Sat,
Kirala ve Geri Al Yönteminin Ekonomik ve Vergisel Avantajları
Uluslararası
uygulamada yaygın bir finansman yöntemi olan “sat, geri kirala ve satın
al” işlemleri, 6361 sayılı Kanun’da yapılan değişiklik ile ülkemizde
de uygulama alanı bulmuş ve finansal kiralamaya konu olan malın, sadece üçüncü
kişilerden değil, bizzat kiracıdan da temin edilebilmesine imkan getirilmiştir.
İlgili
Kanun’larda yapılan değişiklikler sonucunda “sat, geri kirala ve satın
al” işlemleri özellikle Kurumlar Vergisi ve KDV yönünden önemli
avantajları beraberinde getirerek, aktifinde taşınmazı bulunan işletmeler
tarafından tercih edilebilecek ciddi bir finansman aracı olarak uygulanmaya
başlanmıştır.
Ancak, sat ve
geri kirala işlemlerine konu edilen taşınmazlar sebebiyle yüklenilen ve indirim
konusu yapılamayan KDV’lerin indirim konusu yapılması ya da indirilemeyecek
KDV’lerin Gelir ya da Kurumlar Vergisi açısından gider olarak dikkate alınması
yönünde yasal düzenleme yapılması gerekmektedir.
(Recep ÇETİN Yaklaşım / Mayıs 2015)
Sat-Kirala-Geri Al İşlemlerinde KDV Uygulamaları
Finansal Kiralama Kanunu kapsamında yapılmakta olan
sat-kirala ve geri al yöntemi yatırım, istihdam ve ihracatın teşviki bakımından
önemli faydalar sağlayacaktır.
Bu yöntemin teşviki amacıyla 3065 sayılı KDV
Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasına 6495 sayılı Kanun’un 29. maddesiyle
eklenen (y) bendi ile düzenlenen istisna kısmı istisna niteliğinde olduğundan,
söz konusu yönteme başvuran ATİK sahibi şirketleri, bu iktisadi kıymetler
nedeniyle yüklenilen KDV’leri indirememe, indirilmiş ise düzeltme sorunu ile
karşı karşıya bırakacaktır.
Söz konusu sorunun giderilebilmesi için bu
işlemlerin tam istisna ve indirimli oran kapsamına alınması konuları üzerin de
durulabilir. Ancak her iki önlem beraberinde bazı sorunlar getirebilir. Bu
bakımından şimdiye kadar başvurulamamasının yerinde olduğunu belirtmemiz
gerekmektedir
Mükellefleri düzeltme yapılması külfetinden
kurtarmak için KDV Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasının bir çok bendinde
yapıldığı gibi Kanun’un 17. maddesinin 4. fıkrasının (y) bendinin sonuna;
- Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler
bakımından KDV Kanunu’nun 30. maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz.
Ya da
- KDV Kanunu’nun 17/4-r maddesinde olduğu
gibi, “İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında
yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen
katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya
kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.”
şeklinde bir hüküm eklenmesi uygun olacaktır.
Böylece bu kapsamdaki işlemlerin önü açılacaktır.
(Nuri DEĞER Yaklaşım / Aralık 2014)
Gayrimenkulleri Önce Satıp Sonra Geri Kiralamak Avantajlı
Son olarak 02.08.2013 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe gire 6495
sayılı Kanun ile sat ve geri kirala yöntemiyle yapılan taşınmaz satışları için
damga vergisi ve harç istisnası yanında Kanun’da belirtilen şartların
sağlanması durumunda KDV ve kurumlar vergisi istisnası da öngörülmüştür.
Taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla
ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar
kurumlar vergisi istisnası kapsamı dışında olmakla birlikte bu şart KDV
istisnası için öngörülmemiştir.
6495 sayılı Kanun ile daha önce 2 yıl elde bulundurma şartıyla %
75 olarak uygulanan taşınmaz satış kazanç istisnası 2 yıl elde bulundurma şartı
aranmaksızın % 100 olarak uygulanacaktır.
(Şaban KÜÇÜK Yaklaşım / Mart 2014)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder