Enflasyon Düzeltmesi İşlemine Tabi
Tutulmuş Binalarda Amortisman Uygulaması
Türkiye
Cumhuriyeti Anayasası’nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73.
maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre
vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye
sosyal politikasının amacıdır.” denmektedir.
Anayasadaki
bu hüküm Maliye Bakanlığı’nın vergi politikalarını belirlerken eşit ve adaletli
davranması gerektiğini açıkça belirtmektedir. Ancak Maliye Bakanlığı tarafından
yayımlanmış olan 17 no’lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri’nde açıkça bu eşitliğin
göz ardı edildiği görülmektedir. Amortisman yöntemini belirlerken azalan
bakiyeler usulünü seçen mükelleflere açıkça normal yöntemi seçenlere göre vergi
adaletini bozucu bir avantaj sağlanmıştır. Nitekim Büyük Mükellefler Vergi
Dairesi Başkanlığı’nca verilen 07.02.2007 tarih
B.07.1.GİB.4.99.16.01./01-MUK.1-1698 sayılı özelgede de sirkülerdeki
açıklamalar savunulmuştur.
“…Bu nedenle, enflasyon düzeltmesi
müessesesinden yararlanan şirketinizin aktifte kayıtlı amortismana tabi
iktisadi kıymetlerden binalar için normal amortisman yöntemini uygulaması
nedeniyle amortisman süresinin sonunda kalan bakiye değer, azalan bakiyeler
usulünde olduğu gibi son yılda tamamen yok edilemeyeceğinden, gider
olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır…”
Özellikle
uzun süredir faaliyet gösteren mükelleflerce karşılaşılabilecek bu durum
hakkında söz konusu sirkülerde yapılan açıklamaların dikkate alınması durumunda
binanın aktifleştirilmesi sırasında normal amortisman yöntemini seçen
mükellefler her sene ayırdıkları kadar amortisman ayıracakken, azalan bakiyeler
usulünü seçen mükellefler duruma göre çok yüksek tutarlarda amortisman
ayırabileceklerdir. Bu da bu iki örnek mükellef arasında adaletsiz ve vergi
eşitliğini bozucu bir durum ortaya çıkaracaktır.
Yıllar
ilerledikçe daha fazla sayıda mükellefin karşılaşmasının mümkün olduğu bu durum
hakkında Maliye Bakanlığı’nca yeni bir sirküler ile değişiklik yapılarak
aradaki eşitsizliğin giderilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde vergi eşitliğine
aykırı olan bu durum dolayısıyla idare ile mükellefler arasında ihtilaflar
ortaya çıkacak ve olaylar yargıya taşınacaktır.
Mükelleflerin
böyle bir durumla karşılaşmaları halinde ihtirazi kayıtla beyanname vermeleri
ve olayı yargı boyutuna taşımaları tavsiye edilmektedir.
(Furkan
SÜZER E-Yaklaşım / Haziran 2014)
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup
Müdürlüğü
Tarih:11395140-105[Mük 298-2012/VUK-1-
. . .]-473
Konu:Tasfiye halindeki şirketin enflasyon
düzeltmesi sonucu oluşan sermaye düzeltmesi olumlu farklarının aynı yıllar için
oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup imkanının olduğu
(Vergi Sorunları Dergisi Ocak 2014)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder