Farklı Tarihlerde Alınan Aynı Şirkete Ait Hisse Senetlerinin Farklı Tarihlerde Satışında İstisna Uygulaması
Aynı şirkete ait olup, farklı tarihlerde iktisap edilen hisse senetlerinin satışında aktifte kalma süresi FİFO yöntemine göre belirlenmektedir. İstisna uygulaması yönünden aktifte kalma süresi şartını sağlayan hisse senedi satışlarının tamamının kârlı olması halinde istisna kazanç tutarının belirlenmesinde sorun yoktur.
Ancak satışların bir bölümünden zarar doğması halinde istisna kazanç tutarının tespiti özellik arz etmektedir. Bu halde zarar tutarının % 75’inin kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınıp, kârlı satışlardan doğan kazancın % 75’inin istisna kazanç olarak belirlenmesi veya zararın elde edilen kârdan mahsup edilip, kalan tutarın % 75’inin istisna kazanç olarak kabul edilmesi söz konusu olmaktadır. Her iki halde de kurumlar vergisi matrahı değişmemekle birlikte, kanunen kabul edilmeyen gider uygulamasında fon hesabına alınması gereken kazanç tutarı gerçek kazanç tutarına göre daha fazla olmaktadır. Bu durum ise gerçekte olmayan bir kazanç tutarının fon hesabına alınması anlamına gelmektedir.
Mehmet Emin AKYOL Yaklaşım / Şubat 2017
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-e Maddesine Göre Yapılan Satış İşlemleri ve Bu Satış İşlemlerinin Zararla Sonuçlanması Durumu (E-Yaklaşım)
Taşınmaz ve
iştirak hisseleri satış kazancı istisnası kurumların bağlı değerlerinin
ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması
ve kurumların mali bünyelerinin güçlendirilmesi amacıyla uygulanmaktadır. Bu
minvalde; kurumların mali yapılarını güçlendirmeyen, Medeni kanunda ki taşınmaz
kavramı kapsamında olsa da kurumların bağlı değeri olarak nitelendirilemeyecek
taşınmazların veya diğer muvazalı satış işlemlerinin istisna uygulaması
kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. İstisna şartlarını taşıyan bağlı
değerlerin satışından zarar edilmesi halinde ise KVK’nın 5/3 maddesi
doğrultusunda bu satış işlemine isabet eden zarar ve giderlerin %25’inin
istisna dışı kurum kazancından indirilebileceği, kalan %75’lik kısma isabet
eden zarar ve giderlerin istisna dışı kurum kazançlarından
indirilemeyeceği hususunun dikkate alınması gerekmektedir. İştirak hissesi
alımıyla ilgili finansman giderlerinin ise satış işleminde kar/zarar durumuna
bakılmaksızın istisna dışı kurum kazancından indirilebileceği unutulmamalıdır.
(Kemal DAVARCI E-Yaklaşım / Kasım 2015)
Aktife Kayıtlı Taşınmaz Satış Kazançlarının KVK’nın 5/e Maddesindeki İstisna Uygulamasında Yaratılan Sorun
Esas faaliyet
konusu “taşınmaz ticareti” ve “taşınmazların kiralanması
işi ile uğraşan” kurumlar KVK’nın 5/e maddesinde belirtilen istisnadan
yararlanamamaktadırlar. Esas faaliyet konusu “taşınmaz ticareti” ve “taşınmazların
kiralanması işi ile uğraşmayan” kurumların Yasa’da öngörülen diğer
şartları taşımaları koşuluyla taşınmaz satışından sağladıkları kazançları
istisnadan yararlanmaları gerektiği düşüncesindeyiz.
Gelir İdaresi
tarafından verilen ve makalenin konusunu oluşturan özelgede belirtilen görüşü
katılmıyoruz. Özelge’de belirtilen görüş, eğer taşınmaz baştan
kiraya vermek için satın alınmışsa artık kurum faaliyeti kıyas yoluyla taşınmazın
kiraya verilmesi işi ile uğraştığı kabul edilmektedir. Kurumun taşınmazı satın
almasının ana amacı kiraya vermek olduğundan, kurumun esas
faaliyetinin önemi kalmamaktadır.
Gelir
İdaresinin bu yaklaşımı Anayasa’nın 73. maddesine uygun değildir. Anayasa
Mahkemesi vermiş olduğu kararlarda mali yüklerin yasa ile konulup, yasa ile
kaldırılacağını yorum yoluyla mükelleflerin mali yüklerinin
ağırlaştırılamayacağını açıkça vurgulamıştır.
(Mesut ÇIRAK Yaklaşım / Ekim 2015)
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL
VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef
Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı:
62030549-125[5-2013/405]-1474
Tarih:
28.05.2014
Konu:
Taşınmaz satış kazancı istisnası.
İlgide
kayıtlı özelge talep formunuzda, 1974 yılında kurulan şirketin elektrolit bakır
tel, her türlü demir dışı metal ve alaşımların işlenmesi, her türlü elektrik
cihazlarına ait bobin teli, kablo, emaye verniği plastik makara, kovalar ve
muhafızları, hususi ısıtıcılar, manyetler ve diğer komponentlerin imali ve bu
malların satışı ile iştigal etmekte olduğunuz, şirket faaliyetinin 31/12/2002
tarihi itibarıyla iştirakiniz olan başka bir firmaya devredilerek imalatınızı
durdurduğunuz ve bu sebeple atıl olan fabrika arazisi ve binasının 01/01/2003
tarihi itibarıyla kiralama suretiyle değerlendirildiği belirtilerek söz konusu
taşınmazın satılmasından elde edilen kazancın kurumlar vergisinden istisna olup
olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanununun “İstisnalar” başlıklı 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının 21/06/2006 tarihinde yürürlüğe giren (e) bendiyle; kurumların, en az
iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile
aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan
haklarının satışından doğan kazançların % 75 lik kısmının kurumlar vergisinden
istisna olduğu; bu istisnanın, satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış
kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen
beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacağı; satış
bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar
tahsil edilmesinin şart olduğu ve bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline
isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa
uğramış sayılacağı; istisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave
dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden
çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için
uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin de
ziyaa uğramış sayılacağı; aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre
yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hükmün uygulanacağı, bedelsiz
olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değeriyle elde edilen
hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse
senetlerinin elde edilme tarihinin esas alınacağı; devir veya bölünme suretiyle
devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri
ile rüçhan haklarının satışında iki yıllık sürenin hesabında devir olunan veya
bölünen kurumda geçen sürelerin de dikkate alınacağı ve menkul kıymet veya
taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde
bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna
kapsamı dışında olduğu hüküm altına alınmıştır.
1 seri no.lu
Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti
ile uğraşılmaması” başlıklı bölümünde, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve
kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna
kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı
dışında olduğu, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin
yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri
kazançlara istisna uygulanabileceği, taşınmaz ticaretine konu edilen veya
kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancının ise
istisnaya konu edilmeyeceği açıklamaları yer almaktadır.
Bu hüküm ve
açıklamalara göre, şirket aktifinde iki tam yıldan fazla süre ile yer alan
ancak şirketiniz bu faaliyetini durdurmuş olduğundan 01/01/2003 tarihinden
itibaren kiraya verilen fabrika binası ve arsasının, bugüne kadar geçen süre
zarfında kiralama suretiyle değerlendirilmesi taşınmaz kiralanmasıyla
uğraşıldığına karine teşkil edeceğinden, söz konusu taşınmazın satışından elde
edilen kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının
(e) bendi uyarınca kurumlar vergisi istisnasına konu edilmesi mümkün
bulunmamaktadır.
Bilgi
edinilmesini rica ederim.
(Vergi
Dünyası Mayıs 2015)
HOLDİNG
ŞİRKETİN AKTİFİNDE YER ALAN TAŞINMAZLARIN SATIŞINDA
KURUMLAR VERGİSİ VE KDV İSTİSNASI
KURUMLAR VERGİSİ VE KDV İSTİSNASI
Maliye
Bakanlığı Özelgesi
Tarih
: 25.02.2015
Sayı : 39044742-KDV.17.4-329
KVK Md. 5/1-e
KDVK Md.
17/4-r
Holding olarak faaliyette bulunan şirketin esas faaliyet konusu her ne
kadar taşınmaz ticaretinden ziyade başka şirketlere iştirak etmek olsa da söz
konusu şirketin aktifinde bulunan çok sayıda taşınmazın alım ve satımını
yapması, bunların ticari amaçla aktifte bulundurulmaları olarak
değerlendirileceğinden, taşınmaz satışından doğan kazanç için KVK’nın 5/1-e
maddesindeki istisna ile söz konusu taşınmazların tesliminde, KDVK’nın 17/4-r
maddesindeki istisna hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı hk.
(Yaklaşım / Mayıs 2015)
TASFİYEYE
GİREN ŞİRKETLERİN AKTİFİNE KAYITLI TAŞINMAZLARIN SATIŞININ KURUMLAR VERGİSİ VE
KDV İSTİSNASI HÜKÜMLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Çalışmamızda,
tasfiye halinde olan şirketlerin aktiflerine kayıtlı taşınmazların satışında,
KVK’nun 5/1-e ve KDV’nin 17/4-r maddelerinde yer alan gayrimenkul ve iştirak
hissesi satış kazancı istisnaları karşısındaki durumu irdelenmiştir. Bu
satışların tasfiye döneminde gerçekleşmesi halinde, söz konusu istisna
hükümlerinin geçerliliği değerlendirilmiştir. Kanaatimizce, tasfiye halindeki
bir kurumun söz konusu istisnalardan yararlanması mümkün değildir. Öte yandan
söz konusu taşınmaz satış kazancı istisnasının uygulanmasında, Maliye
İdaresinin de bu yönde görüşleri mevcuttur.
(Furkan FIRAT VSD Nisan 2015)
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri
Grup Müdürlüğü)
Sayı: 84098128-125[5-2012-908]-554
Tarih: 01.10.2014
Konu:
Holding olarak faaliyet gösteren şirketin aktifinde kayıtlı bulunan
gayrimenkullerin satışında Kurumlar Vergisi ve KDV istisnasından yararlanılıp
yararlanılamayacağı.
İlgide
kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin esas faaliyet konusunun holding
şirket olarak sermaye şirketlerine iştirak etmek, iştiraklere yönetim hizmeti
vermek ve bu hizmetler ile iştiraklerden gelir elde etmek olduğu, esas
faaliyetlerinizi yerine getirebilmek ve atıl kaynaklarınızı değerlendirmek
maksadıyla değişik tarihlerde taşınmazlar satın alındığı, bu suretle elde
edilecek yeni kaynakların mevcut iştiraklerinizin faaliyetlerinin
yürütülmesinde veya yeni iştirakler elde edilmesinde kullanıldığı belirtilerek
iktisap edildikten sonra belirli periyotlarda kiraya verilmiş olan söz konusu
taşınmazların bir kısmının veya tamamının satılması halinde elde edilecek satış
kazancı dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendinde yer alan taşınmaz satış kazancı istisnası ile Katma
Değer Vergisi Kanunu’nun 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasının (r) bendinde yer
alan KDV istisnasından yararlanılıp yararlanılamayacağı hususunda Başkanlığımız
görüşü talep edilmektedir.
A)Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden
5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “İstisnalar” başlıklı 5’inci maddesinde,
“1) Aşağıda
belirtilen kazançlar, kurumlar vergisinden müstesnadır: …
e)
Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve
iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa
senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmı.
Bu istisna,
satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan
kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel
bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı
izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre
içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında
tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır
Menkul kıymet
veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde
bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı
dışındadır.” hükümleri yer almaktadır.
Ayrıca söz
konusu Genel Tebliğ’in “5.6.2.3.4.” no.lu bölümünde;
“ ...İstisna
uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet
konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu
amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde
etlikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.
Satışa konu
edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu
değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan
mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan
mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların
satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz
ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen
taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir.” açıklamalarına
yer verilmiştir.
Bu hüküm ve
açıklamalara göre, atıl kaynakların değerlendirilmesi amacıyla satın almış
olduğunuz taşınmazların kiraya verilmek suretiyle değerlendirilmesi nedeniyle,
bu taşınmazların satışından elde edeceğiniz kazancın taşınmaz satış kazancı
istisnasına konu edilebilmesi mümkün bulunmamaktadır.
B)Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden
Katma Değer
Vergisi Kanunu’nun 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasının (r) bendinde;
- Kurumların
aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerin mülkiyetinde, en az iki tam
yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle
gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin
borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde
yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin vergiden istisna
olduğu,
- İstisna
kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde
bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamı
dışında olduğu,
- İstisna
kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı
döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen KDV nin teslimin yapıldığı hesap
dönemine ilişkin gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak
dikkate alınacağı, hükmüne yer verilmiştir.
Konuyla
ilgili KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (II/F-4.16.1.) bölümünde, istisna
kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım
satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde
bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmünün uygulanmayacağı ifade
edilmiştir.
Bu hüküm ve
açıklamalar çerçevesinde, söz konusu taşınmazların şirketiniz tarafından kiraya
verilmek suretiyle değerlendirilmesi nedeniyle, bu taşınmazların satışı genel
hükümler çerçevesinde KDV'ye tabi olacaktır.
Bilgi
edinilmesini rica ederim.
(Vergi
Dünyası Mart 2015)
Maliye
Bakanlığı Özelgesi
Tarih
: 01.10.2014 Sayı : 84098128-125[5-2012-908]-554
KVK Md. 5/1-e
KDVK Md.
17/4-r
Holding şirketin, atıl kaynakların değerlendirilmesi amacıyla satın almış
olduğu taşınmazların kiraya verilmek suretiyle değerlendirilmesi halinde, bu
taşınmazların satışından elde edeceği kazancın taşınmaz satış kazancı
istisnasına konu edilebilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca söz konusu
taşınmazların satışının genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacağı hk.
(Yaklaşım / Şubat 2015)
Örnek 1: Gayrimenkul
kiralaması faaliyeti ile iştigal eden (M) Ltd. Şti. aktifinde iki tam yıl süre
ile bulunan taşınmazı satışa çıkarmıştır.
Söz konusu
satış işlemi şirket faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis edilmiş bir taşınmaz
olması kaydıyla 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi kapsamında KDV’den
istisnadır. Ancak taşınmazın şirket faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis
edilmiş bir taşınmaz olmayıp şirketin faaliyet konusu olan kiralamalarda
kullanılan taşınmazlardan olması halinde, taşınmazın satışı genel hükümler
çerçevesinde KDV’ye tabidir.
Örnek 2:Bilgisayar
parçalarının alım-satım faaliyeti ile iştigal eden (A) firması, İzmir’de
2006/Temmuz ayında bir arsa satın almıştır.
Söz konusu
arsa üzerinde 2007/Haziran ayında ofis ve depodan oluşan tek binanın inşaatına
başlamış, 2011/Kasım ayında yapı kullanma izin belgesini almış, 14/12/2011
tarihinde tapuda cins tashihi yapılmıştır.
Tapuda cins
tashihi yapılan binanın satış işleminin 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi
kapsamında KDV’den istisna tutulabilmesi için söz konusu binanın kurum adına
tapuya tescil edilmiş olması yanında, en az iki tam yıl şirket aktifine kayıtlı
olması gerekmekte olup, aktifte kayıtlı bulundurma süresinin başlangıç tarihi
olarak da bütün bölümleri ile birlikte inşaatın tamamlanıp bina olarak aktife
alındığı tarihin (14/12/2011) esas alınması gerekmektedir.
Örnek 3:(K)
Şirketinin 15/10/2003 tarihinde satın almış olduğu 5.000 m2’lik
arsanın (L) Belediyesince kamulaştırılması işlemi sonucu söz konusu arsa yerine
13/4/2009 tarihinde verilen 3.000 m2’lik başka bir arsa şirket
tarafından satılacaktır.
Satışı
yapılacak 3.000 m2’lik arsanın satışında (17/4-r) maddesindeki
istisnadan yararlanılabilmesi için gereken “en az iki tam yıl süreyle aktifte
bulunma” şartının tespitinde, kamulaştırılan taşınmazın iktisap tarihi esas
alınacaktır.
Örnek 4:Tarım
ürünleri ticareti ile iştigal eden (Ş) işletmesi aktifinde kayıtlı olan (A)
Bankasından satın aldığı antreponun deposunu satışa çıkarmıştır.
Kanunun
(17/4-r) maddesinde yer alan istisna kurumlar, belediyeler ve il özel
idarelerine yönelik olup şahsi işletmelerin aktifinde kayıtlı taşınmazların satışında
istisna uygulaması mümkün değildir.
Örnek 5:(P)
Kooperatifine 9/7/1998 tarihinde tahsis edilen ancak üst birlik ile Hazine
arasındaki ihtilaftan dolayı 4/5/2011 tarihinde Kooperatif adına tapuya tescil
edilen arsanın satışı yapılacaktır.
Satışı yapılacak
arsanın en az iki yıl aktifte kalma süresi hesaplanırken kooperatifin üst
birlik tarafından tahsisin yapıldığı tarih (9/7/1998) esas alınacak ve bu satış
işlemi 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesine göre KDV’den istisna olacaktır.
Örnek 6: İki tam
yıldan fazla süredir (Z) şirketinin aktifinde yer alan arsa, bina, taşıtlar,
makine ve teçhizatlardan ibaret üretim tesisinin komple tek bir bedelle satışı
gerçekleştirilecektir.
3065 sayılı
Kanunun (17/4-r) maddesindeki istisnaya konu olan taşınmazlar Türk Medeni
Kanununda "Taşınmaz" olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından
bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit
olan mallardır.
İki tam
yıldan fazla bir süredir şirketin aktifinde yer alan arsa, fabrika binası ve mütemmim
cüzlerinin birlikte tek bir bedelle satışı, 3065 sayılı Kanunun (17/4-r)
maddesi uyarınca KDV’den istisna olacaktır.
Ancak,
eklenti olarak kabul edilen demirbaş ve teçhizatın satılması halinde bunların
bedeli üzerinden demirbaş ve teçhizatın tabi olduğu oranda KDV hesaplanacaktır.
Örnek 7: 5910 sayılı
Kanun ile kurulan (A) Ticaret ve Sanayi Odasının mülkiyetinde bulunan, hizmet
binası olarak kullandığı taşınmazın 5. ve 6. katlarının kapalı zarf usulü ile
satışı yapılacaktır.
3065 sayılı
Kanunun (17/4-r)maddesinde bahsi geçen "kurum" ibaresi, 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sayılan kurumlar vergisi
mükelleflerini ifade etmektedir. Bu itibarla, Odanın hizmet binası olarak
kullandığı taşınmazların müzayede yoluyla satışında, satışa konu taşınmazlar
iki yıldan fazla süredir Odanın mülkiyetinde bulunsa dahi 3065 sayılı Kanunun
(17/4-r) maddesi kapsamında istisna uygulanması mümkün bulunmamaktadır.
Örnek 8: (Y)
şirketince 09/10/2008 tarihinde alınıp ilgili dönemde şirket aktifine
kaydedilen 2.000 m2’lik arsa ile 11/11/2010 tarihinde alınıp ilgili
dönemde şirket aktifine kaydedilen 450 m2’lik bitişik arsa tevhit
edilmiş(tek tapuya dönüştürülmüş) ve satışa sunulmuştur.
Taşınmazlar
üzerinde tevhit yoluyla yapılan değişiklikler sonrasında yeni oluşan birimin
tapuya tescil edilmesi ve daha sonra elden çıkarılmasında 3065 sayılı Kanunun
(17/4-r)maddesinde düzenlenen istisnanın uygulanması bakımından tevhit
tarihinin esas alınması gerekmektedir. Ancak her iki taşınmazın da tevhit
öncesi iktisap tarihleri ispat edilebiliyorsa ve satış bedeli
ayrıştırılabiliyorsa, iktisap tarihlerinin ayrı ayrı dikkate alınması ve bu
suretle iki yıllık sürenin hesaplanması mümkündür.
Örnek 9: (Z) Kolektif
şirketinin aktifinde kayıtlı ve bir akaryakıt şirketince akaryakıt istasyonu
olarak kullanılan binaların, şirketin nev’i değiştirerek limited şirkete
dönüşmesi sonrasında satışı yapılacaktır.
Söz konusu
satış işleminde iki tam yıllık sürenin hesabında, bu binaların limited şirkete
dönüşen kolektif şirketin bilançosunun aktifine kaydedildiği tarihin başlangıç
tarihi olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Örnek 10: Altından
ve gümüşten mamul mücevherat imalatı ve satışı faaliyetinde bulunan (M) şirketi
2005 yılının Ağustos ayında finansal kiralama yoluyla satın aldığı ve ödemeleri
halen devam eden aktifinde kayıtlı arsayı, 2010 yılı içerisinde kalan borç
bakiyesini leasing şirketine ödeyerek şirket adına tapuya tescil ettirmiştir.
2005 yılında
finansal kiralamaya konu edilen arsa, finansal kiralama süresi sonunda şirketin
mülkiyetine geçerek aktife kaydolacağından ve şirket adına tapuda tescil işlemi
2010 yılında yapıldığından, 2010 yılındaki tescil tarihinden itibaren en az iki
tam yılı geçmeden satılması halinde, 3065 sayılı Kanunun (17/4-r)maddesindeki
istisna hükmünden yararlanılması mümkün değildir.
Örnek 11: (F)
Bankasının borçlularından (A) Ltd. Şti.’ye ait taşıtın, icra yoluyla satışı
yapılacaktır.
Taşınmaz
olarak değerlendirilmeyen taşıtın satışının 3065 sayılı Kanunun (17/4-r)maddesi
kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
(KDV UYGULAMA TEBLİĞİ)
3065 sayılı Kanunun (17/4-r)
maddesi uyarınca yapılan teslimlerle ilgili alış ve giderlere ait KDV’nin
indiriminde ise aşağıdaki şekilde hareket edilir:
- İşlemin yapıldığı tarihe
kadar indirim yoluyla telafi edilen kısım için herhangi bir düzeltme yapılması
gerekmez.
- Satış tarihine kadar
indirilemeyen kısım ise indirilecek KDV hesaplarından çıkarılarak “İlave
Edilecek KDV” olarak beyan edilir ve teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin
gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet olarak
dikkate alınır.
(KDV UYGULAMA TEBLİĞİ)
TAŞINMAZ VE İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KAZANCININ
FON HESABINA KAYDI
Taşınmaz ve iştirak
hisselerinin satışından elde edilen kazançlara uygulanan vergi istisnasından
yararlanabilmek için istisna edilen kazancın pasifte bir fon hesabına
kaydedilmesi ve 5 yıl süreyle bu hesapta tutulması gerekmektedir. Fon hesabına
kayıt; istisnadan yararlanılan yılı izleyen hesap döneminin başından, kurumlar
vergisi beyannamesinin verilmesinin son gününe kadar yapılmalıdır.
Satış kazancının sonuç
hesaplarında yer alması ve beyannamede istisna olarak düşülebilmesi için kaydın
izleyen yılda yapılması zorunludur.
(Olcay KOLOTOĞLU E.
Gelirler Baş kontrolörü, Vergi Başmüfettişi- Vergi Sorunları Dergisi Aralık
2013)
Gayrimenkul ve iştirak hissesinin satışında zarar ortaya
çıkması durumunda:
Mali idare ise, önceleri bahse konu istisnada
belirtilen aktif kıymetlerin satışı neticesinde oluşan zararların tamamının
kurum kazancının tespitinde dikkate alınabileceği yönünde görüşler vermiş,
fakat son dönemde görüş değişikliğine giderek, söz konusu satışlar neticesinde
oluşan zararın % 75’lik kısmının kanunen kabul edilemeyen gider olarak dikkate
alınması gerektiğini belirtmiştir. (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın,
09.06.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 5-683 sayılı Özelgesi.)
Kazancın % 25'i yenileme fonuna ayrılabilir mi?
İzmir Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen bir
özelgede; bir şirkete ait fabrika binasının satışından elde edilecek kazancın
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5-1/e maddesi çerçevesinde istisnaya
konu edilmesi ve istisna dışında kalan % 25’lik kısmının ise yeni bir fabrika
binasının iktisap edilmesi amacıyla yenileme fonuna aktarılmasının mümkün
bulunduğu şeklinde görüş verilmiştir. (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın,
09.12.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-716 sayılı Özelgesi.)
Tasfiye halindeki kurumlar istisnadan yararlanabilir mi?
Tasfiyeye girmiş kurumların taşınmaz satış
kazancı istisnası karşısındaki durumundur. Taşınmaz satış kazancı istisnanın
amacının, kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir
şekilde kullanılmalarını sağlamak ve kurumların mali yapılarının
güçlendirilmesini temin etmek olması, tasfiyeye girmiş kurumların ise böyle bir
amacın bulunmayacağı gerekçesiyle, tasfiye girmiş kurumların taşınmaz satış
kazancı istisnasından yararlanabilmeleri mümkün değildir.
ORGANİZE SANAYİ
BÖLGELERİNDE YER ALAN ARSA TAHSİS HAKLARININ GAYRİMENKUL SATIŞ KAZANCI
İSTİSNASI KARŞISINDAKİ DURUMU
1
Seri No'lu Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5.6.2.2.1 Bölümüne göre, organize sanayi
bölgeleri tarafından verilen tahsis belgesine istinaden veya çeşitli nedenlerle
iki yıldan fazla süreyle fiilen kullanılan ancak, tapuda kurum adına henüz
tescil edilmemiş bir taşınmazın tahsis belgesine dayanılarak veya zilyetliğin
devri suretiyle satılması durumunda bir taşınmaz satışından
bahsedilemeyeceğinden istisna uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Kurumların
organize sanayi bölgelerinde sahip oldukları arsa tahsis hakları, Türk Medeni
Kanunu hükümleri bakımından gayrimenkul ya da gayrimenkul niteliğinde bir ayni
hak değildir. Böylece anılan arsa tahsis haklarının devirleri çoğu zaman Türk
Medeni Kanunu esasları çerçevesinde tapu kayıtları üzerinden gerçekleşmemekte,
arsa tahsis belgelerine istinaden gerçekleşmektedir. Çünkü arsanın mülkiyeti bu
aşamada "Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi"'nde olmakta, tapu tescili
hak sahibine yapılmış olsa bile, arsa üzerindeki tesis tamamlanmadan tapu kaydı
üzerine "vefa şerhi" düşülmekte, arsanın tapu kayıtları üzerinden
devri yapılamamaktadır. Dolayısıyla arsa tahsis haklarının devri, gayrimenkul
satış kazancı istisnası kapsamında değerlendirilmemekte ve anılan devir
sonucunda elde edilen kazanç Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisine tabi
tutulmaktadır.
Berrak
ATİLA Hesap Uzmanı (MDERGI Eylül 2009)
Şirket aktifinde
kayıtlı gayrimenkulün satışından doğan kazanç dolayısıyla kurumlar vergisi
istisnasından yararlanılmasının mümkün olup olmadığı hk.
İSTANBUL
VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI ÖZELGESİ
Sayı
: B.07.1 .GİB.4.34.16.01/KVK/5-8249
25.09.2008 * 20422
İlgi
:../09/2008 tarihli dilekçeniz.
İlgide
kayıtlı dilekçenizde; şirket aktifinizde kayıtlı bulunan ve kiraya verdiğiniz
....... adresindeki fabrika binasını gayrimenkulün bulunduğu hudutlar dahilinde
yerel yönetimin deri üretimine izin vermemesi ve kiracı tarafından tamamen
boşaltılması nedeniyle söz konusu bu gayrimenkulün satışı durumunda kurumlar
vergisi istisnasından yararlanıp yararlanamayacağınız hususu sorulmaktadır.
Bilindiği
gibi, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "İstisnalar" başlıklı
5. maddesinde; "(1) Aşağıda belirtilen kazançlar, kurumlar vergisinden
müstesnadır:
....
e)
Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve
iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa
senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmı.
Bu
istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan
yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar
pasifteözel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı
yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu
süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle
zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.
İstisna
edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde
başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef
kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla
zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre
içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç)
halinde de bu hüküm uygulanır.
Bedelsiz
olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibarî değeriyle elde edilen
hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse
senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır.
Devir
veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu
senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında iki yıllık
sürenin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate
alınır?." hükmü yer almaktadır.
Diğer
taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun Kanun Gerekçesi ve Madde Gerekçelerinin 5.
maddesinde;
"...
(e)
bendinde, taşınmazlar ve iştirak hisseleri satış kazancı istisnası
düzenlenmektedir. İstisnanın amacı, kurumların bağlı değerlerinin ekonomik
faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve
kurumların mali bünyelerinin güçlendirilmesidir. Bu bentte belirtilen koşulların
sağlanması halinde söz konusu taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu
senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %
75'lik kısmı istisnadan yararlanacaktır?" denilmektedir.
Konuya
açıklık getiren 03/04/2007 tarih 26482 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1 Seri
No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin "5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya
taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması" başlıklı bölümünde;
"Menkul
kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla
ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde
ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.
İstisna
uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet
konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu
amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde
ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.
Satışa
konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu
değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan
mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan
mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların
satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz
ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen
taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyeceği açıklanmış olup,
Aynı
bölümde verilen 4 numaralı örnek
aşağıdaki gibidir.
Örnek
4: Esas faaliyeti taşınmaz ticareti ve kiralaması olmayan bir şirketin, atıl
olarak durmakta olan bir taşınmazını kiraya verdikten iki tam yıl sonra söz
konusu taşınmazı satması halinde taşınmazın elden çıkarılmasından doğan
kazancın istisnadan yararlanması mümkün bulunmaktadır.
Bu
hüküm ve açıklamalara göre; istisnanın
amacı, kurumların bağlı değerlerinin
ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması
ve mali bünyelerinin güçlendirilmesine yönelik olmasıdır. Herhangi bir ticari
sınai faaliyeti bulunmayan şirketinizin, şirket devamlılığını gayrimenkullerini
kiraya vererek idame ettirdiğinden durumunuz yukarıda yer alan örnek 4'e
uymamakta ve esas faaliyetiniz taşınmaz kiralaması olmaktadır. Bu durumda
aktifinizde kayıtlı bulunan söz konusu ?.adresindeki gayrimenkulünüzün
satışından doğan kazanç dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunun 5/1(e) bendinde yer alan kurumlar vergisi
istisnasından faydalanması mümkün değildir.
Bilgi
edinilmesini rica ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder