlendiği tarihteki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilan olunan cari döviz satış kuruna göre bulunacak Türk Lirası karşılığı üzerinden damga vergisinin hesaplanacağı belirtilmektedir.
Diğer taraftan, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 128'inci maddesinde, üçüncü bir kişinin fiilini başkasına karşı üstlenenin, bu fiilin gerçekleşmemesinden doğan zararı gidermekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna göre, başkasının fiilini taahhüt etme, garanti akdinin bir özel şeklini teşkil etmekte olup, bu akitte, borçlu diğer bir şahsın verme, yapma ya da yapmama şeklindeki bir edimini onun mümessili sıfatıyla hareket etmeksizin, bağımsız olarak kendi adına ve hesabına yaptığı bir sözleşme ile taahhüt etmektedir. Bu nedenle, her bir garantörün akit borçlusunun edimini ayrı ayrı taahhüt etmesi söz konusudur.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, söz konusu sözleşmenin, ihtiva ettiği tutar üzerinden 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrasına göre nispi damga vergisine tabi tutulması ayrıca, sözleşmeye müteselsil garantör sıfatıyla dahil olan taraflar için 488 sayılı Kanunun 6'ncı maddesinin üçüncü fıkra hükmüne göre her bir garanti edenin imzası itibarıyla aynı nispet üzerinden nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(MDERGI Haziran 2015) 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
Sayı : 97895701-002.01-765
Tarih : 23/05/2013
Konu : Elektronik ortamda düzenlenen üyelik sözleşmesinin damga vergisine tabi olup olmadığı hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, şirketinizin insan kaynakları konusunda ticari faaliyet göstererek yayın, veri tabanı oluşturmak, geliştirmek, müşterilere servis olarak sağlamak, reklam ve ilan almak, reklam ve ilan vermek, müşteri hizmetleri vermek, yurtiçi ve yurtdışı firmalarla ortaklıklar kurarak veri tabanı alışverişi yapmak gibi elektronik ticari faaliyetler ile iştigal etmekte olduğu ve sunulan bu hizmetlere ilişkin müşterilerle elektronik ortamda oluşturulan "üyelik sözleşmesi"nde sayfanın alt kısmında yer alan onay kutucuğu işaretlenmek suretiyle müşteri tarafından sözleşmenin okunduğu ve şartların kabul edildiğinin beyan edildiği, tüm bu işlemler sonucunda üyelik anlaşmasının tamamlandığı belirtilerek, bu kapsamda internet sitesinde mevcut hizmet sözleşmesinin hükümlerinin okunduğunu teyit etmek ve hizmet alımını neticelendirmek için onay kutucuğunun işaretlenmesi suretiyle oluşturulan ve elektronik ortamda saklanan sözleşmelerin damga vergisine tabi olup olmadığı konusunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.
................................................................................................................................................
Buna göre, Damga Vergisi Kanununun konusunu teşkil eden Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan kağıtlardan manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulanlarda, belgenin elektronik imza kullanılmak suretiyle düzenlendiği anda vergiyi doğuran olay meydana gelmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, elektronik ortamda oluşturulan üyelik sözleşmelerinden; taraflarca  5070 sayılı Kanunda tanımlanan elektronik imza ile imzalanan belli parayı içerenler damga vergisine tabi olacak, 5070 sayılı Kanun kapsamında tanımlanan elektronik imza ile imzalanmamış olanları ile bu imza ile imzalanmış olmakla birlikte belli parayı içermeyenler damga vergisine tabi olmayacaktır.
(Vergi Dünyası Ocak 2015)

T.C. D A N I Ş T A Y Dokuzuncu Daire
Esas No : 2013/1258
Karar No : 2013/5330
Özeti: Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesi kapsamında vergiye tabi kağıt olarak değerlendirilemeyeceği hakkında.
(Vergi Dünyası Kasım 2014)

MESKEN KİRA SÖZLEŞMESİNDE DAMGA VERGİSİ UYGULAMASI
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih   : 25.06.2013
Sayı : 97895701-155[1.2013/18]-911
Mesken kira sözleşmelerinin sadece kiraya veren ve kiralayan kişilerin imzasını taşıması halinde damga vergisinden istisna tutulacağı; kira tutarının yanında depozito tutarını da içermesi halinde depozito tutarı üzerinden, kefil imzası taşıması halinde kira tutarı üzerinden, kefil imzası ile birlikte depozito tutarını da içermesi halinde kira ve depozito tutarlarının toplamı üzerinden damga vergisine tabi tutulacağı hk.
(Yaklaşım / Eylül 2014)

Özel Tüketim Vergisi Beyannamesi ekinde verilen taahhütnamenin bir bedele ilişkin olmayıp ithal malın kullanımına ilişkin bulunduğu ve damga vergisine tabi olmadığı hakkında.
T.C. DANIŞTAY DOKUZUNCU DAİRE
Esas No: 2013/679
Karar No: 2013/5345
Özeti:  Özel Tüketim Vergisi Beyannamesi ekinde verilen taahhütnamenin bir bedele ilişkin olmayıp ithal malın kullanımına ilişkin bulunduğu ve damga vergisine tabi olmadığı hakkında.
(Vergi Dünyası/Haziran 2014)

SÖZLEŞMEYE KATILMA VE SÖZLEŞMENİN DEVRİNDE DAMGA VERGİSİ UYGULAMASI
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile “Sözleşmenin Devri” ve “Sözleşmeye Katılma”  olmak üzere iki yeni hukuki müessese düzenlenmiştir. Özellikle sözleşmelerde taraf değişikliği yapan veya yeni taraf ekleyen kağıtların Damga Vergisi Kanunu karşısındaki durumunun doğru bir şekilde tespit edilebilmesi için, sözleşmenin devri ve sözleşmeye katılma  ayrımının net bir şekilde yapılması büyük önem arz etmektedir.
Sözleşmenin devri durumunda Damga Vergisi Kanunu’nun 14/2’nci maddesi uyarınca sözleşmenin devri amacıyla düzenlenen kağıt üzerinden, atıf yapılan ve taraf değişikliği gerçekleştirilen sözleşmeden alınan damga vergisini ¼’ü alınacaktır. Sözleşmeye katılma halinde ise sözleşme devredilmemiş olmasına rağmen, sözleşmede bir değişiklik yapılmış olması nedeniyle sözleşmeye katılma nedeniyle düzenlenen kağıt ayrıca damga vergisine tabi olmayacaktır. Bununla birlikte sözleşmeye katılma amacıyla düzenlenen kağıtta, eş zamanlı olarak bedel artışı da yapılması durumunda, artan kısım ayrıca damga vergisine tabi olacaktır.
Sözleşmenin devrinde iradi olarak devredene müteselsil kefalet sorumluluğu yüklenmesi halinde, yapılan işlem sözleşmenin devri niteliği mevcudiyetini koruyacağı ve müteselsil kefalet ile esas sözleşme bir birine bağlı ve aynı asıldan doğdukları için, her halükarda sözleşmenin devri amacıyla düzenlenen kağıt üzerinden, esas sözleşmeden alınan damga vergisinin ¼’ü alınacaktır.
Görkem PEHLİVAN (Vergi Dünyası Mayıs 2014)

Bir Kağıtta Birden Fazla Akit ve İşlem Bulunması Halinde Damga Vergisinde Üst Sınır Uygulaması
Makalemizde, bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunması halinde, damga vergisinde üst sınırın her bir işlem için ayrı ayrı aranıp aranmayacağı hususu incelenmiştir.
Damga vergisinin konusunun “kağıt”lar olması, DVK’nın kimi maddelerinde işlem ve akitlerin ayrı ayrı vergilendirileceğinin öngörülmüş olması ve buna bağlı olarak kanun koyucunun maddelerde “kağıt” ve “işlem ve akit” ibarelerine ayrı ayrı atıfta bulunması, DVK’nın 14. maddesinde de üst sınırın her bir “kağıt” için dikkate alınacağının belirtilmiş olması hususlarından yola çıkılarak, bir kağıtta birden fazla akit ve işlem bulunması halinde, üst sınırın bir kere uygulanması gerektiği sonucuna varılmaktadır. 14. maddenin gerekçesi de, görüşümüzü desteklemektedir.
Madde hükümlerinin bu uygulamayı işaret ediyor olması, 35 Seri No.lu Tebliğ’de yer verilen aksi düzenlemeyi bizce Kanun’a aykırı kılmaktadır.
Çalışmamız kapsamında, konu özelinde birebir yargı kararı ve özelgeye rastlanmamış olmakla birlikte, birden fazla nüsha şeklinde düzenlenen sözleşmelerde üst sınırın ne şekilde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak verilen yargı kararlarındaki “kağıt” ibaresinin yorumu dikkate alınmıştır. Kararlarda, birden fazla nüsha sözleşme bulunması halinde kağıt ibaresinin tüm nüshalara işaret ettiği ve üst sınırın hepsi için toplam olarak dikkate alınması gerektiği yolunda hüküm tesis edildiği düşünüldüğünde, bir kağıtta birden fazla akit ve işlem bulunması halinde de, bu akit ve işlemler için tek bir üst sınırın uygulanması gerektiği kanaatindeyiz.
Görüşümüz bu yönde olmakla birlikte, Tebliğ’in açık düzenlemesi karşısında, böyle bir vergi uygulamasının tespit edildiği takdirde eleştirilme riskinin oldukça yüksek olduğu unutulmamalıdır. Eleştiri riskinin bertaraf edilmesi açısından, damga vergisi beyannamesinin ihtirazi kayıtla sunularak dava yoluna gidilmesi bir alternatif olarak değerlendirilebilecektir.
(Gökçe SARISU KANMAZ Yaklaşım / Nisan 2014) 

RESMİ DAİRELER İLE KİŞİLER ARASINDA DÜZENLENEN BİRDEN FAZLA SÖZLEŞMELERDE DAMGA VERGİSİ
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesi gereğince, Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan belli bir parayı ihtiva eden sözleşmelerden %09,48 oranında damga vergisinin kesilmesi gerekmektedir. Ayrıca, anılan Kanun’un 5. maddesinde, bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshasının ayrı ayrı damga vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır. Ancak, Sayıştay Temyiz Kurulu’nun konuyla ilgili vermiş olduğu kararlarda, her bir kağıdın damga vergisine tabi olması için söz konusu belgenin resmi daireye ibraz edilmesinin gerektiği, Damga Vergisi Kanunu’nun 26. maddesine göre, sözleşmenin birden fazla nüsha olarak düzenlenmesi durumunda, şayet bu nüshalar resmi daireye ibraz edilmemişse sadece birden fazla nüsha düzenlemek damga vergisini doğurmayacağı, dolayısıyla, her ne kadar sözleşme iki nüsha düzenlenmişse de, resmi daireye bir nüshası ibraz edildiğinden ve ibraz edilen belgeye ait damga vergisinin de tahsil edildiğinden, ibraz edilmeyen nüshalar için tazmin hükmünün verilemeyeceği belirtilmiştir. Bu itibarla, resmi daireler ile kişiler arasında düzenlenen birden fazla sözleşmenin olması halinde, her bir sözleşme nüshasından resmi dairenin damga vergisini kişilerden tahsil etmesinin gerekip gerekmeyeceği hususu Sayıştay Temyiz Kurulu’nun vermiş olduğu kararlar dikkate alınarak,  resmi dairelerin; sadece kendisinde kalan sözleşme nüshasının damga vergisini kişilerden tahsil etmesi gerektiği, kişilerde kalan diğer nüshalar için ise, bu nüshalar kendisine ibraz edilmedikçe, yalnız sözleşme imzalanmasından hareketle damga vergisinin kişilerden tahsil edilmemesi gerektiği düşünülmektedir.

(Oktay ÇAMDELEN Vergi Sorunları Dergisi Nisan 2014)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder