16 Mart 2016 Çarşamba

SAT VE GERİ KİRALA

Sat, Kirala ve Geri Al Yönteminin Ekonomik ve Vergisel Avantajları
Uluslararası uygulamada yaygın bir finansman yöntemi olan “sat, geri kirala ve satın al” işlemleri, 6361 sayılı Kanun’da yapılan değişiklik ile ülkemizde de uygulama alanı bulmuş ve finansal kiralamaya konu olan malın, sadece üçüncü kişilerden değil, bizzat kiracıdan da temin edilebilmesine imkan getirilmiştir.
İlgili Kanun’larda yapılan değişiklikler sonucunda “sat, geri kirala ve satın al” işlemleri özellikle Kurumlar Vergisi ve KDV yönünden önemli avantajları beraberinde getirerek, aktifinde taşınmazı bulunan işletmeler tarafından tercih edilebilecek ciddi bir finansman aracı olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Ancak, sat ve geri kirala işlemlerine konu edilen taşınmazlar sebebiyle yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan KDV’lerin indirim konusu yapılması ya da indirilemeyecek KDV’lerin Gelir ya da Kurumlar Vergisi açısından gider olarak dikkate alınması yönünde yasal düzenleme yapılması gerekmektedir.
(Recep ÇETİN Yaklaşım / Mayıs 2015) 

Sat-Kirala-Geri Al İşlemlerinde KDV Uygulamaları
Finansal Kiralama Kanunu kapsamında yapılmakta olan sat-kirala ve geri al yöntemi yatırım, istihdam ve ihracatın teşviki bakımından önemli faydalar sağlayacaktır.
Bu yöntemin teşviki amacıyla 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasına 6495 sayılı Kanun’un 29. maddesiyle eklenen (y) bendi ile düzenlenen istisna kısmı istisna niteliğinde olduğundan, söz konusu yönteme başvuran ATİK sahibi şirketleri, bu iktisadi kıymetler nedeniyle yüklenilen KDV’leri indirememe, indirilmiş ise düzeltme sorunu ile karşı karşıya bırakacaktır.
Söz konusu sorunun giderilebilmesi için bu işlemlerin tam istisna ve indirimli oran kapsamına alınması konuları üzerin de durulabilir. Ancak her iki önlem beraberinde bazı sorunlar getirebilir. Bu bakımından şimdiye kadar başvurulamamasının yerinde olduğunu belirtmemiz gerekmektedir
Mükellefleri düzeltme yapılması külfetinden kurtarmak için KDV Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasının bir çok bendinde yapıldığı gibi Kanun’un 17. maddesinin 4. fıkrasının (y) bendinin sonuna;
- Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından KDV Kanunu’nun 30. maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz.
Ya da
- KDV Kanunu’nun 17/4-r maddesinde olduğu gibi, “İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.” 
şeklinde bir hüküm eklenmesi uygun olacaktır. Böylece bu kapsamdaki işlemlerin önü açılacaktır.
(Nuri DEĞER Yaklaşım / Aralık 2014) 

Gayrimenkulleri Önce Satıp Sonra Geri Kiralamak Avantajlı
Son olarak 02.08.2013 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe gire 6495 sayılı Kanun ile sat ve geri kirala yöntemiyle yapılan taşınmaz satışları için damga vergisi ve harç istisnası yanında Kanun’da belirtilen şartların sağlanması durumunda KDV ve kurumlar vergisi istisnası da öngörülmüştür.
Taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisi istisnası kapsamı dışında olmakla birlikte bu şart KDV istisnası için öngörülmemiştir.
6495 sayılı Kanun ile daha önce 2 yıl elde bulundurma şartıyla % 75 olarak uygulanan taşınmaz satış kazanç istisnası 2 yıl elde bulundurma şartı aranmaksızın % 100 olarak uygulanacaktır.
(Şaban KÜÇÜK Yaklaşım / Mart 2014)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder