GELİR
İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul
Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef
Hizmetleri Diğer Vergiler Müdürlüğü)
Sayı :
97895701-155[1-2013/285]-32 05.01.2015
Konu :Kat
karşılığı inşaat sözleşmesinde damga vergisi hk.
İlgide
kayıtlı özelge talep formu ve eklerinden, Adalet Başmüfettişliğinin teftişine
konu olan ve ... İnşaat Tic. Ltd. Şti. ile mal sahipleri arasında imzalanan
satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesini, adı geçen Şirketin hem
müteahhit firma olarak hem de Şirket yetkililerinin garantör olarak imzalamış
olmalarından bahisle, damga vergisinin ne şekilde alınması gerektiği hususunda
görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.
488 sayılı
Damga Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda
yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; 3'üncü maddesinde, damga
vergisinin mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu; 6'ncı maddesinde, bir
kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde
bunların herbirinden ayrı ayrı vergi alınacağı, bir kağıtta toplanan akit ve
işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde damga
vergisinin, en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden
alınacağı, ancak bu akit ve işlemlere asıl işlemin akitlerinden başka bir şahsın
eklenen akit ve işleminin de ayrıca vergiye tabi olacağı. 10'uncu maddesinde,
damga vergisinin nispi veya maktu olarak alınacağı, nispi vergide, kağıtların
nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli paranın, maktu vergide
kağıtların mahiyetlerinin esas olacağı, belli para teriminin, kağıtların ihtiva
ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği;
12'nci maddesinde, damga vergisine tabi kağıtlarda yazılı yabancı paraların
Maliye Bakanlığınca tayin ve ilan edilecek fiyat üzerinden Türk parasına
çevrilerek damga vergisinin alınacağı parayı ifade edeceği hükümleri yer
almaktadır.
Kanuna ekli
(1) sayılı tablonun "LAkitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün
A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve
temliknamelerin nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
35 Seri No.lu
Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde, vergiye tabi kağıdın yabancı para
cinsinden düzenlenmesi halinde kağıt üzerinde yer alan dövizin, kağıdın
düzenlendiği tarihteki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilan olunan cari döviz
satış kuruna göre bulunacak Türk Lirası karşılığı üzerinden damga vergisinin
hesaplanacağı belirtilmektedir.
Diğer
taraftan, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar
Kanununun 128'inci maddesinde, üçüncü bir kişinin fiilini başkasına karşı
üstlenenin, bu fiilin gerçekleşmemesinden doğan zararı gidermekle yükümlü
olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna göre,
başkasının fiilini taahhüt etme, garanti akdinin bir özel şeklini teşkil
etmekte olup, bu akitte, borçlu diğer bir şahsın verme, yapma ya da yapmama
şeklindeki bir edimini onun mümessili sıfatıyla hareket etmeksizin, bağımsız
olarak kendi adına ve hesabına yaptığı bir sözleşme ile taahhüt etmektedir. Bu
nedenle, her bir garantörün akit borçlusunun edimini ayrı ayrı taahhüt etmesi
söz konusudur.
Yukarıda
yapılan açıklamalar çerçevesinde, söz konusu sözleşmenin, ihtiva ettiği tutar
üzerinden 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrasına göre nispi
damga vergisine tabi tutulması ayrıca, sözleşmeye müteselsil garantör sıfatıyla
dahil olan taraflar için 488 sayılı Kanunun 6'ncı maddesinin üçüncü fıkra
hükmüne göre her bir garanti edenin imzası itibarıyla aynı nispet üzerinden
nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Bilgi
edinilmesini rica ederim.
(MDERGI Haziran 2015)
GELİR
İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL
VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef
Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
Sayı : 97895701-002.01-765
Tarih : 23/05/2013
Konu : Elektronik
ortamda düzenlenen üyelik sözleşmesinin damga vergisine tabi olup olmadığı hk.
İlgide
kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, şirketinizin insan
kaynakları konusunda ticari faaliyet göstererek yayın, veri tabanı oluşturmak,
geliştirmek, müşterilere servis olarak sağlamak, reklam ve ilan almak, reklam
ve ilan vermek, müşteri hizmetleri vermek, yurtiçi ve yurtdışı firmalarla
ortaklıklar kurarak veri tabanı alışverişi yapmak gibi elektronik ticari
faaliyetler ile iştigal etmekte olduğu ve sunulan bu hizmetlere ilişkin
müşterilerle elektronik ortamda oluşturulan "üyelik sözleşmesi"nde
sayfanın alt kısmında yer alan onay kutucuğu işaretlenmek suretiyle müşteri
tarafından sözleşmenin okunduğu ve şartların kabul edildiğinin beyan edildiği,
tüm bu işlemler sonucunda üyelik anlaşmasının tamamlandığı belirtilerek, bu
kapsamda internet sitesinde mevcut hizmet sözleşmesinin hükümlerinin okunduğunu
teyit etmek ve hizmet alımını neticelendirmek için onay kutucuğunun
işaretlenmesi suretiyle oluşturulan ve elektronik ortamda saklanan
sözleşmelerin damga vergisine tabi olup olmadığı konusunda görüş talep edildiği
anlaşılmaktadır.
................................................................................................................................................
Buna göre,
Damga Vergisi Kanununun konusunu teşkil eden Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer
alan kağıtlardan manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulanlarda,
belgenin elektronik imza kullanılmak suretiyle düzenlendiği anda vergiyi
doğuran olay meydana gelmektedir.
Yukarıda
yapılan açıklamalar çerçevesinde, elektronik ortamda oluşturulan üyelik
sözleşmelerinden; taraflarca 5070 sayılı Kanunda tanımlanan elektronik
imza ile imzalanan belli parayı içerenler damga vergisine tabi olacak, 5070 sayılı
Kanun kapsamında tanımlanan elektronik imza ile imzalanmamış olanları ile bu
imza ile imzalanmış olmakla birlikte belli parayı içermeyenler damga vergisine
tabi olmayacaktır.
(Vergi
Dünyası Ocak 2015)
T.C. D A N I Ş T A Y Dokuzuncu Daire
Esas No : 2013/1258
Karar No : 2013/5330
Özeti: Taraflar arasında düzenlenen
sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesi
kapsamında vergiye tabi kağıt olarak değerlendirilemeyeceği hakkında.
(Vergi Dünyası Kasım 2014)
MESKEN
KİRA SÖZLEŞMESİNDE DAMGA VERGİSİ UYGULAMASI
Maliye
Bakanlığı Özelgesi
Tarih
: 25.06.2013
Sayı : 97895701-155[1.2013/18]-911
Mesken kira
sözleşmelerinin sadece kiraya veren ve kiralayan kişilerin imzasını taşıması
halinde damga vergisinden istisna tutulacağı; kira tutarının yanında depozito
tutarını da içermesi halinde depozito tutarı üzerinden, kefil imzası taşıması
halinde kira tutarı üzerinden, kefil imzası ile birlikte depozito tutarını da
içermesi halinde kira ve depozito tutarlarının toplamı üzerinden damga
vergisine tabi tutulacağı hk.
(Yaklaşım / Eylül 2014)
Özel Tüketim Vergisi Beyannamesi ekinde verilen
taahhütnamenin bir bedele ilişkin olmayıp ithal malın kullanımına ilişkin
bulunduğu ve damga vergisine tabi olmadığı hakkında.
T.C.
DANIŞTAY DOKUZUNCU DAİRE
Esas No: 2013/679
Karar No: 2013/5345
Özeti:
Özel Tüketim
Vergisi Beyannamesi ekinde verilen taahhütnamenin bir bedele ilişkin olmayıp
ithal malın kullanımına ilişkin bulunduğu ve damga vergisine tabi olmadığı
hakkında.
(Vergi
Dünyası/Haziran 2014)
SÖZLEŞMEYE KATILMA VE SÖZLEŞMENİN
DEVRİNDE DAMGA VERGİSİ UYGULAMASI
6098 sayılı
Türk Borçlar Kanunu ile “Sözleşmenin
Devri” ve “Sözleşmeye Katılma” olmak üzere iki yeni hukuki müessese
düzenlenmiştir. Özellikle sözleşmelerde taraf değişikliği yapan veya yeni taraf
ekleyen kağıtların Damga Vergisi Kanunu karşısındaki durumunun doğru bir
şekilde tespit edilebilmesi için, sözleşmenin devri ve sözleşmeye katılma ayrımının net bir şekilde yapılması büyük
önem arz etmektedir.
Sözleşmenin
devri durumunda Damga Vergisi Kanunu’nun 14/2’nci maddesi uyarınca sözleşmenin
devri amacıyla düzenlenen kağıt üzerinden, atıf yapılan ve taraf değişikliği
gerçekleştirilen sözleşmeden alınan damga vergisini ¼’ü alınacaktır. Sözleşmeye katılma halinde ise
sözleşme devredilmemiş olmasına rağmen, sözleşmede bir değişiklik yapılmış
olması nedeniyle sözleşmeye katılma nedeniyle düzenlenen kağıt ayrıca damga
vergisine tabi olmayacaktır. Bununla birlikte sözleşmeye katılma amacıyla
düzenlenen kağıtta, eş
zamanlı olarak bedel artışı da yapılması durumunda, artan kısım ayrıca damga
vergisine tabi olacaktır.
Sözleşmenin
devrinde iradi olarak devredene müteselsil kefalet sorumluluğu yüklenmesi
halinde, yapılan işlem sözleşmenin devri niteliği mevcudiyetini koruyacağı ve
müteselsil kefalet ile esas sözleşme bir birine bağlı ve aynı asıldan
doğdukları için, her halükarda sözleşmenin devri amacıyla düzenlenen kağıt
üzerinden, esas sözleşmeden alınan damga vergisinin ¼’ü alınacaktır.
Görkem
PEHLİVAN (Vergi Dünyası Mayıs 2014)
Bir
Kağıtta Birden Fazla Akit ve İşlem Bulunması Halinde Damga Vergisinde Üst Sınır
Uygulaması
Makalemizde, bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve
işlem bulunması halinde, damga vergisinde üst sınırın her bir işlem için ayrı
ayrı aranıp aranmayacağı hususu incelenmiştir.
Damga vergisinin konusunun “kağıt”lar olması, DVK’nın kimi
maddelerinde işlem ve akitlerin ayrı ayrı vergilendirileceğinin öngörülmüş
olması ve buna bağlı olarak kanun koyucunun maddelerde “kağıt” ve “işlem
ve akit” ibarelerine ayrı ayrı atıfta bulunması, DVK’nın 14.
maddesinde de üst sınırın her bir “kağıt” için dikkate
alınacağının belirtilmiş olması hususlarından yola çıkılarak, bir kağıtta
birden fazla akit ve işlem bulunması halinde, üst sınırın bir kere uygulanması
gerektiği sonucuna varılmaktadır. 14. maddenin gerekçesi de, görüşümüzü
desteklemektedir.
Madde hükümlerinin bu uygulamayı işaret ediyor olması, 35 Seri No.lu
Tebliğ’de yer verilen aksi düzenlemeyi bizce Kanun’a aykırı kılmaktadır.
Çalışmamız kapsamında, konu özelinde birebir yargı kararı ve özelgeye
rastlanmamış olmakla birlikte, birden fazla nüsha şeklinde düzenlenen
sözleşmelerde üst sınırın ne şekilde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak
verilen yargı kararlarındaki “kağıt” ibaresinin yorumu dikkate
alınmıştır. Kararlarda, birden fazla nüsha sözleşme bulunması halinde kağıt
ibaresinin tüm nüshalara işaret ettiği ve üst sınırın hepsi için toplam olarak
dikkate alınması gerektiği yolunda hüküm tesis edildiği düşünüldüğünde, bir
kağıtta birden fazla akit ve işlem bulunması halinde de, bu akit ve işlemler
için tek bir üst sınırın uygulanması gerektiği kanaatindeyiz.
Görüşümüz bu yönde olmakla birlikte, Tebliğ’in açık düzenlemesi
karşısında, böyle bir vergi uygulamasının tespit edildiği takdirde eleştirilme
riskinin oldukça yüksek olduğu unutulmamalıdır. Eleştiri riskinin bertaraf
edilmesi açısından, damga vergisi beyannamesinin ihtirazi kayıtla sunularak
dava yoluna gidilmesi bir alternatif olarak değerlendirilebilecektir.
(Gökçe SARISU KANMAZ Yaklaşım / Nisan 2014)
RESMİ DAİRELER İLE KİŞİLER ARASINDA
DÜZENLENEN BİRDEN FAZLA SÖZLEŞMELERDE DAMGA VERGİSİ
488 sayılı
Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesi gereğince, Kanuna ekli (1) sayılı tabloda
yer alan belli bir parayı ihtiva eden sözleşmelerden %09,48 oranında damga
vergisinin kesilmesi gerekmektedir. Ayrıca, anılan Kanun’un 5. maddesinde, bir
nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshasının ayrı ayrı damga
vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır. Ancak, Sayıştay Temyiz
Kurulu’nun konuyla ilgili vermiş olduğu kararlarda, her bir kağıdın damga
vergisine tabi olması için söz konusu belgenin resmi daireye ibraz edilmesinin
gerektiği, Damga Vergisi Kanunu’nun 26. maddesine göre, sözleşmenin birden
fazla nüsha olarak düzenlenmesi durumunda, şayet bu nüshalar resmi daireye
ibraz edilmemişse sadece birden fazla nüsha düzenlemek damga vergisini
doğurmayacağı, dolayısıyla, her ne kadar sözleşme iki nüsha düzenlenmişse de,
resmi daireye bir nüshası ibraz edildiğinden ve ibraz edilen belgeye ait damga
vergisinin de tahsil edildiğinden, ibraz edilmeyen nüshalar için tazmin
hükmünün verilemeyeceği belirtilmiştir. Bu itibarla, resmi daireler ile kişiler
arasında düzenlenen birden fazla sözleşmenin olması halinde, her bir sözleşme
nüshasından resmi dairenin damga vergisini kişilerden tahsil etmesinin gerekip
gerekmeyeceği hususu Sayıştay Temyiz Kurulu’nun vermiş olduğu kararlar dikkate
alınarak, resmi dairelerin; sadece
kendisinde kalan sözleşme nüshasının damga vergisini kişilerden tahsil etmesi
gerektiği, kişilerde kalan diğer nüshalar için ise, bu nüshalar kendisine ibraz
edilmedikçe, yalnız sözleşme imzalanmasından hareketle damga vergisinin
kişilerden tahsil edilmemesi gerektiği düşünülmektedir.
(Oktay
ÇAMDELEN Vergi Sorunları Dergisi Nisan 2014)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder