15 Mart 2016 Salı

GAYRİMENKUL VE İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI

Farklı Tarihlerde Alınan Aynı Şirkete Ait Hisse Senetlerinin Farklı Tarihlerde Satışında İstisna Uygulaması

Aynı şirkete ait olup, farklı tarihlerde iktisap edilen hisse senetlerinin satışında aktifte kalma süresi FİFO yöntemine göre belirlenmektedir. İstisna uygulaması yönünden aktifte kalma süresi şartını sağlayan hisse senedi satışlarının tamamının kârlı olması halinde istisna kazanç tutarının belirlenmesinde sorun yoktur.

Ancak satışların bir bölümünden zarar doğması halinde istisna kazanç tutarının tespiti özellik arz etmektedir. Bu halde zarar tutarının % 75’inin kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınıp, kârlı satışlardan doğan kazancın  % 75’inin istisna kazanç olarak belirlenmesi veya zararın elde edilen kârdan mahsup edilip, kalan tutarın % 75’inin istisna kazanç olarak kabul edilmesi söz konusu olmaktadır. Her iki halde de kurumlar vergisi matrahı değişmemekle birlikte, kanunen kabul edilmeyen gider uygulamasında fon hesabına alınması gereken kazanç tutarı gerçek kazanç tutarına göre daha fazla olmaktadır. Bu durum ise gerçekte olmayan bir kazanç tutarının fon hesabına alınması anlamına gelmektedir.
Mehmet Emin AKYOL Yaklaşım / Şubat 2017 

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-e Maddesine Göre Yapılan Satış İşlemleri ve Bu Satış İşlemlerinin Zararla Sonuçlanması Durumu (E-Yaklaşım)
Taşınmaz ve iştirak hisseleri satış kazancı istisnası kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve kurumların mali bünyelerinin güçlendirilmesi amacıyla uygulanmaktadır. Bu minvalde; kurumların mali yapılarını güçlendirmeyen, Medeni kanunda ki taşınmaz kavramı kapsamında olsa da kurumların bağlı değeri olarak nitelendirilemeyecek taşınmazların veya diğer muvazalı satış işlemlerinin istisna uygulaması kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. İstisna şartlarını taşıyan bağlı değerlerin satışından zarar edilmesi halinde ise KVK’nın 5/3 maddesi doğrultusunda bu satış işlemine isabet eden zarar ve  giderlerin %25’inin istisna dışı kurum kazancından indirilebileceği, kalan %75’lik kısma isabet eden zarar ve giderlerin  istisna dışı kurum kazançlarından indirilemeyeceği hususunun dikkate alınması gerekmektedir. İştirak hissesi alımıyla ilgili finansman giderlerinin ise satış işleminde kar/zarar durumuna bakılmaksızın istisna dışı kurum kazancından indirilebileceği unutulmamalıdır.

(Kemal DAVARCI E-Yaklaşım / Kasım 2015)

Aktife Kayıtlı Taşınmaz Satış Kazançlarının KVK’nın 5/e Maddesindeki İstisna Uygulamasında Yaratılan Sorun
Esas faaliyet konusu “taşınmaz ticareti” ve “taşınmazların kiralanması işi ile uğraşan” kurumlar KVK’nın 5/e maddesinde belirtilen istisnadan yararlanamamaktadırlar. Esas faaliyet konusu  “taşınmaz ticareti” ve “taşınmazların kiralanması işi ile uğraşmayan” kurumların Yasa’da öngörülen diğer şartları taşımaları koşuluyla taşınmaz satışından sağladıkları kazançları istisnadan yararlanmaları gerektiği düşüncesindeyiz.
Gelir İdaresi tarafından verilen ve makalenin konusunu oluşturan özelgede belirtilen görüşü katılmıyoruz.  Özelge’de belirtilen görüş,  eğer taşınmaz baştan kiraya vermek için satın alınmışsa artık kurum faaliyeti kıyas yoluyla taşınmazın kiraya verilmesi işi ile uğraştığı kabul edilmektedir. Kurumun taşınmazı satın almasının ana amacı kiraya vermek olduğundan, kurumun esas faaliyetinin önemi kalmamaktadır.
Gelir İdaresinin bu yaklaşımı Anayasa’nın 73. maddesine uygun değildir. Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu kararlarda mali yüklerin yasa ile konulup, yasa ile kaldırılacağını yorum yoluyla mükelleflerin mali yüklerinin ağırlaştırılamayacağını açıkça vurgulamıştır.

(Mesut ÇIRAK Yaklaşım / Ekim 2015) 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı: 62030549-125[5-2013/405]-1474
Tarih: 28.05.2014
Konu: Taşınmaz satış kazancı istisnası.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 1974 yılında kurulan şirketin elektrolit bakır tel, her türlü demir dışı metal ve alaşımların işlenmesi, her türlü elektrik cihazlarına ait bobin teli, kablo, emaye verniği plastik makara, kovalar ve muhafızları, hususi ısıtıcılar, manyetler ve diğer komponentlerin imali ve bu malların satışı ile iştigal etmekte olduğunuz, şirket faaliyetinin 31/12/2002 tarihi itibarıyla iştirakiniz olan başka bir firmaya devredilerek imalatınızı durdurduğunuz ve bu sebeple atıl olan fabrika arazisi ve binasının 01/01/2003 tarihi itibarıyla kiralama suretiyle değerlendirildiği belirtilerek söz konusu taşınmazın satılmasından elde edilen kazancın kurumlar vergisinden istisna olup olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İstisnalar” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının 21/06/2006 tarihinde yürürlüğe giren (e) bendiyle; kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75 lik kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğu; bu istisnanın, satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacağı; satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu ve bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı; istisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin de ziyaa uğramış sayılacağı; aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hükmün uygulanacağı, bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihinin esas alınacağı; devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında iki yıllık sürenin hesabında devir olunan veya bölünen kurumda geçen sürelerin de dikkate alınacağı ve menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hüküm altına alınmıştır.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması” başlıklı bölümünde, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabileceği, taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancının ise istisnaya konu edilmeyeceği açıklamaları yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirket aktifinde iki tam yıldan fazla süre ile yer alan ancak şirketiniz bu faaliyetini durdurmuş olduğundan 01/01/2003 tarihinden itibaren kiraya verilen fabrika binası ve arsasının, bugüne kadar geçen süre zarfında kiralama suretiyle değerlendirilmesi taşınmaz kiralanmasıyla uğraşıldığına karine teşkil edeceğinden, söz konusu taşınmazın satışından elde edilen kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca kurumlar vergisi istisnasına konu edilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(Vergi Dünyası Mayıs 2015)

HOLDİNG ŞİRKETİN AKTİFİNDE YER ALAN TAŞINMAZLARIN SATIŞINDA
KURUMLAR VERGİSİ VE KDV İSTİSNASI
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih   : 25.02.2015
Sayı : 39044742-KDV.17.4-329
KVK Md. 5/1-e
KDVK Md. 17/4-r
Holding olarak faaliyette bulunan şirketin esas faaliyet konusu her ne kadar taşınmaz ticaretinden ziyade başka şirketlere iştirak etmek olsa da söz konusu şirketin aktifinde bulunan çok sayıda taşınmazın alım ve satımını yapması, bunların ticari amaçla aktifte bulundurulmaları olarak değerlendirileceğinden, taşınmaz satışından doğan kazanç için KVK’nın 5/1-e maddesindeki istisna ile söz konusu taşınmazların tesliminde, KDVK’nın 17/4-r maddesindeki istisna hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı hk.
(Yaklaşım / Mayıs 2015) 

TASFİYEYE GİREN ŞİRKETLERİN AKTİFİNE KAYITLI TAŞINMAZLARIN SATIŞININ KURUMLAR VERGİSİ VE KDV İSTİSNASI HÜKÜMLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Çalışmamızda, tasfiye halinde olan şirketlerin aktiflerine kayıtlı taşınmazların satışında, KVK’nun 5/1-e ve KDV’nin 17/4-r maddelerinde yer alan gayrimenkul ve iştirak hissesi satış kazancı istisnaları karşısındaki durumu irdelenmiştir. Bu satışların tasfiye döneminde gerçekleşmesi halinde, söz konusu istisna hükümlerinin geçerliliği değerlendirilmiştir. Kanaatimizce, tasfiye halindeki bir kurumun söz konusu istisnalardan yararlanması mümkün değildir. Öte yandan söz konusu taşınmaz satış kazancı istisnasının uygulanmasında, Maliye İdaresinin de bu yönde görüşleri mevcuttur.
(Furkan FIRAT VSD Nisan 2015)

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı: 84098128-125[5-2012-908]-554
Tarih: 01.10.2014
Konu: Holding olarak faaliyet gösteren şirketin aktifinde kayıtlı bulunan gayrimenkullerin satışında Kurumlar Vergisi ve KDV istisnasından yararlanılıp yararlanılamayacağı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin esas faaliyet konusunun holding şirket olarak sermaye şirketlerine iştirak etmek, iştiraklere yönetim hizmeti vermek ve bu hizmetler ile iştiraklerden gelir elde etmek olduğu, esas faaliyetlerinizi yerine getirebilmek ve atıl kaynaklarınızı değerlendirmek maksadıyla değişik tarihlerde taşınmazlar satın alındığı, bu suretle elde edilecek yeni kaynakların mevcut iştiraklerinizin faaliyetlerinin yürütülmesinde veya yeni iştirakler elde edilmesinde kullanıldığı belirtilerek iktisap edildikten sonra belirli periyotlarda kiraya verilmiş olan söz konusu taşınmazların bir kısmının veya tamamının satılması halinde elde edilecek satış kazancı dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan taşınmaz satış kazancı istisnası ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasının (r) bendinde yer alan KDV istisnasından yararlanılıp yararlanılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
A)Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “İstisnalar” başlıklı 5’inci maddesinde,
“1) Aşağıda belirtilen kazançlar, kurumlar vergisinden müstesnadır: …
e) Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmı.
Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır
Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.” hükümleri yer almaktadır.
Ayrıca söz konusu Genel Tebliğ’in “5.6.2.3.4.” no.lu bölümünde;
“ ...İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde etlikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, atıl kaynakların değerlendirilmesi amacıyla satın almış olduğunuz taşınmazların kiraya verilmek suretiyle değerlendirilmesi nedeniyle, bu taşınmazların satışından elde edeceğiniz kazancın taşınmaz satış kazancı istisnasına konu edilebilmesi mümkün bulunmamaktadır.
B)Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasının (r) bendinde;
- Kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin vergiden istisna olduğu,
- İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğu,
- İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen KDV nin teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı, hükmüne yer verilmiştir.
Konuyla ilgili KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (II/F-4.16.1.) bölümünde, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmünün uygulanmayacağı ifade edilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, söz konusu taşınmazların şirketiniz tarafından kiraya verilmek suretiyle değerlendirilmesi nedeniyle, bu taşınmazların satışı genel hükümler çerçevesinde KDV'ye tabi olacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(Vergi Dünyası Mart 2015)

Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih   : 01.10.2014 Sayı : 84098128-125[5-2012-908]-554
KVK Md. 5/1-e
KDVK Md. 17/4-r
Holding şirketin, atıl kaynakların değerlendirilmesi amacıyla satın almış olduğu taşınmazların kiraya verilmek suretiyle değerlendirilmesi halinde, bu taşınmazların satışından elde edeceği kazancın taşınmaz satış kazancı istisnasına konu edilebilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca söz konusu taşınmazların satışının genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacağı hk.
(Yaklaşım / Şubat 2015) 


Örnek 1: Gayrimenkul kiralaması faaliyeti ile iştigal eden (M) Ltd. Şti. aktifinde iki tam yıl süre ile bulunan taşınmazı satışa çıkarmıştır.
Söz konusu satış işlemi şirket faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis edilmiş bir taşınmaz olması kaydıyla 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi kapsamında KDV’den istisnadır. Ancak taşınmazın şirket faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis edilmiş bir taşınmaz olmayıp şirketin faaliyet konusu olan kiralamalarda kullanılan taşınmazlardan olması halinde, taşınmazın satışı genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabidir.
Örnek 2:Bilgisayar parçalarının alım-satım faaliyeti ile iştigal eden (A) firması, İzmir’de 2006/Temmuz ayında bir arsa satın almıştır.
Söz konusu arsa üzerinde 2007/Haziran ayında ofis ve depodan oluşan tek binanın inşaatına başlamış, 2011/Kasım ayında yapı kullanma izin belgesini almış, 14/12/2011 tarihinde tapuda cins tashihi yapılmıştır.
Tapuda cins tashihi yapılan binanın satış işleminin 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi kapsamında KDV’den istisna tutulabilmesi için söz konusu binanın kurum adına tapuya tescil edilmiş olması yanında, en az iki tam yıl şirket aktifine kayıtlı olması gerekmekte olup, aktifte kayıtlı bulundurma süresinin başlangıç tarihi olarak da bütün bölümleri ile birlikte inşaatın tamamlanıp bina olarak aktife alındığı tarihin (14/12/2011) esas alınması gerekmektedir.
Örnek 3:(K) Şirketinin 15/10/2003 tarihinde satın almış olduğu 5.000 m2’lik arsanın (L) Belediyesince kamulaştırılması işlemi sonucu söz konusu arsa yerine 13/4/2009 tarihinde verilen 3.000 m2’lik başka bir arsa şirket tarafından satılacaktır.
Satışı yapılacak 3.000 m2’lik arsanın satışında (17/4-r) maddesindeki istisnadan yararlanılabilmesi için gereken “en az iki tam yıl süreyle aktifte bulunma” şartının tespitinde, kamulaştırılan taşınmazın iktisap tarihi esas alınacaktır.           
Örnek 4:Tarım ürünleri ticareti ile iştigal eden (Ş) işletmesi aktifinde kayıtlı olan (A) Bankasından satın aldığı antreponun deposunu satışa çıkarmıştır.
Kanunun (17/4-r) maddesinde yer alan istisna kurumlar, belediyeler ve il özel idarelerine yönelik olup şahsi işletmelerin aktifinde kayıtlı taşınmazların satışında istisna uygulaması mümkün değildir.
Örnek 5:(P) Kooperatifine 9/7/1998 tarihinde tahsis edilen ancak üst birlik ile Hazine arasındaki ihtilaftan dolayı 4/5/2011 tarihinde Kooperatif adına tapuya tescil edilen arsanın satışı yapılacaktır.
Satışı yapılacak arsanın en az iki yıl aktifte kalma süresi hesaplanırken kooperatifin üst birlik tarafından tahsisin yapıldığı tarih (9/7/1998) esas alınacak ve bu satış işlemi 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesine göre KDV’den istisna olacaktır.
Örnek 6: İki tam yıldan fazla süredir (Z) şirketinin aktifinde yer alan arsa, bina, taşıtlar, makine ve teçhizatlardan ibaret üretim tesisinin komple tek bir bedelle satışı gerçekleştirilecektir.
3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesindeki istisnaya konu olan taşınmazlar Türk Medeni Kanununda "Taşınmaz" olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır.
İki tam yıldan fazla bir süredir şirketin aktifinde yer alan arsa, fabrika binası ve mütemmim cüzlerinin birlikte tek bir bedelle satışı, 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi uyarınca KDV’den istisna olacaktır.
Ancak, eklenti olarak kabul edilen demirbaş ve teçhizatın satılması halinde bunların bedeli üzerinden demirbaş ve teçhizatın tabi olduğu oranda KDV hesaplanacaktır.
Örnek 7: 5910 sayılı Kanun ile kurulan (A) Ticaret ve Sanayi Odasının mülkiyetinde bulunan, hizmet binası olarak kullandığı taşınmazın 5. ve 6. katlarının kapalı zarf usulü ile satışı yapılacaktır. 
3065 sayılı Kanunun (17/4-r)maddesinde bahsi geçen "kurum" ibaresi, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sayılan kurumlar vergisi mükelleflerini ifade etmektedir. Bu itibarla, Odanın hizmet binası olarak kullandığı taşınmazların müzayede yoluyla satışında, satışa konu taşınmazlar iki yıldan fazla süredir Odanın mülkiyetinde bulunsa dahi 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi kapsamında istisna uygulanması mümkün bulunmamaktadır. 
Örnek 8: (Y) şirketince 09/10/2008 tarihinde alınıp ilgili dönemde şirket aktifine kaydedilen 2.000 m2’lik arsa ile 11/11/2010 tarihinde alınıp ilgili dönemde şirket aktifine kaydedilen 450 m2’lik bitişik arsa tevhit edilmiş(tek tapuya dönüştürülmüş) ve satışa sunulmuştur.
Taşınmazlar üzerinde tevhit yoluyla yapılan değişiklikler sonrasında yeni oluşan birimin tapuya tescil edilmesi ve daha sonra elden çıkarılmasında 3065 sayılı Kanunun (17/4-r)maddesinde düzenlenen istisnanın uygulanması bakımından tevhit tarihinin esas alınması gerekmektedir. Ancak her iki taşınmazın da tevhit öncesi iktisap tarihleri ispat edilebiliyorsa ve satış bedeli ayrıştırılabiliyorsa, iktisap tarihlerinin ayrı ayrı dikkate alınması ve bu suretle iki yıllık sürenin hesaplanması mümkündür.
Örnek 9: (Z) Kolektif şirketinin aktifinde kayıtlı ve bir akaryakıt şirketince akaryakıt istasyonu olarak kullanılan binaların, şirketin nev’i değiştirerek limited şirkete dönüşmesi sonrasında satışı yapılacaktır.
Söz konusu satış işleminde iki tam yıllık sürenin hesabında, bu binaların limited şirkete dönüşen kolektif şirketin bilançosunun aktifine kaydedildiği tarihin başlangıç tarihi olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Örnek 10: Altından ve gümüşten mamul mücevherat imalatı ve satışı faaliyetinde bulunan (M) şirketi 2005 yılının Ağustos ayında finansal kiralama yoluyla satın aldığı ve ödemeleri halen devam eden aktifinde kayıtlı arsayı, 2010 yılı içerisinde kalan borç bakiyesini leasing şirketine ödeyerek şirket adına tapuya tescil ettirmiştir.
2005 yılında finansal kiralamaya konu edilen arsa, finansal kiralama süresi sonunda şirketin mülkiyetine geçerek aktife kaydolacağından ve şirket adına tapuda tescil işlemi 2010 yılında yapıldığından, 2010 yılındaki tescil tarihinden itibaren en az iki tam yılı geçmeden satılması halinde, 3065 sayılı Kanunun (17/4-r)maddesindeki istisna hükmünden yararlanılması mümkün değildir.
Örnek 11: (F) Bankasının borçlularından (A) Ltd. Şti.’ye ait taşıtın, icra yoluyla satışı yapılacaktır.
Taşınmaz olarak değerlendirilmeyen taşıtın satışının 3065 sayılı Kanunun (17/4-r)maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
(KDV UYGULAMA TEBLİĞİ)

3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi uyarınca yapılan teslimlerle ilgili alış ve giderlere ait KDV’nin indiriminde ise aşağıdaki şekilde hareket edilir:
- İşlemin yapıldığı tarihe kadar indirim yoluyla telafi edilen kısım için herhangi bir düzeltme yapılması gerekmez.
- Satış tarihine kadar indirilemeyen kısım ise indirilecek KDV hesaplarından çıkarılarak “İlave Edilecek KDV” olarak beyan edilir ve teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet olarak dikkate alınır.
(KDV UYGULAMA TEBLİĞİ)

TAŞINMAZ VE İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KAZANCININ FON HESABINA KAYDI

Taşınmaz ve iştirak hisselerinin satışından elde edilen kazançlara uygulanan vergi istisnasından yararlanabilmek için istisna edilen kazancın pasifte bir fon hesabına kaydedilmesi ve 5 yıl süreyle bu hesapta tutulması gerekmektedir. Fon hesabına kayıt; istisnadan yararlanılan yılı izleyen hesap döneminin başından, kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesinin son gününe kadar yapılmalıdır.
Satış kazancının sonuç hesaplarında yer alması ve beyannamede istisna olarak düşülebilmesi için kaydın izleyen yılda yapılması zorunludur.
 (Olcay KOLOTOĞLU E. Gelirler Baş kontrolörü, Vergi Başmüfettişi- Vergi Sorunları Dergisi Aralık 2013)

Gayrimenkul ve iştirak hissesinin satışında zarar ortaya çıkması durumunda:
Mali idare ise, önceleri bahse konu istisnada belirtilen aktif kıymetlerin satışı neticesinde oluşan zararların tamamının kurum kazancının tespitinde dikkate alınabileceği yönünde görüşler vermiş, fakat son dönemde görüş değişikliğine giderek, söz konusu satışlar neticesinde oluşan zararın % 75’lik kısmının kanunen kabul edilemeyen gider olarak dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın, 09.06.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 5-683 sayılı Özelgesi.)
Kazancın % 25'i yenileme fonuna ayrılabilir mi?
İzmir Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen bir özelgede; bir şirkete ait fabrika binasının satışından elde edilecek kazancın 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5-1/e maddesi çerçevesinde istisnaya konu edilmesi ve istisna dışında kalan % 25’lik kısmının ise yeni bir fabrika binasının iktisap edilmesi amacıyla yenileme fonuna aktarılmasının mümkün bulunduğu şeklinde görüş verilmiştir. (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın, 09.12.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-716 sayılı Özelgesi.)
Tasfiye halindeki kurumlar istisnadan yararlanabilir mi?
Tasfiyeye girmiş kurumların taşınmaz satış kazancı istisnası karşısındaki durumundur. Taşınmaz satış kazancı istisnanın amacının, kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmalarını sağlamak ve kurumların mali yapılarının güçlendirilmesini temin etmek olması, tasfiyeye girmiş kurumların ise böyle bir amacın bulunmayacağı gerekçesiyle, tasfiye girmiş kurumların taşınmaz satış kazancı istisnasından yararlanabilmeleri mümkün değildir.

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE YER ALAN ARSA TAHSİS HAKLARININ GAYRİMENKUL SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI KARŞISINDAKİ DURUMU
1 Seri No'lu Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5.6.2.2.1 Bölümüne göre, organize sanayi bölgeleri tarafından verilen tahsis belgesine istinaden veya çeşitli nedenlerle iki yıldan fazla süreyle fiilen kullanılan ancak, tapuda kurum adına henüz tescil edilmemiş bir taşınmazın tahsis belgesine dayanılarak veya zilyetliğin devri suretiyle satılması durumunda bir taşınmaz satışından bahsedilemeyeceğinden istisna uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Kurumların organize sanayi bölgelerinde sahip oldukları arsa tahsis hakları, Türk Medeni Kanunu hükümleri bakımından gayrimenkul ya da gayrimenkul niteliğinde bir ayni hak değildir. Böylece anılan arsa tahsis haklarının devirleri çoğu zaman Türk Medeni Kanunu esasları çerçevesinde tapu kayıtları üzerinden gerçekleşmemekte, arsa tahsis belgelerine istinaden gerçekleşmektedir. Çünkü arsanın mülkiyeti bu aşamada "Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi"'nde olmakta, tapu tescili hak sahibine yapılmış olsa bile, arsa üzerindeki tesis tamamlanmadan tapu kaydı üzerine "vefa şerhi" düşülmekte, arsanın tapu kayıtları üzerinden devri yapılamamaktadır. Dolayısıyla arsa tahsis haklarının devri, gayrimenkul satış kazancı istisnası kapsamında değerlendirilmemekte ve anılan devir sonucunda elde edilen kazanç Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisine tabi tutulmaktadır.
Berrak ATİLA Hesap Uzmanı (MDERGI Eylül 2009)
Şirket aktifinde kayıtlı gayrimenkulün satışından doğan kazanç dolayısıyla kurumlar vergisi istisnasından yararlanılmasının mümkün olup olmadığı hk. 

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI ÖZELGESİ 
Sayı : B.07.1 .GİB.4.34.16.01/KVK/5-8249         25.09.2008 * 20422
İlgi :../09/2008  tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde; şirket aktifinizde kayıtlı bulunan ve kiraya verdiğiniz ....... adresindeki fabrika binasını gayrimenkulün bulunduğu hudutlar dahilinde yerel yönetimin deri üretimine izin vermemesi ve kiracı tarafından tamamen boşaltılması nedeniyle söz konusu bu gayrimenkulün satışı durumunda kurumlar vergisi istisnasından yararlanıp yararlanamayacağınız hususu  sorulmaktadır.
Bilindiği gibi, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "İstisnalar" başlıklı 5. maddesinde; "(1) Aşağıda belirtilen kazançlar, kurumlar vergisinden müstesnadır:
....
e) Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmı.
Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifteözel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.
İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.
Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibarî değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır.
Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında iki yıllık sürenin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır?." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun Kanun Gerekçesi ve Madde Gerekçelerinin 5. maddesinde;
"...
(e) bendinde, taşınmazlar ve iştirak hisseleri satış kazancı istisnası düzenlenmektedir. İstisnanın amacı, kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve kurumların mali bünyelerinin güçlendirilmesidir. Bu bentte belirtilen koşulların sağlanması halinde söz konusu taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmı istisnadan yararlanacaktır?" denilmektedir.
Konuya açıklık getiren 03/04/2007 tarih 26482 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin "5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması" başlıklı bölümünde;
"Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.
İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.
Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyeceği açıklanmış olup,
Aynı bölümde verilen 4 numaralı  örnek aşağıdaki gibidir.
Örnek 4: Esas faaliyeti taşınmaz ticareti ve kiralaması olmayan bir şirketin, atıl olarak durmakta olan bir taşınmazını kiraya verdikten iki tam yıl sonra söz konusu taşınmazı satması halinde taşınmazın elden çıkarılmasından doğan kazancın istisnadan yararlanması mümkün bulunmaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre;  istisnanın amacı,  kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve mali bünyelerinin güçlendirilmesine yönelik olmasıdır. Herhangi bir ticari sınai faaliyeti bulunmayan şirketinizin, şirket devamlılığını gayrimenkullerini kiraya vererek idame ettirdiğinden durumunuz yukarıda yer alan örnek 4'e uymamakta ve esas faaliyetiniz taşınmaz kiralaması olmaktadır. Bu durumda aktifinizde kayıtlı bulunan söz konusu ?.adresindeki gayrimenkulünüzün satışından doğan kazanç dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunun 5/1(e)  bendinde yer alan kurumlar vergisi istisnasından faydalanması mümkün değildir. 
Bilgi edinilmesini rica ederim.                      
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder