Alt İşverene Uygulanmış İdari Para Cezasından
Asıl İşveren Sorumlu Tutulabilir mi?
Hizmet akdiyle en az bir işyerinde sigortalı olmayı
gerektirecek şekilde çalışan kişileri çalıştırmaya başlamakla birlikte; işveren
sayılan alt işverenler de kanunun getirdiği kuralları yerine getirmekle yükümlü
tutulmuşlardır. Buna göre asıl işverenler Kurum karşısında alt işverenlerle
birlikte müteselsil sorumlu kılınmıştır. Bu sorumluluk alt işverenlerin
çalıştırdığı işçiler için işe giriş bildirgesi verilmesi, aylık prim ve hizmet
belgesi verilmesi, yasa gereği tutulması zorunlu bulunan defter ve belgelerin
tutulması vb. yükümlülükleri yerine getirmemeleri durumunda alt işverenlere
uygulanacak olan idari para cezaları da dahil olmak üzere asıl işverenler alt
işverenler ile Kuruma karşı birlikte sorumludur. Kurum alt işverene uygulanmış
olan idari para cezasından dolayı doğrudan doğruya asıl işverene başvurabilecek
ve borcu asıl işverenden talep edebilecektir.
(Mehmet KARAKOÇ E-Yaklaşım / Ağustos 2014)
ALT İŞVERENE UYGULANAN İDARİ PARA
CEZASINDAN ASIL İŞVERENİN SORUMLULUĞU VAR MIDIR?
5510 sayılı
Kanunun yüklediği yükümlülükleri yerine getirmeyen işverenlere idari para
cezası uygulanacağı öngörülmüştür. Kendileri işçi çalıştırmaya başlamakla
birlikte işveren sayılan alt işverenler de Kanun'un getirdiği kuralları yerine
getirmekle yükümlü tutulmuşlardır. Kanun; asıl işverenleri Kurum karşısında alt
işverenlerle birlikte müteselsil sorumlu kılmıştır.
Bu sorumluluk
alt işverenlerin çalıştırdığı işçiler için işe giriş bildirgesi verilmesi,
aylık prim ve hizmet belgesi verilmesi, yasa gereği tutulması zorunlu bulunan
defter ve belgelerin tutulması vb. yükümlülükleri yerine getirmemeleri
durumunda alt işverenlere uygulanacak olan idari para cezaları da dahil olmak
üzere asıl işverenler alt işverenler ile Kuruma karşı birlikte sorumludur.
Kurum alt
işverene uygulanmış olan idari para cezasından dolayı doğrudan doğruya asıl
işverene başvurabilecek ve borcu asıl işverenden talep edebilecektir.
(Mehmet KARAKOÇ LY Mevzuat Dergisi Haziran
2014)
Asıl
işveren alt işveren (taşeron) ilişkisinin koşulları nedir?
1-Öncelikle bir asıl işyeri ve asıl işveren olması
gerekli. Başka bir deyişle, Kanunda belirtilen alt işverene işi veren asıl
işverenin, “işveren” niteliğinde, yani “işçi çalıştıran” bir
gerçek veya tüzel kişi olması gerekir.
2-Bu asıl işyerinde yürütülen mal ve hizmet
üretimine ilişkin yardımcı işlerde (yemek, temizlik, tahmil, tahliye, taşıma
gibi) veya yapılan asıl işin bir bölümünde;
a-)İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik
nedenlerle,
b-)Uzmanlık gerektiren işlerde iş alan başka bir
işveren (alt işveren) olacak.
3-İş alan başka işveren işçilerini sadece o işte ve
o işyerinde ve eklentilerinde çalıştırabilecek.
Alt işverenin yaptığı işin asıl işverenin işinin “tamamlanmasına
yardımcı” olan bir iş olması gerekmektedir. Ayrıca, alt işverenin yaptığı
işin asıl işverenin yaptığı işten “bağımsız” ve “geçici”
olmaması; asıl işe “bağımlı” ve asıl iş sürdüğü müddetçe yapılabilen “devamlı”
bir iş olmasıdır.
Mal
ve hizmet üretimine yardımcı işler nelerdir?
Doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan
yükleme, boşaltma, temizlik, yemek hizmetleri, odacılık ve çay hizmetleri,
personel taşıma, güvenlik, teknik bakım gibi işlerdir. Bu gibi işlerde, asıl
işveren-alt işveren ilişkisi herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın her zaman
kurulabilir.
YARGITAY
KARARI
Asıl
işveren alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için işçinin münhasıran asıl
işverenin işyerinde çalışması gerekmektedir.
(Yargıtay
9. Hukuk Dairesi 2007/32136 E. ve 10.12.2007 tarihli kararı)
Kararda, davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla
çalışma ve izin ücreti ile bayram tatili gündeliğinin ödetilmesine karar
verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm davalı şirketçe temyiz edilmiş Yargıtay tarafından temyizen incelenmiştir.
Yargıtay, yerel mahkemenin kararını temyizen
incelemiş ve kararı bozmuştur. Yargıtay 9.Hukuk Dairesi bozma kararının
gerekçesinde; davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin
mevcudiyetinin, asıl işverenin alt işverenin işçilerinin hak kazanacakları
alacaklardan sorumlu tutulabilmesi için yeterli olmadığını belirtmiştir.
Yargıtay bu sorumluluk için, işçinin münhasıran asıl işverenin işyerinde
çalışması gerektiğini vurgulamış, davacı işçinin dönem içerisinde farklı
işyerlerinden adına sigorta prim bildirgesi verilmesi sebebi ile de asıl
işverenin sorumluluğunun doğamayacağını belirtmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder