17 Mart 2016 Perşembe

SGK ÖLÜM AYLIĞI

Reddi Miras Yapılması Halinde Hak Sahiplerine Aylık Bağlanma Durumu
Ülkemizde yapılan araştırmalar sonucunda borçlu vatandaş sayısının giderek artmakta olduğu görülmektedir. Kendilerini mirasçı konumuna getiren borçlu yakınlarının ölümü halinde ise borçlu kişiler daha fazla mağduriyet yaşayabilmektedir. Bu durumda mirasçılar 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile kendilerine tanınmış olan reddi miras hakkını kullanarak borç yükünden kurtulabilmektedir. Sosyal Güvenlik Mevzuatı açısından belirtilen şartları taşımaları halinde mirasçıların reddi mirasta bulunmaları, kendilerine dul veya yetim aylığı bağlanmasına engel olmamaktadır.
Ölen kişinin reddi mirasta bulunan mirasçılarına maaş bağlanabilmesi için;
- 5510 sayılı Kanun’da belirtilen hak sahibi tanımı kapsamında bulunmaları,
- En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
- Ölen kişinin 4/b (Bağ-Kur) kapsamında olması halinde genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığından dolayı prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması veya ödenmesi
gerekmektedir.
Sosyal güvenlik borçları içerisinde reddi miras yapanların kendilerine aylık bağlanabilmesi için ödemeleri gereken tek borç ölen kişinin 4/b (Bağ-Kur) kapsamındaki borcudur. 6645 sayılı Torba Kanun ile 30.04.2015 tarihi itibari ile 12 ay ve daha fazla 4/b prim borcu olanlar için borçlarını sildirme hakkı getirilmiştir. Böylece reddi miras yapılsa dahi aylık bağlanabilmesi için ödenmesi gereken 4/b (Bağ-Kur) borçları için hak sahipleri adına önemli bir kazanım sağlanarak bu durumda olanlara müracaatları halinde ölen kişilere ait borçlar silinerek aylık bağlanabilecektir.


(Fatma ÇALIŞKAN Yaklaşım / Ekim 2015) 

5510 Sayılı Kanun’da Hak Sahipliği Kavramı ve Ölüm Aylığı Konusunda Borçlanma Sorunsalı
Sonuç itibariyle ölüm aylığı konusunda hem hak sahipleri açısından hem de sigortalı açısından bir takım şartların yerine getirilmesi Kanun’da öngörülmüştür. Buna göre sigortalı için aranan şartlar 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 gün prim ödeme gün sayısıdır. Bu iki şartın bir arada var olması gerekmektedir. 5 yıllık sigortalılık süresinin borçlanma yoluyla tamamlanamayacağı noktasında tereddüt bulunmamaktadır. Uygulamada yaşanılan tereddüt 900 prim ödeme gün sayısının borçlanma yoluyla tamamlanıp tamamlanamayacağı noktasında yaşanmaktadır. Kanun’un lafzı yoruma açık bir durum sergilemektedir. Bu açıdan Yüksek Mahkeme’nin getirmiş olduğu yorum farklılığını da normal karşılamak gerekir. Bu yönüyle uygulama birliği için Kanun’un ilgili maddesinin yeniden yorum farklılıklarına mahal vermeyecek bir şekilde düzenlenmesi temennimizdir.

(Süleyman UZUNOĞLU E-Yaklaşım / Mayıs 2014) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder