Yılbaşı
Eşantiyonlarının Gider Kaydı ve KDV’sinde Son Durum
Yukarıda
yapılan açıklamalardan da fark edileceği üzere mükelleflerin yılbaşlarında
dağıttıkları eşantiyon mallar GVK ve KVK yönünden ayni pazarlama gideri
niteliğinde olduğundan, eşantiyon olarak bedelsiz dağıtılan ürünlerin satın
alma ya da maliyet (imal) bedelinin işin ehemmiyet ve genişliği ile mütenasip
olması şartıyla GVK ve KVK yönünden Pazarlama, Satış ve Dağıtım Gideri olarak
dikkate alınması ve hasılattan indirilmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca,
eşantiyon mallar, ticari teamüllere uygun nitelikte ve miktarda olması, ayrıca
bir satışa konu olmayacak şekilde verilmesi halinde
KDV’ye tabi olmayacaktır. Dağıtan işletme bakımından ayni pazarlama gideri
olarak kabul edilen eşantiyon mallara ilişkin olarak yüklenilen KDV’lerin ise
genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılması gerekmektedir.
(Yılmaz SEZER Yaklaşım / Ocak 2015)
HEDİYE EDİLEN MALIN KDV’Sİ İNDİRİM
KONUSU YAPILABİLİR Mİ?
-
İşletmelerin belli miktarda mal alan veya kupon toplayan her müşterisine değil
de çekiliş, kura veya benzeri şekillerde belirlenen bazı müşterilerine teslim
ettiği mallar için KDV beyan edilmesi, yüklenilen verginin de indirim konusu
yapılması,
- Hediye çeki
satın alarak müşterilerine veren firmaların, hediye çeki bedelini KDV dahil
olarak gider yazması, bu işlemin ödemelerde düzenlenen belge ile
belgelendirilmesi, çek karşılığı mal tesliminde bulunan firmanın da fatura veya
benzeri vesikayı malı teslim alan kişi veya kuruluş adına düzenlemesi,
- Müşterilere
teslim edilen mal için hediye çeki bedelini ödeyen firma adına fatura
düzenlenmesi halinde, çek bedelini ödeyen firmanın malı teslim alan müşteri
adına ayrıca fatura veya benzeri vesika düzenleyerek KDV hesaplaması, böylece
çek için düzenlenen faturadaki KDV’yi indirim konusu yapması,
gerektiğini
düşünüyoruz.
(KEMAL OKTAR Vergi Dünyası Kasım 2014)
BELLİ
BİR CİROYU AŞAN MÜŞTERİLERE VERİLECEK HEDİYELERDE KDV VE BELGE DÜZENİ
Maliye
Bakanlığı Özelgesi
Tarih: 24.07.2014
Sayı: 11395140-105[229-2012/VUK-1-
...]-1948
KDVK Md. 1/1
VUK Md. 229,
230
Firmanın pazar payını artırma amacıyla yapılacak kampanya çerçevesinde
müşterilere/bayilere beyaz eşya, tatil ve ticari araç gibi ürünlerin bedelsiz
tesliminde KDV hesaplanmasına gerek bulunmadığı, bu şekilde verilen ticari araç
gibi tescile tabi hediyeler için teslim tarihinden itibaren yedi gün içinde
müşteri adına fatura düzenlenmesi zorunlu olup, diğer hediyeler için fatura
düzenlenmesine gerek bulunmadığı, hediye ürünlerin taşınması sırasında sevk
irsaliyesi düzenlemesi gerektiği hk.
(Yaklaşım / Kasım 2014)
Hediye
Çeklerinin Gider Yazılması ve KDV’sinde Son Durum
Yukarıda
yapılan açıklamalardan da fark edileceği üzere, hediye çeki satışı nedeniyle
alınan bedellerin avans olarak muhasebeleştirilmesi, bu aşamada fatura veya
benzeri belge verilmemesi ve katma değer vergisi hesaplanmaması gerekir. Bu
işleme ait fatura veya benzeri belgenin hediye çeki ile alışveriş yapıldığında
alışverişi yapan adına değil, hediye çekini satın alıp dağıtan şirket adına
düzenlenmesi gerekmektedir. Hediye çekini satın alıp dağıtan şirketlerin, bu
kapsamda ödedikleri bedelleri pazarlama, satış ve dağıtım gideri olarak giderin
miktar ve mahiyet itibariyle kesinleştiği dönemde hesaplarına gider olarak
intikal ettirmeleri mümkün bulunmaktadır.
(Yılmaz SEZER Yaklaşım / Ağustos
2014)
10.
Promosyon Ürünleri, Numune ve Eşantiyonlar
10.1.
Promosyon Ürünleri
Ticari
hayatta, ticareti yapılan mallara olan talebin artırılması amacıyla, bir takım
pazarlama teknikleri geliştirilmekte, satışı yapılan malın yanında başka bir
malın ayrıca bir bedel alınmaksızın verilmesi de sıkça karşılaşılan bir
pazarlama tekniği olarak ortaya çıkmaktadır. Bir malın tasarruf hakkının malik
veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devri olarak
tanımlanan teslim hükümleri çerçevesinde ticari bir işletmenin yaptığı bedelsiz
teslimler de KDV’ye konu olmaktadır.
Ancak,
firmaların iktisadi faaliyetini genişletme, emsal işletmelerle rekabet
edebilme, üretim veya satışını yaptıkları mallara olan talebi koruma veya
artırma amacıyla bir malın yanında başka bir mal verilmesi şeklinde gerçekleşen
işlemlerde, promosyon ürünü açısından bir bedelsiz teslim söz konusu
olmaz.Zira, firmanın genişleyen faaliyetiyle bağlantılı olarak işletmede
yaratılan katma değer artar.
Nitekim
piyasadan satın alınan veya ithal edilen malların promosyon ürünü olarak
müşterilere verilmesi, mükellefler açısından pazarlama gideri niteliğini
taşıdığından,bu malların alış bedelleri gider olarak kaydedilebilir.
Dolayısıyla,
firmanın yarattığı katma değer içerisinde vergilenen promosyon mallarının
müşterilere verilmesi sırasında KDV hesaplanmasına gerek bulunmayıp, bu ürünler
için yüklenilen KDV ise indirim konusu yapılabilir.
Bu durum, KDV
sistemindeki farklı oran uygulaması nedeniyle bazı sorunlara neden olmakta ve
düşük oranda vergiye tabi bir malın yanında yüksek oranda vergiye tabi bir
malın promosyon ürünü olarak verildiği hallerde, promosyon olarak verilen
malların ticaretini yapan firmalar açısından haksız rekabet sorunu ortaya çıkmaktadır.
3065 sayılı
Kanunun (29/4) üncü maddesi ile vergi indirimi uygulamasında doğabilecek
aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek
şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak giderme ve indirimle ilgili
usul ve esasları düzenleme konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.
Bu yetki
çerçevesinde, promosyon ürünü olarak verilen malın (aynı işletmede imal veya
inşa edilenler dahil) tabi olduğu KDV oranının;
- Satışı
yapılan mala ait KDV oranına eşit veya daha düşük oranda olması halinde
promosyon ürünü için yüklenilen KDV’nin tamamının indirim konusu yapılması,
- Satışı
yapılan malın tabi olduğu KDV oranından yüksek olması halinde ise
promosyon ürünü için yüklenilen KDV’den, satışı yapılan malın tabi olduğu orana
isabet eden kısmın indirim konusu yapılması, kalan kısmın gelir veya kurumlar
vergisi açısından gider veya maliyet olarak dikkate alınması,
uygun
görülmüştür.
Her iki
durumda da promosyon ürünü olarak satın alınan, ithal edilen ya da aynı
işletmede imal veya inşa edilen malların; ne kadarının aynı dönemde ayrıca bir
bedel tahsil edilmeksizin verileceği, ne kadarının stoklarda kalacağı
bilinemediğinden bu mallara ilişkin olarak yüklenilen vergi, öncelikle
"indirilecek KDV" hesabına alınır.
Birinci
durumda, promosyon mallarının alımı, imal veya inşası ile her hangi bir bedel
alınmaksızın müşterilere verilmesi işleminin aynı dönemde veya farklı
dönemlerde gerçekleşmesi, bu mallarla ilgili olarak yüklenilip indirim konusu
yapılacak KDV açısından bir önem taşımaz.
Promosyon
ürününün tabi olduğu KDV oranının, satışı yapılan malın tabi olduğu orandan
yüksek olduğu hallerde ise;
- Promosyon
olarak verilen malların alımı, imal veya inşası ile ayrıca bir bedel tahsil
edilmeksizin müşterilere verilmesi işleminin aynı dönemde gerçekleşmesi
halinde, bu mallarla ilgiliolarak yüklenilen ve öncelikle "indirilecek
KDV" hesabına alınmış olan KDV’den, satışı yapılan malın tabi olduğu orana
isabet eden kısım dışındaki tutar, "indirilecek KDV" hesabından
çıkarılarak gider hesaplarına intikal ettirilir.
- Promosyon
ürününün satın alındığı ya da işletmede imal veya inşa edildiği dönemde değil
de daha sonraki dönemlerde müşterilere verilmesi halinde ise bu ürünlerle
ilgili olarak malların satın alındığı, imal veya inşa edildiği dönem beyannamesinde
"indirilecek KDV" olarak beyan edilen tutardan, satışı yapılan malın
tabi olduğu orana isabet eden kısmın düşülmesinden sonra kalan tutar, ürünlerin
ayrıca bir bedel alınmaksızın teslim edildiği dönem beyannamesinin “İlave
Edilecek KDV” satırına dahil edilerek beyan edilir ve aynı miktar gider veya
maliyet hesaplarına alınır.
Promosyon
ürünü için yüklenilen vergiden indirim konusu yapılacak kısım;
Promosyon
ürünü için yüklenilen vergitutarı
|
X
|
Satışı
yapılan malın tabi olduğu oran
|
Promosyon
ürününün tabi olduğu oran
|
formülü ile
hesaplanır, artan kısım gider veya maliyet olarak dikkate alınır.
Öte yandan,
promosyon ürünü olarak verilen malların alışı sırasında yapılan diğer
giderlere ilişkin yüklenilen KDV genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılır.
Örnek
1:(A)
gazetecilik firması, periyodik dönemler halinde veya her gün gazetenin yanında
ek olarak bir dergi vermektedir. Gazetenin satışını artırmak amacıyla ve ayrıca
bir bedel alınmaksızın verilen bu dergi, işletmede yaratılan katma değerin bir
unsuru niteliğinde olduğundan tesliminde ayrıca KDV hesaplanmaz. Gazete ve
derginin teslimi aynı oranda KDV’ye tabi olduğundan, dergi için yüklenilen
verginin tamamı indirim konusu yapılır.
Örnek
2:Bir deterjan
firması, imal ederek satışını yaptığı ürünlere olan talebi artırmak
amacıyla 4 kg deterjan alan müşterisine, ayrıca bir bedel almaksızın 1 kg daha
deterjan vermek suretiyle bir kampanya düzenlemiştir. Deterjanların toplam
bedeli 20 TL’dir. Bu işlemde satışı yapılan mal 4 kg değil 5 kg deterjandır.
Dolayısıyla, satışı yapılan malın teslim bedeli olan 20 TL üzerinden KDV
hesaplanması, yüklenilen KDV’nin tamamının indirim konusu yapılması gerekir.
Örnek
3:(A)
gazetecilik işletmesi, okurlarına 30 kupon karşılığında kitap vereceğini
taahhüt etmiş ve Eylül/2013 döneminde (B) firmasından 80.000 adet kitap
satın almıştır. Bu alış işlemi sırasında 800.000TLmal bedeli ve
64.000TLKDVödemiştir.
Gazete
işletmesinin okurlarına vereceği kitapların bedelleri gelir ve kurumlar vergisi
açısından pazarlama gideri olarak kabul edilir ve ayrıca bir bedel alınmaması
koşuluyla, bu ürünlerin tesliminde KDV hesaplanmaz.
Bu işlemde
satışı yapılan mal gazete olup teslimi (% 1), promosyon ürünü olarak verilen
kitap ise (% 8) oranında KDV’ye tabidir. Gazete işletmesi, promosyon mallarının
alımı için yüklendiği KDV’nin tamamını öncelikle "indirilecek KDV"
hesabına alır. Promosyon mallarının tümünün aynı dönemde müşterilere verilmesi
halinde, işletmenin kitaplar için yüklendiği KDV’den, sadece ana malın tabi
olduğu orana (% 1) isabet eden kısmı indirim hesaplarında kalır, artan kısım
gider hesaplarına alınır. Yukarıdaki formül çerçevesinde indirim konusu
yapılacak KDV;
64.000 TL
x (1 : 8) = 8.000 TL olarak hesaplanır.
(64.000 –
8.000 =) 56.000 TL ise gider olarak dikkate alınabilir.
10.2.
Eşantiyon veya Numune Mallar Verilmesi
Firmaların
belirli zamanlarda, özellikle dini bayramlarda ve yılbaşlarında kendi
tanıtımlarını yapmak amacıyla herhangi bir bedel almaksızın kalem, anahtarlık,
ajanda, takvim ve benzeri eşya dağıtmaları geleneksel hale gelmiştir. Ticari
hayatta eşantiyon olarak adlandırılan bu ürünler, her ne kadar işletmede
tüketilmemekte ise de ayni pazarlama gideri niteliğinde olduğundan, bu
ürünlerin müşterilere ayrıca bir bedel alınmaksızın teslimi KDV hesaplanmasını
gerektirmez.
Diğer
taraftan, firmalar halen satışını yaptıkları veya piyasaya yeni çıkardıkları
bir ürünün tanıtımını sağlamak amacıyla numune mallar üretmekte ve bu malları
da ayrıca bir bedel tahsil etmeksizin vermektedir. Ana malın bütün
özelliklerini taşımakla birlikte, satışa konu edilemeyecek bir miktarla sınırlı
olan ve üzerinde “Numunedir, parayla satılmaz, vb.” ibareleri taşıyan bu mallar
da işletmede tüketilmemekle birlikte ayni pazarlama gideri özelliğini
taşıdığından, bu malların bedel alınmaksızın teslimi de eşantiyonlarda olduğu
gibi KDV hesaplanmasını gerektirmez.
Bu
açıklamalar çerçevesinde gerek numune, gerekse eşantiyon adı altında teslim
edilen malların;
- Ticari
teamüllere uygun nitelikte ve miktarda olması,
- Ayrıca bir
satışa konu olmayacak şekilde verilmesi,
hallerinde
KDV hesaplanmaz.
Bu şartlara
ilaveten, numune malların, firmanın unvanı ve para ile satılmayacağını belirten
bir şerhi taşıması gerekir.
İşletmenin
iktisadi faaliyetini yaygınlaştırmaya ve tanıtmaya yönelik olarak verilen bu mallar
için yüklenilen vergiler, genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılır.
Örnek
1:Şampuan
imalatı ile uğraşan (A) firması, satışını yaptığı şampuanları bir kere
kullanmaya mahsus miktarlarda poşetleyerek, tüketicilerin posta kutularına
koymak suretiyle dağıtmıştır.
Ayrı bir
satışa konu olmayacak şekilde tüketiciye yönelik ve reklâm mahiyetinde verilen,
ayrıca ambalajında numune olduğu belirtilen bu şampuanlar için KDV hesaplanmaz,
bu ürünlere ilişkin yüklenilen KDV ise indirim konusu yapılır.
Örnek
2:Bir ilaç
firması, piyasaya yeni çıkaracağı bir ilacın tanıtımını sağlamak amacıyla
doktorlara, üzerinde "Numunedir. Satılamaz." ibaresi bulunan ilaçları
numune olarak vermektedir. İlaç firması bu ilaçlar için KDV hesaplamaz,
yüklendiğiKDV ise indirim konusu yapılır.
Esasen ticari
hayatta yerini bulan promosyonlar ile işletme açısından ayni pazarlama gideri
niteliğinde olan eşantiyon ve numunelerin; bedel tahsil edilmeksizin
müşterilere verilmesi işlemi KDV’ye tabi olmamakla birlikte, bu ürünleri
bedelsiz olarak alan kişi ve kuruluşların, söz konusu malları gerçek usulde KDV
mükellefi olarak ticari bir işleme konu etmeleri halinde, bu teslim
işlemiKDV’ye tabi olup malın ait olduğu oran üzerinden vergi hesaplanması
gerekir.
(KDV UYGULAMA
TEBLİĞİ)
Banka tarafından Çıkartılan ve
Firmaların Personeline Dağıttığı Hediye Kartları ile Yapılan Harcamalarının
Giderleştirilmesi ve Belge Düzeni hk.
BÜYÜK
MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef
Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
Sayı :
64597866-mükerrer 257-166 01/11/2013
Ödeme aracı olarak kullanılan "hediye kartları" nın banka
tarafından firmalara ya da firmalar tarafından müşterilerine verilmesi herhangi
bir mal teslimi veya hizmet ifası karşılığını oluşturmadığından KDV'ye tabi
tutulmayacaktır.
Kendisinden alışveriş yapan müşterilere "hediye kartı" veren
firmanın bu satışlara ilişkin bedel üzerinden KDV hesaplaması gerekmektedir. Bu
satışa ilişkin faturada yer alan mal ya da hizmet bedelinden hediye kartı
tutarının düşülmesi mümkün değildir. Müşterilerin KDV mükellefi olması halinde
bu belgelerde gösterilen KDV müşteriler tarafından indirim konusu
yapılabilecektir.
Müşterilerin hediye kartlarını kullanmak suretiyle yapmış oldukları
harcamalar genel esaslar çerçevesinde KDV'ye tabidir. Hesaplanan bu KDV kartı
veren firma tarafından indirim konusu yapılamayacak, KDV mükellefi olması
halinde müşteriler tarafından indirim konusu yapılabilecektir.
Müşterilerin hediye kartları ile yapacağı harcamalara ait tutarın Banka
tarafından kartı veren firmalardan tahsili KDV'ye tabi değildir.
(Vergi Dünyası Nisan 2014)
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Tarih: 64597866-mükerrer
257-16601/11/2013
Konu: Hediye Kartları Harcamalarının Giderleştirilmesi
hakkında.
Ödeme
aracı olarak kullanılan “hediye kartları” nın banka tarafından firmalara ya da
firmalar tarafından müşterilerine verilmesi herhangi bir mal teslimi veya
hizmet ifası karşılığını oluşturmadığından KDV’ye tabi tutulmayacaktır.
Kendisinden
alışveriş yapan müşterilere “hediye kartı” veren firmanın bu satışlara ilişkin
bedel üzerinden KDV hesaplaması gerekmektedir. Bu satışa ilişkin faturada yer
alan mal ya da hizmet bedelinden hediye kartı tutarının düşülmesi mümkün
değildir. Müşterilerin KDV mükellefi olması halinde bu belgelerde gösterilen
KDV müşteriler tarafından indirim konusu yapılabilecektir.
Müşterilerin
hediye kartlarını kullanmak suretiyle yapmış oldukları harcamalar genel esaslar
çerçevesinde KDV’ye tabidir. Hesaplanan bu KDV kartı veren firma tarafından
indirim konusu yapılamayacak, KDV mükellefi olması halinde müşteriler
tarafından indirim konusu yapılabilecektir.
Müşterilerin
hediye kartları ile yapacağı harcamalara ait tutarın Banka tarafından kartı
veren firmalardan tahsili KDV’ye tabi değildir.
(Vergi
Sorunları Dergisi Şubat 2014)
Çekilişle
Müşterilere Hediye Verilmesi Şeklinde Gerçekleştirilen Promosyon
Kampanyalarının Gider Kaydı ve KDV Karşısındaki Durumu
Yukarıda yapılan açıklamalardan da fark
edileceği üzere, alışveriş yapan müşteriler arasında çekilişle kazananlara
hediye verilmesi şeklinde gerçekleşen promosyon kampanyaları 50 Seri No.lu KDV
Tebliği kapsamına girmekte olup, bedelsiz olarak verilen hediyelerin alış
bedelleri reklam, pazarlama, satış ve dağıtım gideri olarak safi kazancın tespitinde
indirilecek gider olarak dikkate alınabilecektir. Ayrıca, hediyelerin
müşterilere verilmesi sırasında KDV hesaplanmayacak, bunlar nedeniyle
yüklenilen KDV’ler ise 50 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde belirtildiği şekilde
indirim konusu yapılacaktır. Ayrıca, farklı KDV oranlarına tabi malların
satıldığı promosyon kampanyalarında çekilişle verilen hediyelerin alımında
ödenen KDV’nin, 50 Seri No.lu Tebliğ’deki indirim sınırlaması dikkate
alınmaksızın tamamen indirim konusu yapılması gerektiği görüşündeyiz.
Yılmaz SEZER (Yaklaşım Aralık 2013)
Satışı yapılan
ürünlere yönelik talebin arttırılması amacıyla yapılan kampanyalarda
tüketicilere verilen mal ve hizmetlere ilişkin yüklenilen katma değer
vergisinin indirimi hk.
Büyük
Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Özelgesi
Sayı
:B.07.1.GİB.04.99.16.01/2-Muk.304
03.07.2008*20135
İlgide
kayıtlı dilekçenizde, Başkanlığımız ........... vergi kimlik numaralı mükellefi
olduğunuz belirtilerek, satış ve pazarlaması yapılan ürünlere (meşrubat) olan
talebin arttırılması amacıyla düzenlenen kampanyalarda verilen mal ve
hizmetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin indirimi hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Bilindiği
üzere; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun; 1'inci maddesinin 1'inci
fıkrasında; Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek
faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi
olduğu; 2'nci maddesinde teslimin bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik
veya onun adına hareket edenlere devredilmesi olduğu; 3'üncü maddesinde ise,
vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun vergiye tabi işlemler
dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesinin teslim sayılan haller kapsamında
olduğu hükme bağlanmıştır.
Promosyon
Fransızca kökenli bir kelime olup, özendirme anlamındadır. Bir malın satışını
teşvik etmek amacıyla çeşitli özendirme yöntemleri kullanılabilir. Bu durum
esas satışa konu olan malın yanında bir adet ürünün daha verilmesi, dışarıdan
alınan bir ürünün bedelsiz verilmesi, satışa konu malın içine gizlenen bir
ürünün verilmesi, kupon toplanması karşılığında bir ürün verilmesi veya bir
hizmetin taahhüt edilmesi şekillerinde gerçekleşebilir. Çeşitli kampanyalarla
satışların özendirilmesi amacıyla nihai tüketicilere yapılan mal teslimi ve
hizmet ifaları yoluyla satışı yapılan mallara olan talebin korunması veya
arttırılması hedefleri bir anlamda promosyon mahiyetinde işlemlerdir. Promosyon
mallar için geçerli olan anlayış, promosyon hizmetler için de geçerlidir.
Promosyon
ürünleri, numune ve eşantiyonların katma değer vergisi karşısındaki durumu
hakkında gerekli açıklamalar 50 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde
yapılmıştır. Söz konusu tebliğin A/1 bölümünde, satılan ürünle birlikte verilen
promosyon ürünü için ayrıca katma değer vergisi hesaplanmayacağı ve bununla
ilgili yüklenilen katma değer vergisinin ise prensip olarak indirim konusu
yapılacağı, promosyon ürünü olarak verilen malın (aynı işletmede imal veya inşa
edilenler dahil) tabi olduğu katma değer vergisi oranının, satışı yapılan mala
ait katma değer vergisi oranına eşit veya daha düşük oranda olması halinde
promosyon ürünü için yüklenilen katma değer vergisinin tamamının indirim konusu
yapılması, satışı yapılan malın tabi olduğu katma değer vergisi oranından
yüksek olması halinde ise promosyon ürünü için yüklenilen katma değer
vergisinden, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın indirim
konusu yapılması, kalan kısmın gelir veya kurumlar vergisi açısından gider veya
maliyet olarak dikkate alınması gerektiği yönünde açıklamalar yapılmıştır.
Buna
göre, söz konusu kampanyalara konu mal teslimi ve hizmet ifaları ile ilgili
yüklenilen katma değer vergisinden satışı yapılan ürünlerin tabi olduğu orana
isabet eden kısım indirim konusu yapılacak, kalan kısım ise gider veya maliyet
unsuru olarak dikkate alınacaktır.
Bilgi
edinilmesini rica ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder