15 Mart 2016 Salı

ENFLASYON DÜZELTMESİ

Enflasyon Düzeltmesi İşlemine Tabi Tutulmuş Binalarda Amortisman Uygulaması
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73. maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye sosyal politikasının amacıdır.” denmektedir.
Anayasadaki bu hüküm Maliye Bakanlığı’nın vergi politikalarını belirlerken eşit ve adaletli davranması gerektiğini açıkça belirtmektedir. Ancak Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanmış olan 17 no’lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri’nde açıkça bu eşitliğin göz ardı edildiği görülmektedir. Amortisman yöntemini belirlerken azalan bakiyeler usulünü seçen mükelleflere açıkça normal yöntemi seçenlere göre vergi adaletini bozucu bir avantaj sağlanmıştır. Nitekim Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nca verilen 07.02.2007 tarih B.07.1.GİB.4.99.16.01./01-MUK.1-1698 sayılı özelgede de sirkülerdeki açıklamalar savunulmuştur.
“…Bu nedenle, enflasyon düzeltmesi müessesesinden yararlanan şirketinizin aktifte kayıtlı amortismana tabi iktisadi kıymetlerden binalar için normal amortisman  yöntemini uygulaması nedeniyle amortisman süresinin sonunda kalan bakiye değer, azalan bakiyeler usulünde olduğu gibi  son yılda tamamen yok edilemeyeceğinden, gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır…”
Özellikle uzun süredir faaliyet gösteren mükelleflerce karşılaşılabilecek bu durum hakkında söz konusu sirkülerde yapılan açıklamaların dikkate alınması durumunda binanın aktifleştirilmesi sırasında normal amortisman yöntemini seçen mükellefler her sene ayırdıkları kadar amortisman ayıracakken, azalan bakiyeler usulünü seçen mükellefler duruma göre çok yüksek tutarlarda amortisman ayırabileceklerdir. Bu da bu iki örnek mükellef arasında adaletsiz ve vergi eşitliğini bozucu bir durum ortaya çıkaracaktır.
Yıllar ilerledikçe daha fazla sayıda mükellefin karşılaşmasının mümkün olduğu bu durum hakkında Maliye Bakanlığı’nca yeni bir sirküler ile değişiklik yapılarak aradaki eşitsizliğin giderilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde vergi eşitliğine aykırı olan bu durum dolayısıyla idare ile mükellefler arasında ihtilaflar ortaya çıkacak ve olaylar yargıya taşınacaktır.
Mükelleflerin böyle bir durumla karşılaşmaları halinde ihtirazi kayıtla beyanname vermeleri ve olayı yargı boyutuna taşımaları tavsiye edilmektedir.
(Furkan SÜZER E-Yaklaşım / Haziran 2014)

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Tarih:11395140-105[Mük 298-2012/VUK-1- . . .]-473
Konu:Tasfiye halindeki şirketin enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan sermaye düzeltmesi olumlu farklarının aynı yıllar için oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup imkanının olduğu
(Vergi Sorunları Dergisi Ocak 2014)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder